Erdoğan’dan partisine yerel seçim uyarısı: Hesap sorarım
MHP lideri Bahçeli'nin DEM Parti'yle tokalaşmasının getirdiği 'normalleşme' Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da soruldu. Erdoğan, Bahçeli'den böyle bir adımı beklemeyenlerin olabileceğini ama kendilerinin garipsemediğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Meclis açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan genel kurula girdiğinde milletvekillerine ayağa kalkma talimatı verdi. Bu normalleşmenin Meclis’e yansıdığının da göstergesi oldu. Zaten bir süredir AK Parti ile CHP arasında normalleşme adımları atılıyordu. Ancak Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP’nin lideri bundan rahatsızdı. Öyle ki mayıs ayında çok sert bir mesaj da vermişti:
“Normalleşme safsatalarıyla milletimizin sinir uçlarını tahriş edecek gizli gündem teşrifatçılarına ikna olacak ve itibar edecek de olmayacaktır. Yumuşama mesajlarına özenle saklanan ve sarılan yalan, dedikodu ve iftira kampanyasının hangi sinsi emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı az veya çok bellidir.”
Bahçeli siyasette normalleşmeyi bu sözlerle samimiyetsiz bulduğunu açıklarken bir anda beklenmedik bir hamle yaptı. Meclis açılışında Özel’e siyaseten söylenmesi gerekenlerin söylendiğini ve kırılmaması gerektiğini telkin etti. Bir de DEM Parti’nin sıralarına gidip onlara el uzattı, tokalaştı. Bu daha da ilginç bulundu çünkü Bahçeli, HDP’nin kapatılmaması gerektiği kararını veren AYM’yi dahi topa tutmuş, milletin mahkemesi olmadığını iddia etmişti. Bunlar olurken dış politikada da hayli hareketli günler yaşanıyordu hala da yaşanıyor. Şu ana kadar olanların özeti İsrail’i kimsenin durduramadığı ve Gazze’den sonra Beyrut’a da saldırması. İktidar kanadı İsrail’in çemberi genişleteceği ve ateşin Türkiye’ye de değeceğini söylüyor. Hatta bu yüzden Meclis’te kapalı İsrail oturumu da yapıldı ama Özel oturumdan sonraki açıklamasında gizli bir konuşma olmadığını zaten basına yaptıkları açıklamayı tekrarladıklarını söyledi.
Öte yandan Bahçeli’yle Erdoğan arasında da Bahçeli’nin konutunda basına kapalı bir görüşme gerçekleşti. Masada normalleşmenin olduğu söyleniyor. Tabii bunların dışında artık Meclis de açıldığı için grup toplantıları yapılıyor, burada da mesajlar veriliyor. Oradaki kürsünün gündemi de normalleşme. Bahçeli tokalaşmanın planlı olduğunu, sadece siyasi nezaket için el uzatmadığını söyledi. Ayrıca DEM Parti’ye ‘Türkiye partisi olma’ çağrısı yaptı. DEM Parti kanadıysa temkinli. Çözüm süreci olarak yorumlanan bu durumu şu anlık izlediklerini ama sorunların kamuya açık şekilde konuşulması gerektiğini söylüyorlar. Meclis’teki bu havaya dair diğer partilerin de bir fikri var elbette. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da normalleşmeye olumlu bakan tarafta. Bahçeli’nin DEM Parti’ye uzattığı eli ‘İsrail’in Kürtleri kullanmaması’ adına doğru buluyor. CHP, DEM ile MHP arasındaki normalleşmeyi şu an izliyor. Yani CHP ile AK Parti arasında başlayan normalleşme artık -kendi özelinde- MHP ile DEM Parti’nin gündeminde.
Bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuştu. Erdoğan Balkan gezisinden dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’a “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti Eş Başkanlarının elini sıkmasından sonra dediniz ki ‘Cumhur İttifakının uzattığı bu elin değerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını isteriz. Ülke meselelerini geniş mutabakatla çözme arzusundayız.’ Mesajınızın odağında yeni Anayasa mı yer alıyor? ‘DEM Parti’den somut adım gelirse müzakereye de diyaloğa da açığız’ sözlerine ‘yeşil ışık yakıldığı, yeni bir sürecin başlayabileceği’ yorumlarına ne yanıt verirsiniz?” sorusu yöneltildi.
Erdoğan bu durumdan memnun olduğunu şöyle anlattı:
“Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Biz Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu tavrı ülkemizin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı buluyoruz. Sayın Bahçeli, Türkiye’nin siyasi yapısında uzlaşma ve diyalog çağrısının önemine burada bir vurgu yapıyor. Dolayısıyla Sayın Bahçeli’nin bu attığı adım, bir kenara konamaz. Biz yıllardır bunu dile getiriyoruz. Sayın Bahçeli’nin özellikle attığı bu adım bana göre çok çok önemli bir adımdır. Sayın Bahçeli’den böyle bir adım beklemeyenler olabilir. Ama biz kıdemli bir siyasetçi olarak Sayın Bahçeli’nin böyle bir adımı atmasını garipsemedik. Önemli bir adım olarak gördük. Temennimiz odur ki bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısı çoğalsın. Bu adımları atanların sayısı çoğaldıkça da inşallah yeni Anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını genişletebiliriz. Siyasetimizin temelinde, ülke meselelerinin geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil edilmesi yatıyor. Bunu yıllardır dile getiriyoruz. Türkiye’de terör yöntemleri ile bir yere varılamayacağı çok nettir. Artık herkesin bunu anlamış olması gerekir. Bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en hayırlısıdır. Terör örgütleriyle çevrelenmiş bir coğrafyada, Irak’ta gerilimlerin, Suriye’de iç savaşın yaşandığı, İsrail’in vahşileştiği bir dönemde içeride barışın tesisi önem kazanıyor. Biz Türkiye’de demokratik siyasetin alanını genişletmek için bugüne kadar tüm engellemelere, sabotajlara, haince planlara rağmen köklü adımlar attık. Ülkemizde demokrasiyi güçlendiren her adıma desteğimiz tamdır.
Buna rağmen ‘biz irademizi demokrasi dışı odaklara teslim ediyoruz, her adımımızı bu anlayışla atıyoruz’ demek yapıcı bir yaklaşım olarak görülmez. Terörün her türlüsüyle mücadele eder ve karşısında yer alırız. Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız. Çünkü biz siyaseti, ülkemizin huzur ve birliğini güçlendirmek, milletimize hak ettiği kaliteli hizmetleri sunmak için yapıyoruz. Yeni anayasa çağrımız da bunun içindir. Türkiye’nin ayağına darbecilerin taktığı prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor.”