Sanat dünyası bildiğimiz gibi: ABD’de bir sergi daha ‘antisemitik’ denerek iptal edildi
CNN'in haberine göre ABD 13 Ekim'de İsrail'e Gazze'ye insani yardımların engellenmemesi için uyarı mektubu gönderdi. Mektupta yardımların 30 gün içinde ulaştırılmaması durumunda askeri yardımların durdurulabileceği belirtiliyor.
ABD ve İsrail arasında Gazze’deki insani durumun giderek kötüleşmesi üzerine diplomatik gerilim yaşandığı ortaya çıktı. CNN’in ortaya çıkardığı bir mektuba göre ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail’e Gazze’ye yardımları engellemeyi durdurması konusunda ciddi uyarıda bulunmuş. Mektupta insani yardımların sağlanmaması durumunda ABD’nin İsrail’e yaptığı askeri yardımlardan bazılarının askıya alınabileceği açıkça belirtiliyor.
13 Ekim tarihli uyarı mektubunda Blinken ve Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’a hitaben kaleme aldıkları yazıda Gazze’deki insani krizin derinleştiğine ve bunun daha da kötüye gitmemesi gerektiğine vurgu yapmış. Tel Aviv hükümetine Gazze’ye gıda yardımlarının acilen ulaştırılmasının önü açılması talep edilmiş.
ABD’li yetkililer İsrail’in Gazze’ye insani yardımların girişini kasıtlı olarak engellediğine dair ciddi işaretler olduğunu belirterek bu duruma artık müdahale edilmesi gerektiğini söylemiş. İsrail’in engellediği gıda kamyonlarının Gazze’ye girişine izin verilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan mektupta, 30 gün içinde bu yönde adımlar atılmaması halinde ABD’nin İsrail’e yaptığı bazı yardımları durdurabileceği uyarısı yapılmış.
Blinken ve Austin mektupta ABD Dış Yardımlar Yasası’nın 620 I bölümüne dikkat çekti. Bu yasaya göre insani yardımları engelleyen ülkelere yönelik ABD’nin silah yardımlarını askıya alabileceği belirtiliyor. Bu yasa kriz bölgelerine gıda ve ilaç yardımı gibi temel insani yardımların girişini engelleyen hükümetlere karşı ABD yönetimine ekonomik ve askeri yardımları durdurma yetkisi veriyor.
ABD Başkanı Joe Biden’ın şubat ayında yayımladığı memorandum da aynı çerçevede insani yardımların engellenmesinin ABD yasalarına aykırı olduğuna işaret ediyor. Blinken ve Austin’in mektubu bu yasa ve memorandumun hükümleri doğrultusunda İsrail’e yönelik ciddi bir uyarı olarak öne çıkıyor.
Mektupta İsrail’in Gazze’ye gıda taşıyan kamyonları engellediği ve bu durumun insani kriz üzerindeki etkisinin her geçen gün arttığı vurgulanmış. ABD, Gazze’ye günlük olarak en az 350 kamyon gıda taşınmasına izin verilmesini istiyor ve bu konuda ısrarcı olduklarını belirtiyor. Blinken ve Austin bu yardımların hayati önem taşıdığını ve İsrail’in bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini dile getiriyor.
Ayrıca mektupta İsrail’in Gazze’nin kuzeyinden güneyine zorunlu göç uygulamalarından kaçınması gerektiği de belirtiliyor. Bu tür politikaların insani krizi daha da derinleştireceğine dikkat çekilirken, ABD yönetiminin bu konuda hassasiyetini İsrail hükümetine açıkça belirttiği görülüyor.
ABD’nin bu uyarı mektubu Washington ve Tel Aviv arasındaki ilişkilerin yeni bir sınavdan geçtiğini gösteriyor. Gazze’de yaşanan insani dram uluslararası alanda da giderek büyüyen tepkilere yol açıyor. ABD bölgedeki durumu yakından takip ettiğini ve insani yardımların gecikmeksizin sağlanmasının büyük önem taşıdığını belirtiyor. İsrail’in bu taleplere nasıl bir yanıt vereceği ise merakla bekleniyor.
Bu arada ortak mektup ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh’in düzenlediği basın toplantısında da gündeme geldi. Singh söz konusu mektubun gönderildiğini teyit ederken “Bu kişisel ve özel bir yazışmaydı. Bu yüzden daha fazla ayrıntıya girmeyeceğim” dedi.
Gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine ilgili mektubun ‘antetli resmi kağıda yazılı olmasının kamu tüketimine yönelik olduğu anlamına gelmediğini’ söyleyen Singh “Birisi açıkça bu özel yazışmayı ortaya çıkarma ihtiyacı hissetmiş. Bunun ortaya çıkacağını bilmiyorduk. Bu konuda daha fazla ayrıntıya giremeyeceğim” diye konuştu.
Gazze’de savaş, Hamas öncülüğündeki Filistinli örgütlerin 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil binden fazla kişinin ölümü, 5 bin 132 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından patlak verdi. Militanlar ayrıca yaklaşık 250 rehine ele geçirdi; İsrail’in tahminlerine göre bunlardan 110’u Gazze’de kaldı, 36’sı öldü.
Gazze’de Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in askeri misillemesi çoğu sivil ve birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 42 bin kişinin ölümüne neden olurken, İsrail kuşatması korkunç gıda kıtlığı ve kıtlık tehdidini de beraberinde getirdi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te dört günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan ‘insani ara’da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.