Erdoğan’dan Hatay’a: Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse o şehre bir şey gelmez! Hatay’a geldi mi?
Erdoğan, İtalya Başbakanı Meloni’ye LGBTİ+ bireyler savunucuları karşısındaki katı tutumu nedeniyle teşekkür etti. Çeşitli konularda benzer görüşlere sahip İki lider küresel meseleler ve 'aile değerleri' konusunda ortak yaklaşımlarını pekiştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, iki liderin de uzun süredir dikkat çeken görüşlerini pekiştiren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan bölgesel ve küresel meselelerin yanı sıra Türkiye-İtalya ilişkilerini ele aldıkları bu görüşmede Meloni’ye özellikle teşekkür etti. Bu teşekkürün nedeni Meloni’nin LGBTİ+ bireylere ve savunucularına karşı sergilediği katı tutumdu.
Erdoğan İtalya’nın desteğinin, Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde İsrail’e yönelik silah satışının durdurulması için başlatılan girişimlere büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Ancak Erdoğan’ın öne çıkardığı diğer bir önemli konu, Meloni’nin aile değerlerini LGBTİ+ savunucuları karşısında ön planda tutan politikalarıydı. Erdoğan bu yaklaşımı takdir ettiğini belirterek ‘benzer bir çizgide olduklarını’ ima etti.
Meloni ise LGBTİ+ karşıtı duruşuyla bilinen bir lider. Ekim 2022’den bu yana İtalya’nın Başbakanı olan Meloni, aşırı sağcı ve milliyetçi İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin liderliğini yürütüyor.
İtalyan politikacı ötanazi, eşcinsel evlilik ve LGBTİ+ bireylerin ebeveynlik haklarına karşı çıkıyor ve çekirdek ailenin yalnızca erkek ve kadın çiftlerden oluşması gerektiğini savunuyor.
Hatta Meloni sık sık LGBT hareketini ‘tehlikeli bir lobi’ olarak tanımlıyor ve ‘küresel güçlerin İtalyanların kimliğini yok etmek istediğini’ ileri sürüyor. Tanrı, vatan ve aile gibi değerler etrafında şekillenen bu tutumu Erdoğan’ın görüşleriyle büyük ölçüde örtüşüyor.
Aşırı sağcıların yönetimi altındaki İtalya yakın zamanda taşıyıcı anneliği ‘evrensel suç’ kabul eden bir tasarıyı da Senato’dan geçirmişti. Yeni düzenlemeyle yurtdışına gidip taşıyıcı anne olan İtalyan vatandaşlarına iki yıl hapis ve 1 milyon euro’ya kadar para cezası öngörüyor. (Bu konuya ilişkin detaylı haberimiz için tıklayın.)
Bu görüşme, her iki liderin de homofobik söylemleri ve politikalarıyla öne çıktığını bir kez daha gözler önüne seriyor. LGBTİ+ topluluklarına yönelik tutumları, sadece ülkelerindeki değil, uluslararası arenadaki duruşlarının da büyük bir parçasını oluşturuyor.