Rusya’dan askerlikten kaçmayı zorlaştıracak adım
Ukrayna savaşında işler çığırından çıkmaya biraz daha yaklaşmışken NATO da küresel savaş ve nükleer tehditle daha da kenetlenmeye çalışıyor. Bunun örneği olarak NATO Genel Sekreteri Rutte Türkiye'ye geldi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü.
ABD Başkanı Joe Biden’ın ATACMS füzelerinin Rus topraklarında kullanılmasına izin vermesinin üstünden bir haftadan fazla vakit geçti. Bu süreçte Ukrayna hem ATACMS, hem de İngiltere Fransa yapımı Storm Shadows’u Rus topraklarında kullandı. Ukrayna savaşında yeni bir eşik geçilen hamle bu oldu. Rusya bu saldırılara karşılık orta menzilli balistik füzelerini Ukrayna’nın üstüne saldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kameralar karşısına geçip her senaryoya hazır oldukları mesajı verdi. Bu mesaj önemliydi, çünkü Ukrayna’ya destek veren ülkelere de gözdağı veriyordu. İşte Avrupa’daki nükleer gerginlik ve savaşın daha da büyümesi ihtimali artarken NATO Genel Sekreteri Mark Rutte Türkiye’ye geldi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştü.
Erdoğan’ın Rutte’yi kabulünde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler de vardı. Zaten Rutte ayrıyeten Fidan ile de görüştü. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki basına kapalı kabul yaklaşık bir saat sürdü. Rutte bunun dışında Türk savunma sanayi yetkilileriyle görüştü, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi tesislerini ve Anıtkabir’i ziyaret etti.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ankara/Kahramankazan’da bulunan 🇹🇷TUSAŞ tesislerini ziyaret etti.
Mark Rutte öncelikle taziye dileklerini ileterek; Milli Muharip Uçağı KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET, Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ, AKSUNGUR, ANKA, ANKAIII, ŞİMŞEK, GÖKBEY,… pic.twitter.com/EJRlRM7zvt
— MaviVatan.net (@mavivatannet) November 25, 2024
Rutte görüşme öncesinde Anadolu Ajansı’na ziyaretini değerlendirdi. Terör tehdidi, Ukrayna’daki savaş ve Ortadoğu’daki krize değinen Rutte kolektif güvenliğe ulaşmanın giderek zorlaştığına vurgu yaptı. Dünyanın daha da öngörülemez bir hale geldiğini söyleyen Rutte NATO’nun güney kanadındaki caydırıcılıkta Türkiye’nin rolünün “paha biçilemez” olduğunu söyledi. “Türkiye NATO’nun en büyük ikinci ordusuna, etkileyici bir savunma sanayisine sahiptir ve 70 yılı aşkın süredir güçlü ve kararlı bir müttefiktir” diye konuştu.
Daha sonra NATO’nun resmi sosyal medya sayfasında Rutte’nin Türkiye’yi savunma harcamalarında yüzde iki sınırını geçmesi konusunda övdüğü de not düşüldü.
Eskilerin Hollanda başbakanı, şimdilerin NATO genel sekreteri olan Rutte esasında zor bir dönemde koltuğu Jens Stoltenberg’den devraldı. 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a çıkması beklenen Donald Trump her ne kadar savaşı bitireceğini söylese de Biden’ın ortaya attığı son bomba işleri kızıştırdı. ABD’de seçimler sonuçlanana kadar hem Putin hem de Biden savaşı daha da kızıştırmaktan bir adım geri dursa da Biden giderayak Ukrayna’ya son desteğini vermiş oldu. Oysa Putin bu uzun menzilli taktik füzeleri Ukrayna’ya verilirse bu hareketi “Rusya’yla doğrudan savaşa girme olarak algılayacağını söylemişti. Bu uyarıyı yakın zamanda Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da hatırlattı.
Unutmamak gerekiyor ki Trump seçim döneminde NATO üyelerini Biden dönemindeki gibi bir destek beklemediğini söyledi. Zaten ana politikası “Önce Amerika” olan Trump bir ülkeyi koruyacaksa önce karşılığını alması gerektiğini düşünüyor. Bu bakımdan bir miting sırasında “Savunma bütçesini NATO standartlarına çekmeyen ülkelerin üstüne Rusya’yı salarım” şeklinde bile konuştu. Yani Biden’ın ortayı kızıştırması esasında NATO’nun diğer üyelerini etkileyecek bir şey. Yine de Trump’ın seçildikten sonraki ilk uluslararası görüşmesini Rutte ile yaptığını da not düşelim.
Türkiye de NATO üyesi. Rutte’nin vurgu yaptığı gibi ABD’den sonra ittifakın en güçlü ikinci ordusuna sahip. Peki Erdoğan ve Fidan son gelişmeler hakkında ne düşünüyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 zirvesi dönüşü Biden’ın kararını “savaşı koruyacak hamle” olarak değerlendirmişti. Erdoğan konuşmasında “Ukrayna-Rusya savaşının başından bu yana daha fazla silah, daha fazla kan, daha fazla gözyaşı ile değil, daha fazla barış çabası, daha fazla iyi niyet ve diplomasiyle sona erebileceğini düşünüyoruz. Biden’ın bu adımı çatışmayı tırmandırmasının ötesinde Rusya’nın daha büyük tepki vermesine yol açacaktır” demişti. Bu arada Erdoğan dün Putin ile telefonda görüştü.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da dün gazetecilere mevcut dünya halinin küresel savaşa işaret ettiğini söyledi ve nükleer endişeler konusunda “ABD’de Demokratların belli konularda atmak istedikleri adımları, şimdi seçim baskısı olmadan attıkları kanaatindeyim. İşte Ukrayna konusunda, İsrail konusunda görüyoruz atılan adımları. Burada nükleer bir risk var mı? Açıkçası nükleer adı konuşulmaya başladığı andan itibaren nükleer risk oluşur” dedi.
Bu bakımdan Türkiye’nin bir NATO ülkesi olarak ABD’nin hamlelerini desteklemediğini söylemek mümkün. Öte yandan Biden’ın makamından ayrılmasına kısa süre kaldı. Donald Trump 20 Ocak’ta göreve geldikten sonra Ukrayna savaşına bakış çok farklı bir yöne evrilir. Zira Trump seçim kampanyası döneminde savaşı 24 saat içinde sonlandırabileceğini söyleyerek epey iddialı konuşmuştu. Fidan ise bu iddiaların doldurulup doldurulmayacağı konusunda şüpheli. Gazetecilere “Benim Trump’tan aldığım izlenim, belli konularda söylemi devam ettirip kritik konuları ilk başta biraz akışına bırakacağı yönünde. Çok fazla radikal karar almayabilir” dedi.