Hakan Fidan: Yeni sayfalarında da Suriyelilerin yanında olacağız
Suriye'de HTŞ öncülüğündeki cihatçı muhalifler Halep'ten sonra birkaç gün içinde Humus'u da ele geçirdi. Esad güçleri şehirden çekildiğini açıkladı. Muhaliflerin sıradaki hedefi stratejik açıdan önemli Humus mu olacak?
Suriye’deki cihatçı muhalifler, Esad güçleriyle birkaç gündür süren şiddetli çatışmalar sonucunda Hama’ya girdiklerini açıkladı. Kısa süre sonra Suriye hükümeti Hama’dan çekildiklerini açıkladı. Türkiye’nin de terör örgütü olarak kabul ettiği Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) öncülüğünde Suriye’nin en büyük ikinci şehri Halep’i kontrolü altına alan muhalifler, Hama’ya doğru ilerlemeye başlamıştı.
Ülkenin resmi haber ajansı SANA, Rus ordusunun hava gücünden faydalanan Suriye ordusunun Hama’yı çevreleyen kırsal alanda muhaliflerle çatıştığını yazdı. Ajans ayrıca muhaliflerin dün gece Hama’ya girdiği yönüne çıkan haberleri de yalanladı. Ancak AA bugün geçtiği haberde muhaliflerin kent merkezinin iç kesimlerine kadar ulaştığını yazdı. Şiddetli çatışmaların ardından Esad hükümeti Hama’dan resmen çekildiklerini açıkladı. HTŞ’nin açıklamasına göre Hama’daki hapishanede tutulan yüzlerce mahkum serbest bırakıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye krizinin “sakin bir şekilde” yönetildiği yeni bir aşamaya girildiğini söyledi ve Türkiye’nin en büyük temennisinin “Suriye’deki istikrarsızlığın ve sivil kayıpların artmaması” olduğunu vurguladı. Erdoğan sözlerinin devamında bu aşamada “Suriye rejiminin kapsamlı siyasi çözüm için kendi halkıyla acilen diyalog kurması gerektiğini” söyledi.
Bu arada Hama’nın muhaliflerin eline geçmesinden kısa süre sonra Çin acil bir uyarı yayınlayarak vatandaşlarının acilen Suriye’yi terk etmesini istedi.
Muhaliflerin önce Halep’i alıp sonra da Hama’nın içine kadar girmesi dikkat çekici. Çünkü bu güçler özellikle 2016 yılında, Rusya’nın savaşa dahil olmasıyla büyük ölçüde hezimete uğramıştı. Ancak o zamandan bu yana gücünü yeniden toplamış gibi görünen muhaliflerin Halep’i Esad’ın elinden alması 72 saatini aldı. Bunda Rusya’nın müdahale etmekte gecikmesi de etkili oldu. Sıra Hama’ya geldiğinde muhalifler çok daha etkili bir mücadeleyle karşılaştı. Ancak bu mücadelenin de yeterli gelmediği son gelişmelerden anlaşılıyor.
Hama’nın muhaliflerin eline geçmesi, Suriye’nin kuzeyinden Şam’a giden yolların birinin daha muhaliflerin eline geçmesi anlamına geliyor. Bu da Beşar Esad yönetiminin elinde sadece Humus kalmış olacak. Her iki şehir de Suriye’nin en kalabalık nüfuslarına ve kritik lojistik yollarına ev sahipliği yapıyor. Ama bunun dışında Hama’nın Esad karşıtları için duygusal bir önemi de var. 1982 yılında radikal İslamcıların başlattığı ayaklanma, hükümet tarafından kanlı bir şekilde bastırılmıştı.
Esad’ın önündeki şu anki en büyük zorluk, kendisi için kabus gibi geçen bir haftanın ardından orduyu yeniden organize etmek ve elindeki toprakları savunmaya bakmak. Muhaliflerin Hama’dan sonraki adresi muhtemelen Humus olacak. Ülkenin merkezinde yer alan Humus, Lazkiye’deki limanlara giden yolun üstünde bulunuyor. Ayrıca şehrin yakınlarındaki petrol rafinerileri ve doğalgaz sahaları Suriye’nin enerji üretimi için hayati öneme sahip.
Muhalefetin şimdilik başarıyla ilerleyen saldırıları, Moskova ve Tahran için de stratejik gerileme anlamına geliyor. Rusya’nın Ukrayna’daki savaş nedeniyle Suriye’den uzaklaşması ve İran destekli Lübnan Hizbullahı ve diğer Şii milisler İsrail’in baskısı altında. Rusya ve İran iç savaş yeniden kızıştığından beri Esad’a desteğini açıklıyor. Rus savaş uçakları muhaliflerin elindeki bölgelere saldırılar düzenlerken İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi de Şam ve Ankara arasında mekik dokudu. Hem Rusya hem de İran’ın verdiği mesaj açıktı: Astana formatı korunmalı.
Ancak muhalifler Hama şehir merkezine girdiklerini açıkladı bile. Şiddetli çatışmaların ardından Suriye ordusu bölgeden çekildi. Askeri analistler hükümet güçlerinin bu süreçte kaybettiği askeri teçhizat nedeniyle zorluk yaşadığını söylüyor. Muhalif güçler sadece tank ve silahları ele geçirmekle kalmadı, hava savunma sistemlerini de ele geçirdi. Bu da savunma sistemlerini çözebilirlerse Rus güçlerinin havadan düzenlediği saldırıların şiddetini azaltabilecekleri anlamına geliyor.
Halep muhaliflerin eline geçtiğinden beri Esad güçlerinden bölgeyi terk etmelerini istediler, ayrıca isteyenlere af çıkarılacağını da açıkladılar. Bir diğer ilginç şey de diğer mezheplere ve dinlere güven verici bir tavır içine girmeleri oldu. Normalde HTŞ farklı mezheplere ve dinlere sahip kişilere çok daha acımasız davranmasıyla öne çıkar. Ancak şimdi Halep’teki kiliselerin dini ayinlerini yapmalarına izin verildi.
Yine de muhaliflerin Halep ve çevre şehirleri nasıl yöneteceği hâlâ muamma. HTŞ lideri Ebu Muhammed el Cevlani dün Brükel merkezli Uluslararası Kriz Grubu’na “Suriye toplumunun zenginliğini temsil eden yeni sivil ve askeri kurumların oluşturulmasına imkan tanımak için” grubun kendini feshetmeyi düşünebileceğini söyledi.