Yukarıdaki harfler yılar boyu zorlu mücadelelerden sonra kendi cinseliklerini topluma kabul ettirenlerin hep birlikte anılması için oluşturuldu
bunun orijinal çıkış noktası LGBT’ydi tabii ki. sadece 4 harfin hayattaki cinsel çeşitiliğin tümünü anlatmaya yeteceği düşünülüyordu. sonra baktılar öyle olmuyor iş, 4 harfin dışında kalan oldukça kaldık bir nüfus var, yeni harfler eklenmeye başlandı
hayattaki cinsel çeşitliliğin rengi gerçekten de bayraklarında olduğu gibi bir gökkuşağını oluşturuyordu.
başlıktaki harflerin açılımı şöyle: Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender, Kuir, Sorgulayan, Aseksüel, Müttefikler, Panseksüel
dahil edilmesi gerekenler bir türlü bitmiyordu hep yenilerini eklemek gereği oluyordu. yeni harf eklemekle başa çıkacak gibi değildi ve belki de alfabedeki harfler bittikten sonra yeni bir cinselliğin daha eklenmesi gerekecekti.
sonunda LGBT+ formulüyle bir çözüm bulundu.
daha doğrusu bulundu sanıldı. bu defa da +’ın anlamı üzerine bir çok tartışma çıktı.
üstelik bu tartışmaya girenler sadece kendi cinseliği harf olmaktan kısılıp + içne dahil edilenlerden ibaret değildi.
işin içine maalesef Jacques Lacan ve Slavoj Zizek ,Alain Badiou gibi düşünürler de katıldı. onlar da topa girdiler ve +’ın anlamı üzre felsefi düşünme süreci de başladı
bir önceki cümlede dikkat etmişinizdir bu düşürlerin adını saymadan önce başına bir ‘maalesef’ de ekledim.
çünkü bunların bence ortak özelliği arzu edildiğinde aslında kolay basit cümlelerle anlatılabilecek konuları ellerinden geldiğince anlaşılmaz ve içinden çıkılmaz hale istikralı biçimde getirmeleridir.
ben şu aralar ‘Seksin Kısa Tarihi’ adlı bir kitabı yazmaya hazırlık içinde olduğumdan bunların ve benzerlerinin yazmış olduğu her kitabı okumak sürecindeyim.
bazen bir kitabı baştan sona okuduktan sonra bile tek cümleyi anlamadığım olabiliyor. ama inat ettim çözeceğim bu insanların ne dediğini, yazmaya da ancak ondan sonra başlayacağım.
bu süreçte Lacan’ın ‘cinsel ilişki yoktur’ ve hatta ‘Kadın diye bir şey yoktur’ da dediğini öğrendim.
Bunları dediğini öğrendim ama kabul ederseniz ki bunları neden dediğini ve anlamlarının ne olduğunu öğrenmek öyle kolay olmuyor.
bu aşama artık kitabı bunları çözmeden yazmaya başlamam imkansız hale gelmiş durumda.
Dahası entelektüel anarşist Slavoj Zizek ‘Cinsel olan Politik midir’ adlı çalışmasında “bu + , ‘ve diğerleri’ gibi eksik olan konumların yerini alan bir göstergeden mi ibaret; yoksa kişi doğrudan + olabilir mi’ diye de sordu (s.74)
kendimi de doğrudan + olduğumu düşünsem de bu soruyla da çalışmamda uğraşacağım bunu hissediyorum.
dün yemin töreninde Trump’ın aslında dünyaya bir savaş açtığını yazmıştım.
ama yazı eksik kaldı. sadece dünyaya değil amerikan toplumuna da savaş açtı Trump.
kendi cinseliklerini topluma kabul ettirmek ve bunu özgürce yaşayabilmek için yıllardır mücadele etmiş insanlara ‘Benim için sadece iki cins vardır. Kadın ve erkek’ cümlesini kurabildi konuşmasında. böylece Trump kaybedeceği bir savaşa daha girmiş oldu.
o cümlesiyle cinsel faşizmin başladığını da ilan etti başkan ama Amerikan toplumunun bunu sert biçimde savaşmadan kabul edeceğini hiç düşünmüyorum.