Psikiyatristin divanındaki Ben’liğimin analisti olarak vardığım sonuç

2 Haziran 2025
SONY DSC

Son aylarda diğer takıntılarımın yanında beni hayli rahatsız eden bir yeni takıntım oluştu.

takmış olduğum gösterge halbuki ilk bakışta hayli masum zararsız gibi algılanacak bir işaretti.

Ama bunu nerede görsem içim büyük bir öfkeyle dolup ruhumu karanlıklar basıyordu.

işareti o anda yapmakta olan insana karşı içimde inanılmaz tepki oluşuyor ve biriktirmiş olduğum anlaşılan bastırılmış öfkemi dışarıya vurmak için hayli söylenmem, küfür filan etmem bile gerekebiliyordu.

***

hangi işarete böyle tepkim oluştuğunu söylediğimde eminim ilk önce siz de şaşıracaksınız.

insanlar iki elinin baş ve işaret parmaklarını bir araya getirip kalp işareti yapıyorlar ya, işte o işareti görür görmez içimde sanki fırtınalar kopuyor. işareti yapana nefretin sınırında dolaşan bir öfke duyuyorum.

***

bu tuhaf bir durumdu.

nedenini çözmek için kendimi hem hasta hem de analist yerine koyup kendi kendime psikiyatrik seans uyguladım

problemin bilinçdışımdaki kökenine gidersem, sebebi ortaya çıkarırsam Freud’un dediği gibi takıntımdan kurtulacaktım güya.

***

sonunda buldim, bu işarete duyduğum tepki ve ona duyduğum tiksinti ve öfke işareti özdeşleştirdiğim Kemal Kılıçdaroğlu figüründen kaynaklanıyormuş.

***

Nedeni çözdüğüme göre takıntımın da ortadan kalkması gerekir teoriye göre değil mi? ama ne gezer o işarete duyduğum tepki bu keşfimden sonra daha da arttı. şimdi işareti her gördüğümde sadece bilinçdışımda değil bilincimde de Kemal Kılıçdaroğlu’nu düşünüyorum maalesef.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.