Netanyahu’nun tarihi ve manevi görevi

15 Ağustos 2025

Geçenlerde 70 yaşına girdiğimden lafa tam anlamını vererek artık şu lafı söyleyebilirim sanıyorum: Benim neredeyse tüm ömrüm İsrail ve ABD’nin ortak olarak bölgemizde bir büyük din savaşı çıkaracaklarını anlatmakla geçti.

Tabii tüm ömrüm sadece bununla geçti demek hayli abartı olabilir, arada başka şeyler de yaptım doğal olarak ama bu konu daima hayatımın önemli bir parçası olmayı sürdürdü.

***

özellikle son iki senedir bu konudaki uyarılarım yoğunlaştı. Yazdığım birçok yazıda ve çıktığım televizyon programlarında konuyu devamlı buna getirdim ve İsrail ile ABD  arasında kurulmuş olan evangelist-siyonist koalisyonunun Batı Şeria’yı ilhak edeceğini, koalisyon için Kudüs’ün özel önemi olduğunu ve Mescid-i Aksa’yı yıkıp yerine kendi mabetlerini yapma planları olduğunu anlatıp durdum.

***

Ama tüm bu anlatma çabam boyunca bir direnç de olduğunu da fark ettim. Anlattıklarımı duyanların önemli bir bölümü sanki bunlar hiç söylenmemiş gibi davranıyordu.

nedeni üzerine düşündüğümde şunlar aklıma geliyordu:

1- bunlar özellikle lafı diyen ben olduğumdan lafa güvenmiyor olabilirdi. bu olabilirdi, tabii ki yapacak bir şey de yok bu konuda.

2- bazıları ise komplo teorisi yaptığımı düşünüyordu. anlattığım gerçeklerin çoğu oldukça fantastik içerikte olduğundan bu da mümkün olabilirdi.

***

bunun üzerine okunma şansı az olan gündelik yazılar ve lafın çoğunlukla boşa söylenebildiği tv programları yerine bütün bildiklerimi kitap olarak anlatmaya karar verdim.

Sonunda ‘Trump ve Zamanın sonu’ kitabım çıktı ve öğrenmeyi seçenlerden hayli yoğun ilgi de topladı kitap.

***

ben bu konu üzerine dile kolay 1994 yılından bu yana çalışıyorum. kitapta bu konuda kimin ne ve nerede dediğini, yaptığını yer ve zaman vererek belgeleriyle koyuyordum. yaklaştığını söylediğim felaketin benim beynimin derinliğinden çıkan şeyler olmadığını herkes görüp anlasın  diye bazen lüzumsuz gelebilecek detaylara da girdim olanları anlatırken. 

***

tam ben üzerime düşeni artık yaptım, elimden başka bir şey gelmez derken şimdi bakıyorum da birçok medya organı sanki bütün bunlar hiç olmamış gibi, her şeyi kendileri şimdi anlamışcasına şu oluyor bu olacak  diye dediklerimi tekrar etmeye başladı.

olsun sonunda anlamaya başlasınlar yeter çabamın takdir edilmesini zaten bekliyorum bu medya ortamında.

***

artık bu konuda laf da etmeyeyim diyordum. söyleyeceğimi zaten yeterince  eder söyledim anlayan anladı anlamak istemeyenin de canı sağ olsun diyordum ama son olarak Netanyahu’nun ‘benim tarihi ve manevi görevim var’ açıklaması gelince yine umutlandım acaba bu medya düzeni şimdi bunun ne olabileceğini araştırmaya girişir mi diye, girişirse yazdıklarımdan biraz öğrenirler mi  acaba  bile dedim. ama yok bu da olmayacak. Acaba sonunda olabileceklerden korktukları için anlamamayı tercih ediyor olabilirler mi diye düşündüm. bu bir ihtimaldi ama tabii korkunun ecele faydası yok.

Veya yoksa bilinçli biçimde gerçeklerin üstünü mü örtmeye çalışıyor diye düşünmeye başladım. 

Bakın işte bu olabilir, hiç şaşırmayın, ben şaşırmıyorum.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.