James Webb’den yeni harika: En yaşlı süper kütleli kara delik görüntülendi
NASA'nın ay roketinin geliştirilmesinin incelendiği bağımsız bir raporda, astronotları Ay'a geri gönderme projesi Artemis'e zarar verebilecek kritik maliyet aşımları ve gecikmeler yaşandığı tespit edildi.
NASA’nın Space Launch System (SLS), Kasım 2011’de geliştirilmeye başlandı. İlk olarak 2016 sonlarında fırlatılması hedeflenirken, ancak Kasım 2022’de başarılı bir test uçuşu gerçekleştirebildi. SLS’nin NASA’nın Artemis programının bir parçası olarak insanları Ay’a götürmesi amaçlanıyor. Ancak SLS’nin itici sistemleri için Aerojet Rocketdyne ve Northrop Grumman ile imzaladığı sözleşmelerde yer alan maliyetlerin aşılması, Artemis programını tehlikeye sokabilir.
NASA Teftişçisi Paul Martin’in 25 Mayıs’ta yayımlanan 50 sayfalık raporuna göre durum şöyle: Roketin güçlendiricisi ve motoru için yapılan dört sözleşmenin başlangıçta 14 yıl boyunca toplam 7 milyar dolara mal olması öngörülürken, şu anda 25 yıl boyunca en az 13.1 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor.
Söz konusu sözleşmelerde maliyet artışları ve program gecikmelerinin yaşanmaya devam ettiği belirtilen raporda, bunun NASA’ya başlangıçtaki öngörülerinden 6 milyar dolarlık ekstra maliyet ve 6 yıldan fazla bir gecikmeye mal olacağı ifade edildi.
Roketin maliyetlerinin artmasının sebebi, SLS geliştirme sürecinde ve genel Artemis programında ortaya çıkan yönetim sorunlarından kaynaklanıyor. Bu sorunların bazıları federal sözleşme gerekliliklerini ihlal ediyor.
Yeni SLS roketi için maliyet ve zaman tasarrufu için Constellation programından miras kalan RS-25 motorları ile güçlendiricilerinin kullanılması amaçlanıyordu. Ancak rapora göre, bu motorların geliştirilmesi, güncellenmesi ve entegrasyonu beklenenden daha karmaşık ve zorlu çıktı.
Raporda maliyet sorununun üstesinden gelmek için NASA yönetimine yeni ihaleler ve sabit fiyatlı sözleşme sistemine geçmek gibi tavsiyeler verilse de değerlendirmeler, NASA’nın SLS’nin muazzam maliyetini yönetmesinin güç olduğunu ortaya koyuyor.
Belirtilen uyarılara kulak verilmezse NASA planlanan maliyet ve planlamayı aşmaya devam edecek. Bu da fonların kısıtlı kalmasına, fırlatmaların gecikmesine ve halkın ajansa duyduğu güvenin sarsılmasına neden olacak.
Rapor uzay sektöründe değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir dönemde yayımlandı. SLS geliştirilirken SpaceX ve Blue Origin gibi roket sistemleri geliştiren özel uzay şirketleri ortaya çıktı ve Ay’a dönebilmek için çok daha uygun maliyetli araçlar sağladı.