Tartışma yaratan Marilyn Monroe heykeli için taşımalı çözüm
ABD Savunma Bakanı Austin Gazze'de inşası devam eden seyyar iskeleye Hamas'tan saldırı gelmesi durumunda karşılık vereceklerini söyledi. Austin'in açıklamasına hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tepki gösterdi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırıları devam ederken karadan da işgal harekatı sürüyor. 7 Ekim’de başlayan saldırılarda şimdiye kadar 34 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti, 1.5 milyonu aşkın sivil yerinden edildi. Hal böyleyken ABD de bir yandan müttefikine desteğini aralıksız sürdürüyor, bir yandan da Gazze’ye insani yardım girişimlerinde “varım” diyor.
Son olarak İsrail’e 26 milyar dolarlık yardım paketini yasalaştıran Washington insani durumun giderek kötüleştiği Gazze’ye Kıbrıs’tan yardım girişleri için seyyar iskele yapımına devam ediyor. Geçen ay Başkan Joe Biden orduya İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü savaş yedi ayını doldurmak üzereyken Gazze’ye deniz yoluyla insani yardım akışını kolaylaştırmayı amaçlayan 320 milyon dolarlık iskele sistemini inşa etme talimatı vermişti.
İskelenin yapımına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin bütçe oturumunda Temsilciler Meclisi’nde milletvekillerine hitap etti. İskele inşası sırasında ABD güçlerinin Hamas tarafından yönetilen Filistin bölgesinden saldırıya uğraması halinde ateşe karşılık verebileceğini söyledi. Bu açıklama hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler arasında tepkiye neden oldu.
Temsilci Matt Gaetz, ABD kuvvetlerinin karadan ateş altına alınma olasılığını sorduğunda Austin Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’ne onay niteliğinde şu cevabı verdi: “Bu mümkün, evet.”
Gaetz tekrar şöyle bir soru yöneltti: “Yani Gazze’den biri inşa etmekte olduğumuz 320 milyon dolarlık iskelede bulunan görevlilerimize ateş ederse onların karşılık verebileceğini mi söylüyorsunuz?”
Pentagon şefi bu soruya da “Kendilerini korumak için ateşe karşılık verme hakları var” şeklinde yanıt vererek konuya açıklık getirmiş oldu.
Austin fikrini ifadeleriyle pekiştirince Gaetz’ten cevap da gecikmedi: “Sanırım Amerikan halkının bu konuda farklı bir bakış açısına sahip olduğunu göreceksiniz.”
Demokratlar da Hamas’ın iskeledeki ABD askerlerine saldırmasının olası sonuçları hakkında sorular yöneltti ancak parti genel olarak Gazze’ye insani yardım ulaştırılması konusunu gündeme getirdi.
Öte yandan Hamas yetkilileri bölgeye yaklaşan tüm dış güçlere karşı açık tehditlerde bulunmuştu. Grubun üst düzey yetkililerinden Halil El Hayya kısa bir süre önce, iskele çevresinde konuşlanmış olabilecek İsrail kuvvetlerine ya da diğer güçlere saldıracaklarını söylemişti:
“İster denizde ister karada olsun, Gazze’de Filistinli olmayan herhangi bir varlığı kategorik olarak reddediyoruz ve bu yerlerde bulunan İsrailli ya da başka herhangi bir askeri güce işgalci bir güç olarak muamele edeceğiz.”
Austin’in açıklamaları Kongre’de tartışma konusu olurken Pentagon da konuya ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh’in ifadelerine yer verilen açıklamada yüzer iskele inşaatının devam ettiği belirtildi.
İskelenin tamamlanmasıyla günlük yaklaşık 90 tırlık insani yardımın Gazze’ye ulaştırılacağı belirtilen açıklamada, iskelenin tam operasyon kapasitesine eriştiğinde ise günlük 150 tıra yakın insani yardımın geçişine imkan tanımasının planlandığı ifade edildi.
Bütçe oturumunda yaşanan bir diğer önemli gelişme de Filistin protestosu oldu. Austin’in konuşma yaptığı sırada elinde “Gazze yaşasın” yazılı bir pankartla ayağa kalkan CODEPINK adlı savaş karşıtı sivil toplum kuruluşunun temsilcisi Medea Benjamin bakanın sözlerini kesti.
Gazze konusunda ABD’nin de İsrail kadar suçlu olduğunu savunan gösterici Benjamin “Gazze’deki soykırımı desteklerken nasıl ABD’nin liderliğinden bahsedebilirsiniz? Gazze’de yapılan yasa dışı, ahlaksızca ve mide bulandırıcı. Tüm dünya bizi izliyor” diye bağırdı.
Oturum başkanının uyarısıyla salondaki yetkililer tarafından dışarı alınan gösterici daha sonra gözaltına alındı.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere 34 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 100 bine yakın kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 270 Hizbullah mensubu ve 50’den fazla Lübnanlı sivil, 40’ı aşkın Filistinli örgüt mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.