Bu sabah enflasyon da 2’nin altında gelirse piyasalar coşabilir
ABD medyasının önde gelen yayın kuruluşlarından Bloomberg, tutuklanmasıyla Türkiye-ABD ilişkilerinde gerilime neden olan eski konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un serbest bırakıldığını duyurdu.
Bloomberg, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra 2017 yılında gözaltına alınan ve 2020 yılında FETÖ soruşturmasında tutuklanan ABD’nin eski İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un serbest bırakıldığını aktardı.
Haberde “Türkiye, ABD ile ilişkilerine zarar veren ABD Başkonsolosluğu çalışanını serbest bıraktı. Topuz’un tutuklanması NATO müttefikleri arasındaki büyük krizi derinleştirmişti” dendi.
Turkey frees a US consular staffer from jail, ending a long imprisonment that had frayed ties between the two nations, sources say https://t.co/nxq8BZLkFH
— Bloomberg (@business) November 27, 2023
Topuz’un “casusluk” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçları ile yargılandığı ve 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldığı hatırlatılan haberde, “Konuya ilişkin bilgi sahibi olan yetkililer eski konsolosluk çalışanının yakın zamanda serbest bırakıldığını aktardı. Topuz’un avukatları konuyla ilgili bir açıklama yapmadı” ifadelerine yer verildi.
Konuya ilişkin ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nun “Metin Topuz ile ilgili haberlerin farkındayız. Topuz’un ailesinin isteğine saygı göstermek durumundayız. Başka bir açıklamamız yok” dediği aktarıldı.
Topuz’un avukatlarının konuyla ilgili bir açıklama yapmadığı belirtilirken “Haber, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümetinin Biden yönetiminden F-16 savaş uçaklarıyla yabancı yatırımcıları cezbetmeye çalıştığı bir dönemde geldi. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler 2016’daki darbe girişiminin ardından kötüleşmişti” ifadeleri dikkat çekti.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi’nin (DEA) narkotik birimleriyle arasındaki teması sağlayan irtibat memuru olarak görev yapan Topuz, Eylül 2017’de gözaltına alınmış, aynı yılın ekim ayında da ‘FETÖ’ soruşturmalarında adı geçen eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra eski Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’le irtibatlı olduğu iddiasıyla tutuklanmıştı. Topuz 2020 yılında “silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Konsolosluk ise suçlamaları reddetmiş ve Topuz’un serbest bırakılmasını talep etmişti. ABD, Topuz’un tutuklanmasına tepki olarak 2017 yılında bir süre Türkiye’den göçmen statüsünde olmayan vize başvurularını askıya almış, Türkiye de ABD vatandaşlarına uyguladığı e-vize uygulamasını durdurarak karşılık vermişti.
Konu bakanların karşılıklı atışmalarıyla hararetlenmiş, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “Türk mahkemesinin Metin Topuz’u mahkum etme kararı bizi derinden rahatsız etmiştir. Karar, Türk Amerikan ilişkilerini baltalamaktadır. Mahkumiyeti destekleyecek güvenilir bir kanıt yoktur ve umarız hızlıca üst mahkeme tarafından bozulur. Yetkililerimiz Topuz’a yönelik İstanbul’daki tüm duruşmaları takip etti. Kararı destekleyici hiçbir kanıt yok. Sonuç olarak bu karar Türkiye’nin kurumlarına olan güveni ve Türk-Amerikan ilişkilerinin temelindeki güveni sarsmaktadır” demişti.
Dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise Pompeo’ya “Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır; emir alacağı tek merci Anayasa ve kanunlardır. Hiçbir ülke, kişi, kurum veya merci Türk mahkemelerinin adil yargılamasına etki ve telkinde bulunamaz” sözleriyle yanıt vermişti. Adalet Bakanlığı da “ABD makamlarının Metin Topuz davası hakkındaki açıklamaları son derece talihsiz ve yargı bağımsızlığı ilkesi bakımından düşündürücüdür. ABD’li muhataplarımız, derin hayal kırıklığı yaşatan bir dava arayışındaysa, onlara FETÖ’nün kurduğu ihanet pazarından satın alınan tanıklarla, sahte ve sözde delillerle yürütülen Hakan Atilla yargılamasına bakmalarını tavsiye ediyoruz. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı, verdiği kararlarla herhangi bir ülkeyi ikna etmek durumunda değildir” şeklinde bir açıklama yapmıştı.