Erdoğan ve Putin görüştü: Batı’nın sessizliği insani krizi büyütüyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelecek. Erdoğan'ın bu görüşmedeki amacı Rus lideri temmuz ayında ayrıldığı Karadeniz Tahıl Koridoru anlaşmasına yeniden katılmaya ikna etmek. Peki Rus uzmanlar duruma nasıl bakıyor?
Rusya’nın Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çıkması ve bunun akabinde Ukrayna’ya doğru giden her bir geminin ‘düşman gemisi’ olarak görüleceğini vurgulaması Karadeniz’i tehlikeli sular haline getirdi.
Savaşa rağmen bu anlaşma sayesinde 33 milyon ton tahıl üç Ukrayna limanından güvenli bir şekilde çıkmayı başararak dünyanın dört bir yanına dağıtılmıştı. Ancak Rusya, gıda ve gübre ihracatının önündeki engelleri kaldırmayı vaat eden diğer anlaşmanın yerine getirilmediğini iddia ederek anlaşmadan çekildi. Ayrıca Rusya geçen yıldan bu yana rekor miktarda buğday ihraç etmesine rağmen nakliye ve sigorta konusunda uygulanan yaptırımların zirai ticaretini engellediğinden de şikayetçiydi.
Şimdi gözler Rusya’yı geçen yıl tahıl anlaşmasını imzalamaya ikna eden aracılardan biri olan Erdoğan’ın Putin ile Rusya’nın güney kıyısında bulunan Soçi’de gerçekleştireceği görüşmede. Savaşın başından beri Ukrayna ve Rusya’ya eşit mesafede durmaya çalışan Türkiye’nin Rusya’yı bir kez daha ikna edebileceğine inanılıyor. Peki ya Rus uzmanların bu konudaki görüşleri ne?
Medya Günlüğü’nden Gazeteci Fuad Safarov’un Moskova’dan bildirdiğine göre, Türkolog Vladimir Avatkov Rossiya-1 kanalına yaptığı açıklamada, “Her iki taraf arasında da jeopolitik ve ideolojik çelişkiler olsa da Türkiye ekonomik istikrar açısından Rusya’ya ihtiyaç duyduğunun farkında” dedi. Türkiye’deki enflasyona dikkat çeken Avatkov, “Biraz istikrar sağlansa da liradaki değer kaybı devam ediyor. Üstelik yaz neredeyse bitmek üzere, dolayısıyla turizm gelirleri de düşecek” sözlerini dile getirdi.
Soçi zirvesinde ‘yeni dünya düzeninin inşası’ konusunun ele alınması gibi bir arzunun olduğunu belirten Avatkov, “Türkiye’nin ABD ile ilişkileri yeniden kurmaya ve birçok konuda anlaşmaya varmaya çalıştığını biliyoruz. Dolayısıyla bu ziyaret hakkında net bir şey söylemek doğru değil. Elbette bir takım anlaşmalar imzalanacaktır” dedi.
Federalnaya Pressa haber ajansına konuşan siyasi uzman Vladimir Kireyev de Türkiye’deki ekonomik sorunlara değinerek, görüşmede ağırlıklı olarak bu konudan da bahsedileceğini belirtti.
Senatör Sergey Tsekov ise, son günlerde iki ülke arasındaki ilişkilerin biraz gerginleştiğini ancak Moskova-Ankara ilişkilerinde köklü bir değişiklik olmayacağını söyledi. Erdoğan, temmuzdaki NATO zirvesinden kısa bir süre önce Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi İstanbul’da ağırlamıştı. Bu görüşmede öne çıkan iki mesele Rusya’da büyük bir tepkiye yol açmıştı.
Bunlardan ilki Erdoğan’ın Ukrayna’nın NATO üyeliğine sıcak baktığını dile getirmesiydi. Ukrayna savaşının başlama noktasının Ukrayna’nın NATO üyeliği arzusu olduğu göz önünde bulundurulduğunda Erdoğan’ın bu sözleri Rusya’da soğuk bir şekilde karşılandı. Ancak en büyük tepkiyi çeken şey, Erdoğan’ın savaş bitene kadar Türkiye’de kalmaları koşuluyla serbest bırakılan 5 Azov komutanını serbest bırakması oldu. Rus çevreler bunu ‘ihanet’ olarak yorumlamış, bazıları Türkiye ile ilişkilerin kesilmesi talebinde bile bulunmuştu.
Siyaset bilimci Aleksey Makarkin, news.ru haber sitesine şöyle bir değerlendirmede bulundu:
“Mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Erdoğan Batı’ya yönelmeye başladı. Görünüşe göre önceki durumun Rusya’dan yana ağır bastığını düşünüyordu. Ben Erdoğan’ın Rusya ile Avrupa arasındaki dengeyi sağlamaya devam edeceğini düşünüyorum. Ama Rusya ile olan ilişkiler eskisi gibi kalmayabilir. Güven eksikliği sorunu daha da acil hale geldi. Erdoğan ve Putin’in anlaşmaya varıp varamayacağı büyük bir soru işareti.”
Öte yandan siyaset uzmanı Maksim Cıgun, Focus’a verdiği demeçte Putin’in de Erdoğan’a ihtiyacı olduğunu dile getirdi. “Putin, hayatının geri kalanını hücrede geçirmeden en azından otoriter liderlerle Rusya dışına çıkmadan el sıkışma ve meşruiyetini sürdürmenin yollarını arıyor” diyen Cıgun, “Erdoğan’la yapacağı gibi görüşmeler onun için önemli. Çünkü bu toplantıları halkına pazarlayabilir ve nüfuzunu gösterebilir” diye ekledi.
“Bu görüşmelerin sonucunda iki ülke arasındaki ilişkilerde radikal bir değişiklik bekleyebilir miyiz emin değilim ama Rusya’nın medya zekasının bir göstergesi olarak bu görüşmelere ihtiyaç duyuluyor” diye devam eden Cıgun, “Putin kendisini uluslararası politikada aktif bir oyuncu olarak göstermek istiyor. Bu onun için önemli bir propaganda aracı. Seçimleri kazanmak için medya desteğine ihtiyacı var” diye vurguladı.
Öte yandan Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü İgor Semivolos Focus’a verdiği demeçte, “Böyle bir ziyaret planlandığında belli anlaşmalara varılacak demektir. Şu anda müzakereler yapılıyor olabilir. Ancak ben şahsen Rusya’nın herhangi bir şekilde tahıl anlaşmasına dönme arzusunu göremiyorum” yorumunda bulundu.
Bununla birlikte Erdoğan, Rusya’yı bir paket anlaşma üzerinde uzlaşmaya varmaya ikna edebilir. Katar-Türkiye-Rusya arasında bir anlaşma yapılırsa, 1 milyon ton Rus tahılı Katar’ın mali garantileriyle uygun fiyattan taşınabilir. Bu tahıllar Türk işletmelerinde işlenerek Afrika başta olmak üzere gıdaya muhtaç ülkelere gönderilebilecek.
Böyle bir anlaşmanın Türkiye için elverişli olacağını dile getiren Semivolos, “Her zaman olduğu gibi alacağını alacak ama hiçbir şeyden de sorumlu tutulmayacak” dedi.