Yunanistan’daki tekne faciasına yüksek teknolojiyle bakışta da sahil güvenlik kazadan sorumlu tutuldu
Frontex yetkilileri, yaklaşık 750 göçmeni taşıyan ve Mora yakınlarında batan balıkçı teknesini izlemek için uçak gönderme teklifine Yunanistan'ın yanıt vermediğini söyledi.
Mora açıklarında iki hafta önce çarşamba günü batan, resmi olarak 82 kişinin hayatını kaybettiği ve 500 kişinin kayıtlara kayıp olarak geçtiği göçmen teknesi faciasında Yunanistan’ın müdahale etmemesi eleştirilmeye devam ediyor. Yaklaşık 750 kişiyi taşıdığı tahmin edilen balıkçı teknesi Libya’dan yola çıkmış ve ilk olarak 13 Haziran Salı sabahı Yunanistan’a doğru ilerlerken tespit edilmişti.
Daha önce çıkan haberlerde göçmen teknesinin alabora olmadan önce saatler boyunca neredeyse hiç yerinden kıpırdamadığı ve tekneye yiyecek-içecek yardımının sadece bölgeden geçen sivil gemiler tarafından yapıldığı ortaya çıkmıştı. Bu da Yunanistan’ın göçmen teknesinin ‘güvenli ve istikrarlı bir rotada ilerlediği’ yönündeki iddialarını boşa çıkarmıştı.
Avrupa Birliği Sınır ve Sahil Güvenliği Ajansı’na (Frontex) bağlı bir uçak, uluslararası sularda devriye gezerken göçmen teknesini tespit etti ve hem Yunan hem de İtalyan yetkililere haber verdi. Uçak yakıtı bitip de üsse geri dönmek zorunda kalana kadar gemiyi izlemeye devam etti.
Frontex, Yunanistan’a bir dron ve bir de uçak olmak üzere iki hava aracı konuşlandırdı ancak ikisi de operasyona dahil olmadı. Ajans tarafından yapılan açıklamaya göre, dronu teknenin üzerinde uçurmayı teklif etse de Yunan yetkililer, dronun Girit’in güneyinde 80 kişinin tehlikede olduğu başka bir arama kurtarma operasyonuna katılmasını istedi.
Ajans, yakıt ikmali yaptıktan sonra uçağı İtalya’ya geri göndermeyi teklif ettiğini ancak Yunan yetkililerin bu teklife yanıt vermediğini iddia ediyor. Frontex’ten bir basın yetkilisi, Ege’nin Sisam Adası’nda konuşlandırılan uçağın ancak teknenin battığı gün olay yerine geldiğini söyledi.
Sonuç olarak ajansın da açıklamasında vurguladığı üzere ‘trajedi yaşanırken hiçbir Frontex uçağı ve teknesi bölgede değildi’.
Frontex, olası insan hakları ihlallerini kayıt altına almak üzere ‘ciddi olay raporu’ (SIR) hazırlamaya başladığını bildirdi. Avrupa Komisyonu ise şu ana kadar Yunan yetkililerinin tutumuna ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatması yönünde uluslararası kuruluşlardan gelen baskıları görmezden gelerek, Yunanistan’ın kendi soruşturmasını başlattığını belirtti. Bunu söylerken de ‘kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesinin çok önemli olduğunu’ sözlerine ekledi.
Yunanistan Yüksek Mahkeme Savcısı Isidoros Dogiakos, gemi kazasıyla ilgili olarak yürütülen soruşturmada mutlak gizlilik çağrısında bulundu. Mısırlı dokuz kişi, konuyla ilgili olarak insan kaçakçılığı suçlamasıyla Yunanistan’da yargılanmayı bekliyor. Geçen hafta pazartesi günü yargı karşısına çıkan söz konusu dokuz kişi kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.