British Museum’daki hırsızlığın mazisi 30 yıl öncesine dayanıyor olabilir
İngiltere'de ebeveyni olmayan mülteci çocukları "korumak" için bakanlık tarafından açılan oteller mercek altında. Bu otellerden kaçırılan çocukların insan kaçakçılığı kurbanı olduğu düşünülüyor.
İngiltere’de mülteci krizinin bir başka yönü krize sebep oldu: Kayıp mülteci çocuklar… İngiltere İçişleri Bakanlığına göre kayıp mülteci çocukların çoğu insan kaçakçılığına kurban gitmiş olabilir. Son verilere göre, 12 yaşından küçük bazı çocukların da aralarında bulunduğu 118 ebeveyni bulunmayan mülteci çocuktan haber alınamıyor.
Bu soru işaretleri devam ederken ülkede çarşamba günü yayımlanan bir raporda da devlet tarafından otellere yerleştirilen çocukların “insan kaçakçılığına karşı artan risk altında oldukları” ilk defa dillendirildi. The Guardian söz konusu raporun, yalnız mülteci çocukların korunduğuna ilişkin demeçler veren İngiltere İçişleri Bakanlığı söylemleriyle çeliştiğini yazdı.
Uzmanlar, raporun ortaya çıkardığı bulguların resmi bir soruşturma ihtiyacını pekiştirdiğini ifade ederek ve bu durumu da “ulusal bir skandal” olarak nitelendirildi. University College London (UCL) ve Ecpat UK tarafından hazırlanan rapor, geçtiğimiz yıl İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen otellerden çocuk kaçırıldığı ortaya çıktıktan sonra talep hazırlanmaya başlanmıştı.
Raporu hazırlayanlar da haberleştirenler de tabii bir önceki ülke yönetimini hedef aldı. Muhafazakâr Parti’nin iktidarında kamuoyunda yer bulan kayıp çocuklarla ilgili haberler zaten göçmen karşıtı olmasıyla bilinen hatta göçmenleri para verdiği Ruanda’ya göndermeye çalışan eski yönetim için “utanç tablosu” olarak nitelendirildi. The Guardian haberinde, “Gençleri ve çocukları güvende tutmak için temel kontrollerin yapılmadığı bu skandal, geçmiş hükümetin en utanç verici olaylarından biri olarak kabul edilmektedir” denildi.
Ülkede infial yaratan rapor, çocukların bakımıyla ilgilenen profesyonellerle yapılan görüşmeleri de içeriyor. Bir önceki İçişleri Bakanlığı yönetimince atanan bir otel çalışanı, çlaıştığı yerde yaşanan üç insan kaçakçılığı olayını anlatıyor. Söz konusu çalışan, “sahte bir [sosyal medya] hesabı üzerinden genç insanlarla iletişime geçiyorlar… Onlar naif değil, ama böyle kötü bir durumda olduklarında, ‘Tamam, risk var ama burası da kötü’ diye düşünüyorlar,” dedi.
Araştırmacılar, İçişleri Bakanlığı’nın çocukları koruma girişimlerinin aslında onları suçluların eline ittiğini belirtiyor.
İngiltere’ye küçük teknelerle Manş Denizi’ni geçtikten sonra gelen çocukları barındırmak amacıyla 2021’den 2024 Ocak ayına kadar İçişleri Bakanlığı tarafından yedi otel kuruldu. Bu çocukların çoğu Afrika’dan, özellikle Eritre ve Sudan gibi ülkelerden geliyordu. Ancak yüksek mahkeme kararıyla yasadışı bulunmaları üzerine otellerin faaliyetleri Ocak 2024’te sona erdi.
Raporda toplamda 440 çocuğun kaybolduğu belirtiliyor. Bunlardan en son Kasım ayında bulunamayan 144 çocuk ve en son Mart ayında hala yerinde tespit edilememiş 118 çocuk bulunduğu da ifade ediliyor.
Raporun baş yazarı UCL Risk ve Felaket Azaltma Bölümü’nden Sonja Ayeb-Karlsson şunları söyledi: “Bu tekrarlanmaması gereken ulusal bir skandal. Hala kayıp olanların bulunması ve güvenliklerinin sağlanması için ne gibi çabaların gösterildiği de net değil.”
Ecpat UK’nin başkanı Patricia Durr ise şunları ekledi: “Bu araştırma endişelerimizi doğruluyor ve kayıp çocukları bulmak için acil eylem alınması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, bu çocuk koruma skandalının bir daha yaşanmaması için yasal bağımsız bir soruşturmanın yapılması gerekiyor.”
Çocuklar için oteller şu anda kapalı olsa da, araştırmacılar mülteci statüsü arayan gençlerin yanlış bir şekilde 18 yaş üzeri olarak değerlendirilip yetişkin otellerine yerleştirildiği konusunda ciddi endişe içinde. Bu otellerde cinsel istismar ve sömürü riskiyle karşı karşıya kaldıkları belirtildi. Birkaç çocuk koruma uzmanı, travmatize olmuş yetişkinlerle odaları paylaşmak zorunda kalan çocukların güvenlik risklerine dikkat çekti.
Ayeb-Karlsson şunları ekledi: “Yanlış bir şekilde yetişkin olarak değerlendirilen çocuklar eğitim, koruma ve güvenlik haklarından mahrum bırakılıyor.”
Durr, İçişleri Bakanlığı’nın tek başına mülteci çocuklar için konaklama sağlamasına izin veren “felaket” niteliğindeki Yasadışı Göçme Kanunu’nun iptal edilmesi çağrısında bulundu.