Santa Maria saldırısının talimatını Çeçen asıllı IŞİD’li vermiş
İran-İsrail gerilimi Tel Aviv'in yapacağı misilleme senaryoları üzerinden giderek tırmanırken İsrail yanıtını "uygun görülen yer ve zamanda" vereceğini söylüyor. Batı ise olası saldırıya karşı gardını alan İran'a yaptırımları genişletme peşinde.
İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’da İran konsolosluğuna ait binayı vurması ve saldırıda ikisi general yedi İran askerinin hayatını kaybetmesiyle başlayan gerilim devam ediyor. 13 Nisan akşamı İran bu saldırıya çok sayıda insansız hava aracı (İHA) ve füzeyle füzeyle karşılık vermiş, bunların çoğu İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbe’ye takılmıştı.
Dün toplanan İsrail savaş kabinesi İran’a verilecek karşılığı görüşmüş, toplantıdan Tahran’a yönelik “vur emri” çıkmıştı. Yani yakın zamanda Tel Aviv İran’ın stratejik noktalarından birine saldırı düzenleyebilir. Kabine toplantısının sona ermesiyle İsrail devlet televizyonu KAN hava kuvvetlerinin olası saldırı hazırlıklarının tamamlandığını canlı yayında duyurdu.
Öncesinde de yine İsrail merkezli Kanal 12 televizyonu teyitsiz bir haberinde savaş kabinesinin İran’a “açık ve güçlü” bir karşılık vermeye karar verdiğini ve Tel Aviv’in “bu büyüklükte bir saldırının tepkisiz kalmasına izin vermeyeceği” mesajı verdiğini bildirdi.
ABD de “İran saldırıdan önce bize uyarı göndermedi” diyerek tartışmaları daha da alevlendirdi. Açıklamayı yapan isim ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Patrick Ryder’dı. Ryder bugün de ABD’nin İsrail’e “sarsılmaz” desteğini yineledi ve İsrail’in “çok tehlikeli bir bölgede yaşadığını” savundu:
“İsrail, tehlikeli bir bölgede yaşıyor. Burada bir adım geri atıp ABD-İsrail savunma ilişkisine, İsrail’le onlarca yıldır sürdürdüğümüz ilişkiye bakmanın ve ABD’nin İsrail’in yaşadığı bölgeyi tanıdığını yeniden anlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. İsrail kendini savunamazsa bölgesel güvenlik ve istikrara yönelik tehditler ortaya çıkabilir. Ben bu kadarını söylüyorum.”
Öte yandan İran’ın saldırısının İsrail’in Gazze’deki kıyımına olan uluslararası dikkati başka yöne çektiği, İsrail’i “mağdur” hatta “kurban” durumuna soktuğu eleştirileri de geliyor. Bu eleştiriler özellikle yerinden edilen ve 33 binin üstünde sivilin öldüğü Gazze Şeridi’nde en güneydeki Refah’a sığınan Gazzelilerden geliyor.
Örneğin Guardian’a konuşan ve beş çocuğuyla Refah’ta derme çatma bir çadırda yaşayan 52 yaşındaki eski Filistin Yönetimi çalışanı bir Gazzeli “Ülkeler ve halklar bize sempati duyuyordu, şimdi sempati İsrail’e kaydı. İsrail bir gecede kurban oldu” diyor. Bir başka Gazzeli ise şöyle konuşuyor:
“İsrail, İran’ın hiç kimseyi öldürmeyen saldırısına maruz kalırken biz İsrail’in tüm acımasızlığıyla, kimsenin dikkatini çekmeden saldırıya uğruyorduk. Buradaki durum en hafif tabirle trajik, çünkü savaş altı aydan fazla bir süredir devam ediyor ve dünyadaki etkili ülkelerden bunu durdurmak için ciddi bir müdahale gelmedi.”
Hâl böyleyken İsrail savaş kabinesi İran’a vereceği karşılığı görüşmek üzere üst üste üç gün toplandı. Bugünkü toplantıda tüm olasılıkların masaya yatırıldığı sırada konuşan İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Tahran’ın hafta sonu gerçekleştirdiği saldırıya cevaben üst düzey yetkililer üçüncü gün bir araya gelirken İran’a yeni yaptırımlar uygulanmasını talep etti.
BREAKING: Israeli war cabinet meets for third day on Iranian attack. International pressure mounts on Jewish state to show restraint. Israel’s foreign minister has written to 32 countries calling for sanctions on Iran’s missile program and the designation of the IRG as a… pic.twitter.com/ipwiN6B45F
— Global Index (@GlobalIndexAI) April 16, 2024
Katz İsrail’in düşündüğü askeri yanıtın yanı sıra “İran’a diplomatik saldırı” kapsamında düzinelerce ülkeyle temasa geçtiğini söyledi. Bakan bu ülkelerden İran’ın füze programına yönelik yaptırımları desteklemelerini ve ülkenin Devrim Muhafızlarını terör örgütü ilan etmelerini istediğini belirtti.
Başbakan Binyamin Netanyahu’nun da katıldığı toplantının tam bir savaş kabinesi toplantısı olmadığını savunan Katz bunun bir “güvenlik istişaresi” olduğunu ifade etti.
Gerilim karşılıklı açıklamalarla giderek yükselirken Tahran da İsrail’in vereceği yanıta misilleme yapacağını söylüyor. Bu açıklamalar tansiyonu daha da yükseltirken önemli bir telefon görüşmesi oldu. Telefonun bir ucunda Tahran’ın müttefiki Rusya lideri Vladimir Putin, diğer ucunda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi vardı.
Kremlin’in aktardığına göre “İsrail’in, İran’ın Suriye’deki diplomatik temsilciliğine saldırması ve İran’ın buna karşı önlemler almasının ardından Ortadoğu’da oluşan durumun” değerlendirildiği görüşmede Putin “tüm tarafların itidal sergileyeceği ve tüm bölge için feci sonuçlara yol açabilecek yeni gerginliğe izin vermeyeceği” umudunu paylaştı.
İran Cumhurbaşkanı Reisi ise “İran’ın bu eylemlerinin zorunlu ve sınırlı olduğunu, gerginliğin gelecekte artmasından yana olmadıklarını” vurguladı.
İki lider görüşmede “Filistin-İsrail meselesine çözüm bulunmamasının Orta Doğu’daki olaylara neden olduğunu” belirterek “Rusya ve İran’ın Gazze Şeridi’nde acilen ateşkesin sağlanması, zor olan insani durumun hafifleştirilmesi, krizin siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesi için gerekli koşulların oluşturulması” yönündeki ilkeli pozisyonlarını teyit etti.
Ardından Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşen Reisi “İslam Cumhuriyeti BM Tüzüğü’ne uygun olarak meşru savunma hakkını kullanmış ve İsrail saldırısında kullanılan yerleşkelere karşı bir operasyon gerçekleştirmiştir” dedi. “Saldırganı cezalandırma operasyonu başarılı oldu” diye ekleyen Reisi İran’ın çıkarlarına karşı herhangi bir eyleme “ezici, kapsamlı ve acı verici” bir yanıt verileceği sözünü verdi.
İsrail ordusu İran’ın düzenlediği son saldırıya yanıt verilmeme olasılığının “uzak ihtimal” olduğunu her fırsatta dile getirirken ordu sözcüsü Daniel Hagari önemli açıklamalar yaptı. Hagari Israel Hayom gazetesine “Böyle bir saldırıya yanıt vermemek mümkün değil. Seçtiğimiz yer ve zamanda hareket edeceğiz ve buna ilişkin herhangi bir söz gereksiz” diye konuştu.
“İran saldırısı İsrail’in savunma sanayisinde yıllar içinde biriktirdiği yetenekler sayesinde engellendi. Dünyanın çok şey öğreneceği tarihi bir hava savunma savaşı sayesinde durduruldu” diyen Hagari Tahran’ın saldırısının “başarısız” olduğunu söyledi ve devam etti:
“Ayrıca çok büyük bir şey oldu: ABD, İngiltere ve Fransa liderliğindeki bölgesel koalisyon havada, karada ve denizde mükemmel bir şekilde bir araya geldi ve birlikte tehditlerin yüzde 99’unu daha gerçekleşmeden önlediler. Cumartesi günkü operasyonel başarımız sayesinde artık nasıl hareket edeceğimiz konusunda birçok seçeneğe sahibiz, doğru şekilde ve uygun zamanda hareket edeceğiz ve bu konuyla ilgili herhangi bir söze gerek yok.”
İsrail’in Berlin Büyükelçisi Ron Prosor, İran’ın saldırısına Tahran yönetiminin askeri tesislerini hedef alarak karşılık vereceklerini ve bunun detaylarına savaş kabinesinin karar vereceğini söyledi. Alman Welt TV’ye konuşan Prosor “Saldırı askeri tesislere yönelik olacaktır. Buna tepki vermek zorundayız. Bu caydırıcılığın çok net olması bölge için de önemlidir” dedi.
Yaptırım talep eden bir diğer İsrailli yetkili büyükelçinin ta kendisi oldu. Prosor Tel Aviv’in pozisyonunun anlaşılmasını ve müttefiklerinden daha sert yaptırımlar uygulamasını isteyerek “Her şeyden önce dostlarımız ABD, İngiltere ve Almanya’yı dinliyoruz. Ancak İran’ın, şu anda İsrail’e karşı provokasyon olmaksızın, İsrailli sivilleri öldürmek için herhangi bir şey yapmaksızın 300’den fazla füze ateşlediğini hatırlatmak isterim. Biz de buna karşılık vermek zorundayız” diye konuştu.
ABD ve Avrupa Birliği (AB), Tahran’ın hafta sonu İsrail ‘e düzenlediği hava saldırısının ardından İran’a karşı hızlı bir şekilde yeni yaptırımlar uygulamayı değerlendiriyor.
İsrail savaş kabinesi, İsrail’in 1 Nisan’da Suriye’nin başkenti Şam’da İran’a ait bir diplomatik tesisi vurmasına misilleme olarak başlatılan İran saldırısına verilecek yanıtı değerlendirmek üzere üçüncü gün üst üste toplanırken, bölgesel bir çatışmaya yol açacak adımlardan kaçınması için İsrail üzerindeki uluslararası baskı artıyor.
US and EU consider new sanctions against Iran after its air attack on Israel https://t.co/bywqOOfCSu pic.twitter.com/eN21lgXhKJ
— Guardian World (@guardianworld) April 16, 2024
İsrail hükümeti Washington’a bir yanıt vereceğini ancak bu yanıtın gerilimi sınırlayacak şekilde ayarlanacağını söyledi. İran topraklarına yönelik herhangi bir doğrudan saldırı, ABD’nin katılmayı reddetmesi ve İsrail’in Arap komşularının uçaklarının kendi toprakları üzerinde uçmasına izin verme konusundaki muhtemel isteksizliği nedeniyle daha da karmaşık hale gelecektir.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen Salı günü yaptığı açıklamada Washington’un yaptırım yetkisini kullanacağını ve “İran rejiminin kötü niyetli ve istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini engellemeye devam etmek” için müttefikleriyle birlikte çalışacağını söyledi.
Yellen’ın yorumları, bölgedeki gerilimin tırmanmasının nasıl önlenebileceğine dair görüşmelerde bulunmak üzere İsrail’e gideceğini açıklayan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock tarafından da haklı bulundu. Baerbock, Tahran’a yönelik yaptırımların belki de birkaç gün içinde hızla genişletilmesi yönünde Avrupa’da bir istek olduğunu kaydetti.
Öte yandan AB ülkelerinin dışişleri bakanları, İran’ın İsrail’e düzenlediği hava saldırıları üzerine olağanüstü nitelikli çevrimiçi toplantıda bir araya geldi. İki saat süren toplantının ardından açıklama yapan AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell “Bugün İran’ın saldırıları karşısında İsrail’in yanında durduğumuzu ısrarla belirtiyorum.” dedi.
Bazı üye ülkelerin Tahran’a yönelik yaptırımların genişletilmesini istediklerini, birliğin diplomatik servisinin bu teklif üzerinde çalışmaya başlayacağını belirten Borrell, teklifin, İran’a ait insansız hava araçlarının Rusya’ya tedarikini engellemeyi amaçlayan yaptırımları genişleteceğini, füze tedarikini de içereceğini, “İran’ın Ortadoğu’daki vekillerine” yapılan teslimatları da kapsayabileceğini ifade etti.