Sülün Osman’a rahmet okutan dolandırıcı: Sahibi olmadığı hastaneyi doktora sattı
DSÖ Direktörü Ghebreyesus, İsrail'in "güvenli" diyerek Gazzelileri sürmeye çalıştığı koridor önerisi için "felaket reçetesi" tanımlamasını kullandı. Ghebreyesus savaşın yarattığı sağlık sorunlarına değinerek yardım çağrısını yineledi.
Gazze’deki savaşın kırkı çıkmışken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in Gazzelileri “güvenli” diyerek sürdüğü güneydeki koridor hakkında açıklama yaptı. X hesabından yaptığı paylaşımda Ghebreyesus, “İsrail’in güvenli bölgeler oluşturulması yönündeki tek taraflı önerisi adeta bir felaket reçetesidir” dedi.
Ghebreyesus, video konferans yöntemiyle katıldığı New York’taki BM Genel Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, “Bu kadar çok insanı bu kadar az altyapı veya hizmetle bu kadar küçük bir alana sıkıştırmaya çalışmak, zaten uçurumun eşiğinde olan insanlar için sağlık risklerini önemli ölçüde artıracaktır” açıklamasında bulundu.
Unilateral proposal to create safe zones in #Gaza is a recipe for disaster. I co-signed a joint statement with @iascch principals: https://t.co/ckgFeKxE59
— Tedros Adhanom Ghebreyesus (@DrTedros) November 17, 2023
DSÖ direktörünün eleştirdiği öneri daha önce de birçok farklı kurum tarafından da “güvenlik endişeleri” barındırdığı gerekçesiyle eleştirilirken, Gazze’de sağlık sisteminin çökmek üzere olduğunu söyleyen Ghebreyesus, tedavileri kesintiye uğrayan 2 binden fazla kanser hastası, 1000 böbrek hastası, 50 bin kalp-damar hastası ve 60 bin diyabet hastasının risk altında olduğunun altını çizdi.
Ayrıca acilen harekete geçme ihtiyacını vurgulayan DSÖ direktörü, “Gazze’deki kriz aynı zamanda BM ve insanlık için bir kriz. Bu konuda Konuşmak yeterli değil. Çözümler ve açıklamalar yeterli değil. Hemen harekete geçmelisiniz” diye belirtti. “Bu dehşeti tarif edebilecek kelime yok” diyerek durumun vehametini bildiren Ghebreyesus, her gün ortalama 200 kadının “akla gelebilecek en kötü koşullarda” doğum yaptığını, yüzlerce hastanın riskli durumunun sürdüğünü belirterek sağlık hizmetlerini engelleyen saldırıların durdurulması çağrısını yineledi.
İsrail’in Hamas’ı yok etme çabalarının 7 Ekim’deki saldırılara yönelik tepkinin sınırı çoktan aştığını söyleyen DSÖ direktörü, bu tepkinin İsrail’i giderek daha da haksız gösterdiğini vurguladı. Savaşın Avrupa Birliği için de bir “test” niteliği taşıdığını söyleyen Ghebreyesus, BM üyelerine yaptığı çağrıda da “Bu kanı durdurmayacaksanız BM niye var?” diyerek örgütün gerekliliğini ve kuruluş amacını hatırlattı.
Savaş binlerce insanın ölümü ve binlercesinin zorunlu göçüne neden olurken İsrail UIusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, gündemi uzun süredir meşgul eden “esir takası” meselesine ilişkin açıklama yaptı.
“Çok sayıda haber görüyorum, bu aşamada müzakere sürecinin parçası olan konuların hiçbirinde anlaşma sağlanamadı” diyen Hanegbi, ateşkes karşılığında Hamas’ın esirleri serbest bırakmasını şart koşarak sadece bu koşulda ateşkese onay verebileceklerinin altını çizdi.
Hamas’ın elindeki yaklaşık 240 esiri “az sayıda” diye nitelendiren Hanegbi, Hamas’ı yıldırma politikasına devam edeceklerini söyleyerek “Savaşın 42. günündeyiz ve İsrail ordusuna ilerlemesini bir dakika bile durdurma emri vermedik” dedi. Hanegbi, bu konuda İsrail tarafının “taviz vermeyeceğine” vurgu yaptı.
Hanegbi, ABD Başkanı Joe Biden ve diğer dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerde Başbakan Benyamin Netanyahu’nun, İsrail’in rehineleri serbest bırakmadan ateşkes ve insani arayı kabul etmesi yönündeki çağrılara karşı çıktığını da sözlerine ekledi.
Savaş kabinesinin aldığı kararların arkasında duracaklarını belirten İsrailli yetkili, operasyonda “tüm hedeflere ulaşıldığını” söyleyerek “Bu daha başlangıç. Hamas’ın ve Filistin İslami Cihad Hareketi’nin tüm askeri ve liderlik yetenekleri ortadan kaldırılıncaya kadar durmayacağız” ifadesini kullandı.
Hamas’ın İsrail topraklarını hedef aldığı 7 Ekim saldırılarının ardından 1200 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca İsrailli esir alınmıştı. Bu saldırılara geniş çaplı bir operasyonla karşılık veren İsrail, abluka altındaki Gazze’ye hava saldırıları düzenleyerek kara harekatını başlamıştı.
İsrail’in verilerine göre Hamas’ın elinde 239 İsrailli esir bulunurken, Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 5 bini çocuk ve 3 bin 300’ü kadın olmak üzere 12 bini aşkın kişi hayatını kaybetti.
Savaşın Lübnan’a da sıçramasıyla İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalarda şimdiye kadar 76 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askerinin öldüğü bildirildi.