Unutulan çatışma: Sudan’da insan ve kültür kıyımı sürüyor
Sudan'da dünyanın en büyük krizlerinden biri yaşanmaya devam ediyor. Ordu ile HDK arasındaki savaşta 8 milyondan fazla insan yerinden edilmişti. 122 bininin sığındığı Etiyopya'da da şiddet bitmedi. Binlerce insan kamplardan ormanlara sığındı.
Sudan’da 30 yıl süren Ömer el Beşir iktidarının halk ayaklanmasıyla devrilmesi sonrası sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümete karşı ortak darbe yapan ordu ve paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki güç mücadelesi 1 yıldan fazladır sürüyor. Nisan 2023 ortasında başlayan ve Sudan’ın çoğu eyaletinde devam eden savaşta ordu, kuzey ve doğudaki eyaletlerde hakimiyetini sürdürürken HDK’nin, batı ve güney eyaletlerinde etkili olduğu görülüyor.
Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır’ın öncülük ettiği Sudan’a komşu ülkeler barış girişimi, Doğu Afrika’da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin çabaları ve Bahreyn’in başkenti Manama’da yapılan görüşmeler sonuçsuz kalmıştı. Birleşmiş Milletlere (BM) göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan’daki çatışmalar sonucu 16 binden fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 8,7 milyon kişi yerinden edildi ve 25 milyondan fazla kişi de insani yardıma muhtaç durumda.
Yerinden edilen 8 milyondan fazla insanın 122 bini, komşu Etiyopya’da kurulan mülteci kamplarında yaşam mücadelesi veriyor. Çünkü sığındıkları ülkedeki durum, kaçtıkları memleketlerinden pek de farklı değil. Sudan’daki iç savaştan komşu Etiyopya’ya kaçan mülteciler, silahlı kişiler tarafından hedef haline gelmiş durumda. Yaşam mücadelesi verdikleri çadırlar da kurşun delikleriyle dolu. Mülteci kamplarına yönelik saldırılardan kaçanlar da ya ormana kaçıyor ya da başka bir yer bulmaya çalışıyor.
Kamp temsilcileri bu hafta İngiltere merkezli haber ajansı Reuters’e verdiği demeçte, geçen ay çoğu haydutlar tarafından tekrarlanan saldırılardan bu yana yaklaşık 8 bin kişinin Etiyopya’nın kuzey Amhara bölgesinde Birleşmiş Milletler tarafından kurulan Kumer ve Awlala mülteci kamplarını terk ettiğini söyledi.
Sudan ordusu ile paramiliter HDK arasında Nisan 2023’te patlak veren ve ülkenin bazı bölgelerinde aşırı açlığa ve Darfur’da etnik temizlik suçlamalarına yol açan çatışmalardan kaçmışlardı. Reuters’e telefonla konuşan genç bir adam, “Ülkemizi terk ettik çünkü ordu ve HDK’den gelen saldırılardan korkuyorduk. Hayatımızı kurtarmak için Etiyopya’ya sığındık ve şimdi aynı tehlikeyle karşı karşıyayız” dedi. Başlangıçta Sudan’ın başkenti Hartum’u, ardından kampları terk ettiğini ve şimdi milislerin Etiyopya federal hükümet birlikleriyle ayrı bir çatışmaya girdiği Amhara bölgesinden kaçtığını söyleyen Sudanlı genç, diğer mültecilerle birlikte bir ormanda barındığını anlattı.
Reuters’ın aktardığına göre WhatsApp ve Telegram aracılığıyla gönderilen görüntüler, dallardan ve muşambadan yapılmış derme çatma barakaları ve aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu büyük bir kalabalığın yol kenarlarında oturduğunu gösteriyor. Reuters fotoğrafların tarihini ve yerini doğruladığını da yazdı.
BM mülteci ajansı UNHCR, Etiyopya polisinin devriyeleri artırdığı ve iki kampın içinde hizmet vermeye ve Awlala dışında yaklaşık bin kişi olduğunu söyledi.
Sudan’daki savaş, 8.9 milyondan fazla insanın evlerini terk etmesiyle dünyanın en büyük yerinden edilme krizini yarattı. Uluslararası Göç Örgütü’ne göre ülkeyi terk eden 2.1 milyon kişiden 122,000’den fazlası Etiyopya’ya gitti.
Reuters’e konuşan üç mülteci, Kumer ve Awlala’dan yaklaşık bin kişinin 1 Mayıs’ta Amhara’nın ana şehri Gondar’daki BMMYK merkezine 170 kilometre yürüyerek durumlarını protesto etmek için yola çıktıklarını söyledi. Üç mülteci, polis tarafından durdurulduklarını ve Awlala kampı yakınlarındaki bir ormana sığındıklarını da anlattı.
Komite üyesi ve bir başka mülteci, Kumer’de kalan yaklaşık 2 bin kişinin, silahlı adamların 1 Mayıs’ta kampa ateş açmaya başlamasının ardından ana yola kaçtığını söyledi.
Saldırılardan kaçıp ormana sığınan mültecilerin sayısı net değilken, insanların seslerini duyurma çabası da devam ediyor.