İsyancı güçler Rusya’nın sınır bölgesi Belgorod’a saldırdı
Rusya ve Ukrayna, çok fazla stratejik öneme sahip olmayan Bahmut için 3 haftadır kıyasıya mücadele ediyor. Bu uğurda askerlerini, teçhizatlarını ve kaynaklarını feda ediyor. Akıllarda ise şu iki soru canlanıyor: Niye iki ülke de bu kadar mücadele ediyor? Bunca sıkıntıya değer mi?
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bu ayın başlarında yaptığı açıklamada Ukrayna’nın Bahmut kentindeki şiddetli çatışmaların birkaç gün içinde Rusya’nın zaferiyle sonuçlanabileceği uyarısında bulunmuştu. Aradan 3 hafta geçmesine rağmen bu öngörü henüz gerçekleşmedi. Ukrayna ve Rusya hâlâ kentin kontrolü için mücadele ediyor.
3 haftadır süren bu çatışmanın her iki tarafa da maliyeti yüksek. Ukraynalı yetkililer kaybettikleri her bir askere karşılık Rusya’nın 7 asker kaybettiğini iddia ediyor. Çatışmanın tek zayiatı da bu sayılmaz. Her iki tarafın mühimmatı, askeri araçları ve teçhizatı da büyük hasar gördü.
Bununla birlikte bazı analistler Rusya’nın Bahmut’u ele geçirebileceği konusu üzerinde durmaya devam ediyor. Ancak çıkan kısmın özeti şu: Ukrayna kendi aleyhindeki tüm tahminlere rağmen direnmeye devam ediyor, Rusya ise kendisinden beklenen performansın altında kaldı.
ABD’li yetkililer, Bahmut’un stratejik değerinin çok büyük olduğunu dile getiriyor. Şehir, Ukrayna’nın doğusunda bulunuyor ki bu, savaşın başından beri Rusya’nın gözünü diktiği toprak parçasının içinde olduğu anlamına geliyor. Ancak “Bunca çabayı hak eden bir şehir mi?” diye sorarsanız yanıt pek çok analiste göre olumsuz.
Bir sonraki sorunuz muhtemelen, “O zaman bu iki ülke niye bu kadar çaba harcıyor?” olacaktır. Cevabı basit: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zafer elde etmek istiyor. Bu galibiyetin büyük ya da küçük olması önemli değil. Rusya tahmin edilen performansı sergileyemedi ve son aylarda hem kuzeydoğu hem de güney cephelerinde geri çekilmek zorunda kalarak toprak kaybetti. Başkent Kiev’i kontrol altına alıp hükümeti devirmesi artık çok uzak bir ihtimal görülüyor.
Ama Bahmut’u alabilirse Putin hem Rus halkına hem müttefikleri Çin ve İran’a hem de Ukrayna’nın Batılı destekçilerine güçlü bir mesaj verebilir. Hem bu zafer, Rus birliklerine moral, Ukrayna’nın gördüğü uluslararası desteğe de zarar verebilir. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de zaten Bahmut’u kaybetmeleri halinde Putin’in daha çok üzerlerine geleceğini söylüyor. Ukrayna için ise Rusya’nın kaybetmesi demek yukarıda sayılanların tam tersinin yaşanması demek.
Bununla birlikte Rusya Bahmut’u alsa bile çok fazla asker ve teçhizat kaybından dolayı bu çabasından pişmanlık duyabilir. Ama son pişmanlığın fayda etmediği bu noktada Bahmut’u kaybetmesi Rusya’yı çok daha kötü bir konuma sokabilir. Zira bu durumda herkesin zihninde şu soru canlanacaktır: “Rusya bu kadar kaynak harcamasına rağmen Bahmut’u ele geçiremediyse savaşı genel anlamda nasıl kazanacak?”
Bahmut çatışmasının Ukrayna için de olumsuz sonuçları tabii olabilir. Ukrayna da başka bir cepheye aktarabileceği kaynağı buraya ayırıyor. Günün sonunda savaşta bir bahar, bir yaz ve bir kışı geride bıraktık. İki taraf da pes etmeye niyetlerinin olmadığını açık açık belli ediyor. İngiltere ve Almanya’nın yolladığı Leopard 2’lerin ikinci baharda kartları ne yönde değiştireceği merak konusu.
Zelenski Bahmut’u savunmaya kararlı, NATO o kadar ümitli değil