Faiz kararıyla Türkiye kedinin kuyruğunu kovalaması sarmalına girdi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, faiz kararının ardından “Piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesi Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacaktır” açıklamasını yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi felsefelerinin temelinin teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayandığını belirterek, “Merkez Bankasının aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek” ifadesini kullandı.
Şimşek, dün faiz kararının açıklanmasından sonra Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ekonomi politikalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesi üç kavramla somutlaşmıştır: İstikrar, Güven, Sürdürülebilirlik…
Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha…
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) June 22, 2023
Uyguladıkları ekonomik çerçeveye ilişkin bilgi veren Şimşek, “Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesi üç kavramla somutlaşmıştır, ‘istikrar, güven, sürdürülebilirlik’. Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha müreffeh yaşamasını sağlamayı, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik çevreyi inşa etmeyi temel vizyon edinecektir” dedi.
Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez ön koşul olduğunu vurgulayan Şimşek, bunun bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışıyla sağlanabileceğini bildirdi.
Şimşek, yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etkenin öngörülebilirlik olduğuna dikkati çekerek, “Finansman koşulları çok elverişli de olsa, kârlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir” değerlendirmesini yaptı.
Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası, piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi ve dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesinin Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacağının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti:
“Bu yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür. 2002 yılından beri iktidarda olan hükümetlerimizin hükümet programlarındaki ekonomi politikalarında yer aldığı ve en son seçim beyannamemizde de ifade edildiği üzere, ekonomi felsefemizin temeli teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankasının aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek.”