Erdoğan: Şimşek’e karışmıyorum, o kendisi karar veriyor
Bu yıl yüzde 54,4'e çıkan değer kaybıyla TL, yabancıların 'carry trade' gözdesi oldu. Peki bu fon akışı için yeterli mi? Prof. Hayri Kozanoğlu'na göre dış borç ödemesi için 1 yıllık ihtiyaç 60-70, gelmesi olası sıcak para 15-20 milyar dolar.
Türk Lirası (TL) 2023 başından bu yana dolar karşısında yüzde 54,4 değer kaybıyla başta ABD’li yatırım bankaları JPMorgan ve Goldman Sachs olmak üzere yabancı finans kuruluşlarının ‘carry trade’ için yeni gözdesi olurken, bu formülün seçime kadar sıcak para arayışlarına deva olup olamayacağı da tartışılmaya başladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve geldiği günden bu yana ülke ülke dolaşıp Türkiye’yi tanıtarak kovaladığı yabancı yatırım arayışları henüz istenilen sonucu vermediği için geçici sıcak para arayışlarına “carry trade”le gelecek sınırlı fon akışının umut olacağı anlaşılıyor.
Mehmet Şimşek önceki gün Bloomberg’le gerçekleştirdiği röportajda bunun sinyallerini verdi bile: “Kalıcı refah için biz fiyat istikrarını önceliklendirdik. Yatırımcılar bunu, ben inanıyorum ki görüyorlar. Bizim yatırımcılarla çok iyi bir diyaloğumuz var. Bu fon akışına dönüşüyor mu? Nereden baktığınıza bağlı. Birincisi, yılın ilk 5 ayına bakın. Portföy girişleri anlamında eksi 2,9 milyar dolardı. Haziran-eylül dönemine bakın, 4,9 milyar dolarlık bir giriş var. İkincisi özel sektör ve kamunun uluslararası piyasalardan finansmana erişiminde ciddi bir artış var. Türkiye’nin tahvil endeksi spread’ine baktığınız zaman, gelişmekte olan ülkelere göre mayıs sonrası çok güçlü bir performans var. Ben inanıyorum ki önümüzdeki aylarda özellikle de yerel seçimler sonrasında Türkiye’nin varlıklarına talep çok ciddi bir şekilde artacak.”
Tüm bunlar yeni ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerle yeniden rasyonel zemine döndürmeye çalıştığı ekonomi için güzel gelişmeler ancak ekonominin çevrilebilmesi için yeterli mi? Malum yaklaşık 200 milyar dolarlık bir dış borcun üzerine 35-40 milyar dolarlık bir cari açık söz konusu. Üstüne üstlük kredibilite sorunu nedeniyle doğrudan yabancı yatırım gelmiyor ve yakın zamana kadar da pek gelecek gibi görünmüyor. Peki Şimşek’in sözünü ettiği fon akışı seçime kadar borçların ödenmesini sağlayıp yaklaşık 1 trilyon dolarlık ekonominin çevrilmesini ve büyümesini sağlayabilecek mi?
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, 1 yılda ödenecek kısa süreli borç miktarının 211 milyar dolar olduğunu, bunun üçte ikisinin otomatik olarak yenileneceğini belirterek “İhtiyaç 60-70 milyar dolar arası. Bunun 15-20 milyar doları sıcak paradan gelebilir. Yılbaşı öncesi 4-5 milyar dolar çekmek istiyor olabilirler. Kasım-mayıs arası cari açığın döngüsel artma dönemi. Bu arada taze para gereksinimi artıyor” diyor.
Ekonomi yönetiminin seçime kadar bu şekilde idare edebileceğini söyleyen Kozanoğlu, “Gerçekten bu ortamda sıcak para gelebilir. Ancak kısa süreli vurgun için gelen bu fonlar çıkışta arkasında enkaz bırakır. Yılbaşı zamlarıyla vatandaşlarda bir para yanılması yaratılacak. Seçimden sonra her geçen gün insanların satın alma gücü zayıflayacak, ekonomi soğuyunca işsizlik artacak. Enflasyon bir parça gerilese de halkın yaşam standardı iyice düşecek” diye ekliyor.
Kozanoğlu politika faizini yüzde 40’a çıkaran Merkez Bankası’nın yavaş bir tempoyla sıkılaştırmanın devam edeceği açıklamasını hatırlatarak şöyle devam ediyor:
“Bunun anlamı, liranın yabancı paralar karşısında ayda ortalama yüzde 2,5 değer yitirdiği düşünülürse carry trade’e davetiye çıkarmaktır. ‘Her ne kadar faiz artışı yapsam da bu düşük oranlı olacak, şimdi gelirsen 1 ayda daha fazla kazanırsın’ mesajı vermektir.”
Finansal piyasalar uzmanı İris Cibre de 2024 yılı enflasyon beklentisinin yüzde 51’lere yükseldiğine dikkat çekerek, Merkez Bankası’nın politikasında enflasyonu arkadan kovalamaya devam ederse ve TL’yi aylık enflasyon kadar yükseltme stratejisine devam ederse bir süre sonra doları tutamaz hale geleceğine dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Turizm sezonu bitti, enerji ithalatı artacak. Merkez Bankası döviz kurlarındaki artışı önlemek için her gün piyasaya 1-1.5 milyar dolarlık müdahalede bulunuyor. Yüklü yabancı girişi olmadığı sürece yerli talebi tekrar hızlanmaya başlayabilir. Konjonktürel riskler de cabası. JPMorgan’ın bahsettiği carry trade’den gelecek para zaten bize yaramaz çünkü kısa vadede parayı alır gider, o ettiği kârla TL’den dolara dönecek değil mi? Buyur; yeni talep. Bizim carry trade’e değil, doğrudan yatırıma ihtiyacımız var.”