76 yaşındaki adam 1300 kilometre yol gidip 1 milyon 800 bin TL’sini dolandırıcılara eliyle teslim etti

İzmir’de yaşayan 76 yaşındaki Sadullah Serter dolandırıcıların yönlendirmesiyle önce evini sattı, sonra o parayı 1300 kilometre uzaklıktaki Şanlıurfa’ya götürüp elleriyle teslim etti.

İzmir’in Kemalpaşa ilçesi Atatürk Mahallesi’nde eşi 56 yaşındaki ev hanımı Nazife Serter ile yaşayan işçi emeklisi Sadullah Serter’in 8 Mayıs’ta cep telefonu çaldı. Arayan, kendisini baş komiser olarak tanıttı. Sadullah Serter’e kötü niyetli kişilerin kimlik bilgilerini ele geçirdiğini, evini satmaya çalıştıklarını belirlediklerini söyledi. Arayan, “onlar evi satmadan bir an önce sen sat” diye tavsiye etti. Bunun üzerine Sadullah Serter üç milyon TL değerindeki evi ederinin çok altında satışa çıkardı. 13 Mayıs’ta ilana çıkan ev iki gün sonra 1 milyon 800 bin TL’ye satıldı.

Polis sahte, taksi korsan: Buyurun dolandırıcılık hikayesine

Ardından kendisini baş komiser olarak tanıtan kişi Sadullah Serter’i bu kez de evin satışından elde ettiği paranın sahte olduğuna inandırdı. Paraları kontrol edeceklerini söyleyen dolandırıcı Sadullah Serter’in İzmir’den soruşturmanın yürütüldüğü yaklaşık 1300 kilometre uzaklıktaki Şanlıurfa’ya gitmesini sağladı.

Yanında parayla otobüse binen ve Şanlıurfa’ya giden Sadullah Serter burada yanına gelen ve kendilerini sivil polis olarak tanıtan iki kişinin ‘Vatan’ parolasını vermesi üzerine içinde 1 milyon 800 bin TL bulunan çantayı onlara verdi. İki şebeke üyesi Serter’e İzmir’e dönmesini ve kendisine haber vereceklerini söyledi. Geride kanıt kalmaması için de Serter’in telefonunu kırdılar. İzmir’e dönerken yolda dolandırıldığını anlayan Serter şikayetçi oldu. Polis soruşturma başlattı.

‘Türkçesi çok iyiydi inanmamak elde değil’

Sadullah Serter “Şu an yakalanan yok. Para da bulunamadı. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Vatanını milletini seven biriyim. Vatanın milletini seven biri varsa bana yardımcı olsun, evimi geri alayım. 76 yaşına geldim, daha ne kadar yaşayacağım? Benimle konuşan kişinin o kadar güzel bir Türkçesi vardı ki kanmamak elde değil. Benim başıma geldi, başkasının başına gelmesin” dedi.

Bu da ‘Faturayla Dolandırıcılık Merkezi’