KYK asansöründe ölüme bir tutuklama daha
Şanlıurfa’da 15 yaşındaki M.Ş’yi ahıra bağlayıp işkence eden baba İ.Ş ile amca M.Ş tutuklandı. İ.Ş’nin eşine de sürekli şiddet uyguladığı, eşi Z.Ş’nin bu yüzden evde kaçtığı ortaya çıktı. İ.Ş, eşinin ağabeyine ve babasına da silahlı saldırı düzenlemiş. Oğlu M.Ş’yi de dayısını öldürmeye zorlamış.
Şanlıurfa Suruç’ta yaşayan Z. Ş. 16 yaşında İ. Ş. ile evlendi. Çiftin en küçüğü 2 yaşında olmak üzere 7 çocukları oldu. Z. Ş. eşinden sürekli şiddet gördüğü için evden kaçtı ve ailesinin yanına sağındı. İddiaya göre; İ. Ş., Z. Ş.’nin ailesini hedef almaya başladı. İ. Ş. ve kardeşi M. Ş., 20 Temmuz 2023 tarihinde Z. Ş.’nin ağabeyine silahlı saldırıda bulundu. Z. Ş.’nin ağabeyinin üzerine 70 el ateş edildi. Z. Ş.’nin abisi ise bu ateşe karşılık verdi ve kendisini korumaya çalıştı ancak o sırada İ. Ş. hafif yaralandı.
İ.Ş.’nin anlatımına göre eşinden korunmaya çalışırken bu sefer ailesi hedef olmuştu. Z. Ş. oğullarından amcası ile aynı ismi taşıyan M. Ş.’nin dayısını öldürmeye zorlandığını ileri sürerek, bu süreçten sonra yaşananları şöyle anlattı:
“20 yıldır evliyim. M., ikinci oğlum. 7 çocuğum var. Evlendiğimden beri ben ve çocuklarım şiddet görüyordu. Eşim madde bağımlısı. Çocuklarımla şikayet etmişti. Ağabeyimi ve babamı öldürmekle tehdit etti. Eşim ve kaynım M.Ş. ağabeyime 20 Temmuz’da pusu kurarak saldırdılar. Silahlı saldırı oldu. 70 el ateş etmişler, glock marka tabanca ile. Ağabeyim de av tüfeği ile yanıt vermiş. Olayda İ. hafif yaralanmış. 21 Temmuz’da da babama saldırdılar.
15 yaşındaki oğlumu dayısını öldürmesi için göndermeye çalışmışlar ancak oğlum kabul etmemiş. Bunun üzerine 14 Ağustos günü oğluma ahırda işkence yapmışlar. Amcası ve amcasının çocuklarıyla bu videoyu çekip bana gönderdiler. Bu videoyu Suruç Jandarması’na gönderdim. Daha sonra oğlum devlet korumasına alındı ve ben oğlumu aldım. Şu anda bana da jandarma tarafından koruma tahsis edildi. Çocuklarımın geri kalanı halen onların elinde.
Ölümle beni, ağabeyimi tehdit ettiler. Sürekli tehdit altındayım. Şimdi kurtardığım oğlumu güvenli bir yerde saklıyoruz. Koruma talebinde bulunduk ve jandarma şu anda bizi koruyor. Ancak oğlum M.’yi koruyamıyorum, diğer çocuklarımı da koruyamıyorum. Bu şekilde de onlar halen dışarıdalar. Çocuğuma ahırda yaptıkları işkenceyi jandarmaya gittiklerinde çobanın üstüne atmışlar. Çoban da bunun üzerine kaçtı. İ. Ş. çok zengindi, arkalarında sağlam kişiler olduğu için bizim can güvenliğimiz yok. Bunlar tutuklansınlar artık. Şikayette de bulunduk. Babam, ben, abim, oğlum.”
Damadı tarafında saldırıya uğrayan Z. Ş.’nin babası M. C. ise 21 Temmuz günü yaşanan olaya ilişkin jandarma karakolunda verdiği ifadesinde şunları söyledi:
“İ. Ş. isimli şahıs benim damadım olur. Kızımla aralarında sorun yaşamışlar ve kızım ağabeyinin evine gitmiş, kızım beni arayarak ‘Ben kocamla tartıştım ve ağabeyimin evine geldim’ dedi. Bende ne olduğunu anlamak için kızımın yanına giderken torunlarım ile karşılaştım, ‘Babanız nerede?’ diye sorduğumda ‘Bilmiyorum’ dediler. Ben de evime gittim. Birkaç dakika geçtikten sonra damadım olan İ.Ş. isimli şahıs beni arayarak ‘Fıstıklı Mahallesi’ndeyim gel’ dedi. Ben de Birecik ilçesinden çıkıp Suruç ilçesi Fıstıklı Mahallesine geldim, damadımı aradım ve nerede olduğunu sordum, oda bana kardeşinin evinin önündeyim dedi. Kardeşimin evinin önüne gittiğimde evin çevresinde kimse yoktu, daha sonra silah sesi duydum ve silah sesinin geldiği yöne doğru baktığımda İ. Ş. isimli şahıs elinde Kalaşnikof marka silah ile bana doğru ateş ediyordu. Arabanın arka kısmına kendimi attım, ateş ederken bağırıyordu ancak ne dediğini tam olarak anlamadım. Yaklaşık olarak 4 şarjör ateş ettiğini düşünüyorum çünkü atış sesi çok uzun sürdü. Ateş ederken mermilerden biri de 02 AS 017 plakalı aracıma değdi. Ateş sesi kesildikten sonra arabama binip oradan uzaklaştım. Bana kalaşnikof marka silahla ateş eden ve arabama zarar veren İ. Ş. isimli şahıstan şikâyetçi ve davacıyım.”
Z.Ş. şu anda babası M. C.’nin yanında kaldığını aktararak, can güvenliği endişesi ile yaşadığını dile getirdi. Baba M. C. ise kızının ve torunu M. Ş.’nin can güvenliğini sağlamaya çalıştığını anlattı. M. C. kendisinin jandarma tarafından korunduğunu ve köyden dışarı çıkmakta endişe yaşadıklarını söyledi.
Dayısı ve dedesini öldürmeyi reddettiği için işkence gördüğü iddia edilen torun M.Ş. ise babasının ve amcasının kendisini dayılarını öldürmesi için zorladığını ancak kabul etmeyip evden kaçtığını anlattı. M. Ş. 3 gün bir otelde kaldıktan sonra arkadaşının yanına gittiğini ve bu sırada babası İ. Ş. tarafından yakalandığını aktararak, “Bana araba ile çarptılar, ben kalkamadım. Amcam M. Ş. beni vura vura arabayla götürdü. Beni orada en yakın halamın evine götürdü, bana orada vurdu. Orada bir tek halam vardı, zaten ilk vuruşta burnumu kırmıştı” diye konuştu.
Köylerine götürülen M. Ş. burada kendisinin ahıra zincirle bağlandığını belirterek, “Ayağımı bağladılar. İki elimi ve boğazımı hayvanların kancasına bağladılar. Yatırdılar ve tişörtümü çıkardılar… İlk gün işkence yaptılar, zincirle. Sonra da bunu kimseye anlatmayacaksın dediler… Öğlen 2’den akşam 11’e kadar işkence gördüm. Amcam ‘İdrarınızı bunun üstüne yapın’ diyordu. (Babası) İ. Ş. zaten geldi idrarını geldi üstüme yaptı. Gece 11 olmuştu, ağabeyim geldi benim zincirimi açtı. Duş aldım, sabah oldu ve annemi aradım” diye yaşadıklarını anlattı.
Ahırdayken videosunun da çekildiğini aktaran M. Ş., annesinin ihbarı üzerine kaldıkları yere jandarmanın geldiğini ve babası İzzet Ş. tarafından ilk başta gösterilmediğini ve jandarmanın olayı anlaması üzerine kendisini jandarmanın babasının elinden aldığını dile getirdi. M. Ş. ahırda çekilen videosuna ilişkin “Bu videoyu da amcam Mahmut Ş. herkese atmış, kardeşime de atmış. Ben de kardeşimin telefonundan aramıştım annemi. O videoyu da attım anneme, o da jandarmaya atmış” dedi.
İ.Ş. jandarmaya babası ve amcaları hakkında şikayetçi olurken, burada verdiği ifadesinde kendisine öldürme emrinin verildiğini ve işkence iddiasını ise olayı şöyle anlattı:
“(Amcası kendisini yakaladıktan sonra) Arabadan indik, bizim Suriyeli çobanımız Velid’e ‘Şunu alın ahıra götürün bağlayın’ dedi. Velid başta ‘Yapamam’ dedi ama babamın bağırmasıyla korkarak mecburen beni götürüp önce sağ ayağımdan hayvanlar için kullanılan zincirlerle yemliğe bağlı demirlere zincirledi. Sonrasında hayvanların boğazına bağladıkları zincirleri benim boğazıma takıp yemlikteki hayvan kancasına geçirdiler. Ellerimi de boğazıma bağladıkları ipin içinden geçirmek suretiyle hareketsiz bıraktılar. Sonra hepsi etrafıma toplandılar. Babam da eline birasını alıp camın pervazına beni görecek şekilde oturdu. Sonrasında M. amcam bana vurmak için babamdan müsaade istedi. Babam birasını içerken amcam beni dövdü. Döverken ‘Namussuz, şerefsiz, babanın intikamını almayacak mısın’ diye bağırarak tekrarlıyordu. Amcam M. ‘Tuvaletiniz gelirse gelin bunun üzerine işeyin’ dedi. Sonra tekrar babam elinde birasıyla gelip üzerime işedi. 20 dakikada bir babam ‘Bunun dayak saati geldi, dövün’ demesiyle amcam M. gelip beni dövüyordu. Bu süreç yaklaşık saat akşam 23.00’a kadar devam etti. Bu zaman aralığında bana yemek ve su vermediler. Aç ve üzerim pis halde zincirli ahırın yemliğinin yanında yatıyordum. Babam ve amcalarım arabalarına binip gittiler.”
Önceki gün gözaltına alınan baba İ.Ş. ile amca M.Ş. sevk edildikleri adliyede, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.