Almanya’da kritik tasarı Meclis’ten geçti: Göçmen ve sığınmacılara iş imkânı
Türkiye'de Schengen vizesine her beş başvurudan biri reddediliyor. Eren Işık Avcı, Erasmus değişim öğrencisi olarak staj yapmaya Almanya'ya gidecekti. Vize almaya uğraşırken başına gelmedik kalmadı, en son gelen istek sabrını taşırdı.
Türkiye’de uzun zamandır devam eden bir Schengen vizesi krizi var. Vize alma sürecinin ilk anından itibaren her adımda bambaşka bir krizle karşı karşıya kalmak mümkün. Bugün Schengen vize başvurusu krizinin tüm adımlarını Eren Işık Avcı’nın başvuru süreci üstünden anlatacağız.
Eren başarılı bir öğrenci. Henüz 23 yaşında. Temmuz ayında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 3,90 ortalamayla derece öğrencisi olarak mezun oldu. Aynı üniversitenin sosyoloji bölümünde çift anadal eğitimine devam ediyor. Eren eğitimine devam ederken yurtdışı deneyimi de kazanmak istediği için yılın başında üniversitesine Erasmus+ Staj Programı başvurusu yaptı.
Başvuru kabul edildi, hibe almaya dahi hak kazandı, ancak Eren 15 Temmuz’da Almanya’da başlayan stajına vizesi olmadığı için gidemedi. Son dönemde Eren gibi vize problemleri yüzünden Erasmus eğitimine, stajına başlayamayan ya da bulduğu işi kaybeden birçok kişinin hikayesine rastlar olduk.
Eren ve nicelerinin karşılaştığı tüm zorluklar şu an vize almak için adım atmanız durumunda sizin de karşılaşabileceğiniz problemler. Aynı zorlukları yaşamak için ihtiyacınız olan tek şey Türkiye Cumhuriyeti pasaportu.
Süreç vize randevu talebi oluşturmak ya da oluşturmayı başarabilmekle başlıyor aslında. Ülkemizde vize başvurularının büyük bir çoğunluğu aracı kurumlara başvurularak yapılıyor. Eren’in stajı Almanya Nürnberg’de olacağı için iDATA isimli aracı kurumdan vize başvurusu randevusu alması gerekiyor. Eren beklemeye başlıyor. Yaklaşık iki aylık bir bekleme sürecinin sonunda iDATA üzerinden randevu almayı başarıyor.
iDATA sistemi üstünden bir türlü açılmayan, açılsa da bir türlü alınamayan vize randevuları zorlukların başlangıcı denebilir. Aslına bakarsak Eren biraz daha şanslı. Altı aydan uzun süre Almanya’da bulunacağı için Eren’in başvurduğu vize tipi turistik vizeden farklı. “Ulusal vize” olarak bilinen bu vize türü 90 gün ve üstündeki kalışlarda veriliyor ve iDATA sisteminde ayrı bir başvuru alanı var. Yani turistik vize başvurusunda bulunmak isterseniz vize başvuru randevusu alabilmek için çok daha uzun süre beklemeniz gerekebilir.
Nihayet 15 Mayıs 2024’e vize başvuru randevusu alan Eren zor kısmı atlattığını düşündü. Ancak 4 Haziran’da başvurusuna ek olarak iki farklı belge daha talep edildi. İstenen belgelerle ilgili konuşan Eren “Benden istenen belgelerden biri, ben ve işveren arasında staj sözleşmesiydi. İstenen ikinci belge de saatlik yasal asgari ücret alacağıma dair işveren taahhütnamesiydi. Buraya kadar sürecin doğal akışında ilerlediğini düşündüm, fakat ilave belge isteklerinin ardı arkası kesilmedi” dedi.
Devamına dair “18 Temmuz tarihine kadar konsolosluktan geri dönüş alamadım. Fakat bu sefer de işverenimin hesapladığı asgari ücretin yanlış olduğunu, belirttikleri ücretle değiştirilmesi gerektiğini ilettiler” diyen Eren sürecin yavaş işleyişinden ötürü staja başlangıç tarihini kaçırmasına rağmen istenen belgeleri aynı gün teslim etti. Fakat vize başvuru çilesi burada da bitmedi.
18 Temmuz’dan 7 Ağustos’a kadar defalarca konsolosluğa e-posta göndermesine, aramasına ve hatta konsolosluğun kapısına gitmesine rağmen hiçbir muhatap bulamadı. Bu da bir başka problem. Vize başvuru sürecinde yaşayacağınız herhangi bir aksaklık veyahut gecikme ihtimalinde ulaşabileceğiniz kimse yok.
Eren başvurusunun ne durumda olduğundan emin değil. Bu haberi yazdığımız saatlerde yeni bir mail alan Eren’den başvurusuna ilişkin yeni bir belge daha istendi. Aslında bu iltica etmeyeceğine dair bir taahhütname. “İstedikleri ‘taahhütname’ tam olarak ‘stajım bittiğinde olur da kaçak yollarla Almanya’da kalır ve sınır dışı edilirsem Almanya’daki ilgili kamu kuruluşlarının bana yapacağı masrafları işverenin karşılaması gerektiğine’ yönelikti. Ve bu taahhüt stajımın bitmesinden sonraki altı ayı kapsıyordu” diyen Eren endişeli bir ifadeyle şevkinin kırıldığını anlatıyor:
“Ben Erasmus+ staj projesiyle kendimi geliştirmeyi ve yeni yetkinlikler edinmeyi umarken Alman Başkonsolosluğu benden mülteci olmayacağıma dair söz vermemi bekliyor. Umuyorum ki Türkiye’den başvuran hiçbir Erasmus öğrencisi benim yaşadığım süreci yaşamamış veya yaşamıyordur.
Staj sağlayıcım bu taahhütnameyi kabul etmiş olsa da benim böyle bir program için herhangi bir şevkim kaldı mı emin değilim. En azından hala bir üniversite öğrencisi olarak hayallerimi gerçekleştirmek ve gelecek hedeflerime daha da yakınlaşmak istiyorum fakat bu sefer kimliğime takıldım sanıyorum.”
Eren’in yaşadığı zorluklar bir yana, Schengen vize kriziyle ilgili en somut problem artan ret oranları. 2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vize başvuruları Schengen ülkeleri tarafından yüzde 21,7’ye oranında reddedildi. İnanılmaz paralar harcayıp yaptığınız başvurunun reddedilme riski hiç az değil.
Vize başvuru kriziyle ilgili atılan somut bir adım yok. T.C. pasaportu olanlar Schengen ülkelerinin kapısını aşındırmaya devam edecek gibi görünüyor. Kim bilir kaç Eren daha vize krizi yüzünden hayalini askıya almak zorunda kalacak.