Filipinler’de Katolik ayinine bombalı saldırı: 4 ölü, en az 50 yaralı
İsmail Saymaz bugünkü köşe yazısında IŞİD'in Beylikdüzü ve Başakşehir'deki yapılanmasını ele aldı. Kaçak medrese ve mescitler, Santa Maria İtalyan Kilisesi'nde gerçekleşen saldırının detayları ve diğer iddialar...
Halk TV yazarı İsmail Saymaz bugünkü köşe yazısında İstanbul’daki IŞİD örgütlenmesini ve özellikle Beylikdüzü’nde kurduğu yapıyı ele alan iddianameyi yazdı. Santa Maria İtalyan Kilisesi’nde Tuncer Cihan adlı vatandaşın öldürüldüğü saldırıya ilişkin hazırlanan iddianamede örgütün İstanbul’daki faaliyetleri detaylı bir şekilde gösteriliyordu.
28 Ocak’ta Tacik asıllı Amırjon Kholiqov ve David Tanduev tarafından gerçekleştirilen kilise saldırısının ardından polis şüphelileri yakalamak için operasyonlar düzenledi.
İlginç bir detay var ki, bu operasyonlarda hedef alınan 28 adresin 26’sı Beylikdüzü’nün Kavaklı ve Gürpınar mahalleleri ile Başakşehir’in Güvercintepe ve Kayabaşı mahallelerinde.
Saldırının ardından hazırlanan iddianameye göre IŞİD bu mahallelerdeki Tacik ve Özbek nüfusa sızarak kaçak medreseler ve mescitler açmıştı.
42 sanıklı iddianameye göre Gürpınar Mahallesi Vatan Caddesi’ndeki bir evde üç yetişkinle birlikte “Kimlikleri olmayan, Türkçe konuşamayan, kimlik bilgileri tespit edilemeyen 16 çocuk” yakalandı.
Gürpınar Mahallesi Pilot Sokak’ta ise Abdullah Mengıbay adlı erkek ile Jinan Alahmadı adlı kadın gözaltına alındı. Bu adreste 20 çocuk bulundu.
İddianamede bu adreslerin illegal mescit ve medrese olarak kullanıldığı belirtildi. Çocukları almak için emniyete gelen kişilerin herhangi bir aile bağı olduğunu ispatlayamayan ve IŞİD ile bağlantılı kişiler olduğu tespit edildi. Bu nedenle, bu kişiler Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi.
Santa Maria Kilisesi’ne saldıranlar EL738FX plakalı araçla olay yerinden kaçtı ve daha sonra aracı terk ettiler. ‘Kasap Abdullah’ kod adlı Özbek asıllı Abdülaziz Abdullaev’in kullandığı araçla Başakşehir Altınşehir Mahallesi’ndeki eve gittiler. Saldırganlar, günübirlik kiralanan bu evde yakalandı.
Tutuklanan Abdullaev Özbekistan’ın Interpolü tarafından terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla aranıyordu. Abdullaev daha önce 2016’da Türkiye’ye geldi, ancak ikamet izni olmadığı için geri gönderildi. Abdullaev’in sonraki girişi sonra sahte kimlikle oldu ve 2018’de IŞİD üyeliğinden gözaltına alındı. Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi ancak Türkiye’de kalmayı başardı.
Keskin bir kariyer değişikliğine giden Abullaev kasap dükkanı açtı ve oturum izni olmadığı için dükkanı IŞİD ile bağlantılı İbrahim Sünmez adlı Türk vatandaşı üzerine kaydettirdi.
Abdullaev kasap dükkanında çalışacak işçi için Telagram’da ilan verdiğini, Kholiqov ve Tanduev’in işe başladığını ileri sürdü, bu iki şahsın “birbirini tanıdığını anladığını ve birlikte ikamet ettiklerini” söyledi.
Ayrıca aralarında Tanduev ve Kholiqov’un da bulunduğu yedi kişi 4 Ocak 2024’te araçlarla İstanbul’dan Kayseri’ye gitti. Kayseri’de Amenullah Hacı adlı Uygur’un evinde kaldılar. 7 ve 8 Ocak’ta döndüler. Abdullaev Kayseri ziyaretinin define arama amaçlı olduğunu ve zaten elleri boş döndüklerini iddia etti.