Özel: Bana saldırmak için Gülşah’ın hastanede yattığı günleri ahlaksız bir iftiraya dönüştürdüler
Sosyal medyada ortaya çıkan ve CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alımı sırasında çekildiği söylenen 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşturma sürüyor. Soruşturmada üç kişinin daha ifadesi alındı.
Sosyal medyada ortaya çıkan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı binasının alımı sırasında kaydedildiği söylenen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin 11 Mart tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Başsavcılık maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için başlattığı soruşturmada ilk olarak üç ismi ‘şüpheli’ olarak ifadeye çağırdı.
İlk ifadeye çağrılan üç isimden CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ile CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın eski basın danışmanı Can Poyraz 14 Mart günü ifade vermek üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Poyraz ve Nas ifadelerinde görüntülerin 2019’da çekildiğini ve bunların CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınması sürecinde çekilmiş görüntüler olduğunu belirtti. Ertesi gün ifade vermeye İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş geldi. Yaklaşık bir buçuk saat süren ifadesinde Keleş de benzer ifadelere ek olarak CHP Milletvekili Turan Taşkın Özer’in bina satın alımıyla ilgili tüm Türkiye’de bağış kampanyası düzenlendiğini, partinin bu amaçla para topladığını ve kendisine birden fazla içinde para olan çanta verildiğini söyledi. Keleş ifadesinde o gün paranın en az üç-dört defa sayıldığını, farklı çantalardan Türk Lirası, Euro, Dolar cinsinden paralar çıktığını ve paraların bağış yoluyla veya başka yerden gelip gelmediğini bilmediğini ifade etti.
Binayı sattığı öne sürülen şüpheli Ali Rıza Braka da 18 Mart günü ifade vermeye gelen isimlerden oldu. Şüpheli Braka tercüman aracılığıyla verdiği ifadesinde söz konusu binayı 41 milyon liraya sattığını söyleyerek “Her ne kadar gerçekte taşınmazları 41 milyon TL bedelle satmış olsam da satış vaadi sözleşmesinde ve resmi olarak 24 milyon 360 bin TL göstermiş olmanın herhangi bir sakıncası olduğunu düşünmedim. Sözleşmenin karşı tarafı olan Canan Kaftancıoğlu’nu sadece o gün noterde gördüm. Her ne kadar taşınmazı 41 milyon TL’ye satmış olsam da elime geçen para resmi olarak 24 milyon 360 bin TL ve elden aldığım 15 milyon 510 bin TL, toplamda 39 milyon 870 bin TL’dir. Geriye kalan meblağın ise komisyon ve diğer giderler olduğunu söyleyerek bana vermediler. Ben zaten daireleri satmış olduğum için mutluydum ve paramı da almıştım” dedi.
Şüpheli Braka’nın ardından İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz da ifade verirken aynı gün CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Öte yandan Braka’nın avukatı Gökhan Taşkapan’ın da bilgi sahibi olarak savcılığa ifade verdiği öğrenildi. Taşkapan ifadesinde “CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat’ın sahibi Metin Gül’ün binanın alınmasına iki milyon TL yardım etmesini istedi. Bu nedenle birçok kez Metin Gül’ün de bulunduğu toplantılar yaptık . Metin Gül bana Büyükçekmece’de ve Sarıyer’de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP’den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Fatih Keleş’in arada bulunan iki milyon lirayı kendisinden istediğini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Keleş’in Ekrem İmamoğlu’na yakın olması nedeniyle bundan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi. Bu nedenle bize bu iki milyon TL’nin bir milyon lirası sizden olsun, geri kalan bir milyon lirayı da ben ayrıca size elden vereceğim dedi. 11 Aralık 2019’da tapu devrinin yapıldığı gün çalışanı aracılığıyla elden teslim etti. Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye bedeli 41 milyon lira olarak güncelledik” dedi.
Soruşturma çerçevesinde 22 Mart tarihinde ise önce Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel ardından aynı gün CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ‘şüpheli’ sıfatıyla savcılığa ifade verdi. Öksel ifadesinde olay zamanı Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in para dolu çantayı makam odasında verdiğini, çantayı alıp tek başına avukat Gökhan Taşkapan’ın ofisine gittiğini ve paranın nereden geldiğini veya nasıl temin edildiğini bilmediğini söyledi.
Canan Kaftancıoğlu ise yaklaşık iki buçuk saat ifade verdi. Kaftancıoğlu ifadesinde CHP’de her şeyin net olduğunu ifade ederek “Siyasi partiler taşınmaz alımlarında herhangi bir vergi ödemediği için ben özellikle satın alınan gerçek değerin tapuda resmi olarak gösterilmesi konusunda ısrarcı oldum. Tapuda bedelin 24 milyon lira olması ile 41 milyon lira olması arasında partimiz açısından herhangi bir fark olmayacaktır. Sonradan öğrendiğim kadarıyla satıcı bu binayı yaklaşık bir yıl önce bize satılandan daha düşük bedelle aldığı için tapuda gerçek bedelin gösterilmesi halinde aldığı taşınmazı beş yıl içinde sattığı için aradaki farkın vergisini ödemek zorunda kalacakmış. Satıcının bize ilettiği tapuda rayicin üzerindeki bedel olan tapu bedeli ile geriye kalan kısmın elden verilmesini kabul ederek binayı satın alma konusunda anlaştım. Bu konuda bütün sorumluluk bana aittir. Anlaştıktan sonra toplanan bağış parasının olduğu gibi muhatabına gitmesi gerektiği için elden verilen paranın mutlaka tutanak ile kayıt altına alınması gerektiğini bütün arkadaşlarıma ben söyledim” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi’nin oğlu Serkan Çebi, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın Danışmanı Melih Morsümbül ile iş insanı Hüseyin Köksal’ın şoförü Servet Aydın’ın dün adliyeye gelerek ifade verdikleri öğrenildi.