Cumhuriyet Gazetesi’nin ilk kadın genel yayın yönetmeni Mine Esen oldu
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Turan Karakaş’ın Cumhuriyet gazetesinde ‘para karşılığı manipülatif haber’ yapıldığı iddiasıyla yaptığı suç duyurusuna İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı verdi.
Cumhuriyet Vakfı’nın Yönetim Kurulu üyesi ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Vakıf Yöneticisi avukat Turan Karakaş, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında “manipülatif haber yapma” karşılığında kayıt dışı para alarak “güveni kötüye kullandıkları” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının takipsizlik kararını Cumhuriyet gazetesi şu sözlerle duyurdu:
Birinci konu Cumhuriyet gazetesi yönetici ve çalışanlarına yönelik, Cumhuriyet Vakfı ve gazetemizi çıkaran şirketin herhangi bir kararı olmadan e-ticaret yasasının çıkmaması yönünde para karşılığı yayın yapıldığına ilişkin iddialarla yapılan başvuru üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ‘kovuşturmaya yer olmadığı’na karar vermiştir.
Yine Cumhuriyet Vakfı ve gazeteyi yayımlayan şirketin herhangi bir kararı olmadan, Cumhuriyet gazetesi arşivinin satıldığı ve dolandırıcılık yapıldığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuru sonunda, savcılık dolandırıcılıktan söz edilmeyeceğine karar vermiştir.”
Suç duyurusu dilekçesinde şüpheli sıfatıyla yer alan Cumhuriyet gazetesi eski enel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın’ın ise takipsizlik kararı sonrası kendisi hakkında ‘dolandırıcılık’ iddialarında bulunanlar hakkında tazminat davası açacağı öğrenildi.
Öte yandan Cumhuriyet gazetesini çıkaran Yenigün A.Ş suç duyurusunda bulunan vakıf yöneticisi Turan Karakaş’ı ise avukatlık görevinden azlettiğini bildirdi. Bunun üzerine açıklama yapan Turan Karakaş yaptığı suç duyurularının arkasında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Gazetesi’ni yöneten Cumhuriyet Vakfı’nın yöneticisi ve hukuk işlerinden sorumlu avukat olarak 16 Mayıs 2023 tarihinde tüm vakıf üyelerinin de öğrendiği ve Cumhuriyet değerleriyle asla örtüşmeyen olayla ilgili hukuki sürecin başlatılmasını önerdim. Süreç başlamadı. Görünür gerçekliğe dayanan, bütün vakıf üyelerinin üzerinde konuştuğu, görüş bildirdiği, kimilerinin tepki gösterdiği kimilerinin ise çeşitli gerekçelerle üzerinin örtülmesini istediği olaya bakışım nettir. Bir hukukçu olarak bahse konu olan üzücü olayla ilgili gerekeni yaptım ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundum. Gazetemizi ilgilendiren NFT – arşiv satışı suç duyurusunu da, para karşılığı haber yapılmasıyla ilgili suç duyurumu da çeşitli kanıtlar ve tanık olduğum gerçekliklere bağlı olarak yaptım. Hukuk büyük bir kalkandır. Eğer sorunları hukuka bağlı olarak çözmek isterseniz er ya da geç gerçekler tecelli eder ve başarılı olursunuz. Yozlaşmayla, yolsuzluklarla mücadele eden Cumhuriyet yozlaşmaya kapılarını açmamalıdır. Konuyla ilgili suç duyurularını yaptıktan sonra Cumhuriyet Vakfı ve vakfın ortağı olduğu Yenigün AŞ. avukatlığından azledildim. Azledenler vakıf ve şirket hukukunu düzenleyen hukuk kurallarına açıkça aykırı hareket etmiştir. Azilnameyi imzalayan 4 kişi arasında bulunanların bazıları Cumhuriyet Savcılığı’na verdiğim dilekçede şüpheli konumundaki şahıslardır.”