İngiltere yanıyor: Southport vakasından sonra aşırı sağcılar sokakları birbirine kattı
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Las Tesis eyleminde polisler tarafından yerde sürüklendi. 2022 yılında ise Şiddet Zirvesi'nde de şiddet gördü. Bunların ardından ameliyat olmak zorunda kalan Güllü, bastonla gezebiliyor ve dava açmaya hazırlanıyor.
Şili’de kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere karşı farkındalık yaratmak için çok sayıda kadın dans gösterisi yaptı. Dalga dalga tüm dünyaya yayılan bu protestoya Türkiye de katıldı ve Kadıköy’de kadınlar Las Tesis denen protesto dansı yaptı. Ancak 2019 yılında yapılan bu eylem bitimine yakın polis müdahalesiyle karşılaştı. O gün Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de oradaydı ve dans eden kadınlara destek veriyordu.
10Haber’e konuşan Canan Güllü, küçük yaşta annesinin kız çocuklarının okuması için çabalarına ortak olarak başlamıştı insan hakları mücadelesine ve Las Tesis eyleminde de kadınların yanı başındaydı. 33 yıllık aktivist olan Güllü de bu eylemde gözaltına alınmak istendi. Kendi anlatımına göre bir kadın polis Güllü’ye ters kelepçe taktı, Güllü “Yapma, kolum acıyor” dediğinde ise aynı polis daha fazla güç uyguladı ve Güllü’nün sağ kol kası yırtıldı. Bu sırada bir başka polis Güllü’nün Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı olduğunu fark etti ve arkadaşına “O başkan onu bırakın sıkıntı olur” dedi. Bunun üzerine Güllü bırakıldı ve aşağı doğru yürümeye başladı. Bu sırada başka bir kadının bacaklarının paralel açılarak yerde sürüklendiğini gören Güllü müdahale etmek istedi ancak bu kez kendisi de yerde sürüklendi. “O görüntünün içinde hiç durabilir misiniz?” diyen Güllü, o gün 12 kişinin gözaltına alındığını, mahkemelerin de uzun süre devam ettiğini aktardı.
Bu olayın ertesi günü Kuşadası Belediyesi’nin bir etkinliğine konuşmacı olarak davetliydi Güllü ve ağrısı olmasına karşın buraya gitmek istedi. Uçağa bindi ancak indiğinde bacağındaki acı dayanılmaz durumdaydı ve doğruca hastaneye gitti. Burada yapılan muayenede Canan Güllü’nün bacağındaki lif, bağ ve kaslarda yırtık olduğu saptandı, darp izi de rapora geçirildi. Canan Güllü uzunca bir süre topallarken rutin tedaviler görüyordu ve aynı zamanda da dava açmak istedi. Savcılığa deliller sunulsa da savcı dava açılmasına gerek olmadığı yönünde karar verdi.
2022 yılının Aralık ayında ise Ankara’da Aile ve İçişleri Bakanı’nın ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da katıldığı Şiddet Zirvesi vardı. Kendilerinin de davetli olduklarını ancak zaman diliminin kısıtlı tutulduğunu söyleyen Güllü’nün anlatımına göre ‘Ben yaptım oldu’ hikayesinin parçası olmak istemediler. Toplantının olduğu otelin önünde 20 sivil toplum kurumu ve meslek örgütü temsilcileriyle açıklama yapmak ve bakanı da buraya davet etmek istediklerini aktaran Güllü, otelin kapısından dahi geçemedi. Çünkü otele girişi yasaklanmıştı ve burada da tekrar şiddet görecekti.
Karşı kaldırıma götürüldükten sonra yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor Canan Güllü:
“TOMA, sivil polis gelmiş. Ne yapacaksak sanki. Ne yaptığımız ortadayken. 20 arkadaşım metni beraber okumaya başladık. O okuma anında 3 polis arkadaşım beni arkamdan iteledi ve yolun en alt seviyesine götürmeye çalıştı. Direndim. İşte o direnmenin içinde hem ağırlığıyla sürünen ve direnen bacağımda menüsküs yırtığı oluştu. Onunla beraber hayat çekilmez oldu işte. İki yırtık bir kas ve lif dokusu, ödem yapan lif dokusu merkezi. Ben adım atamamaya başladım. Bu halde depremle ilgili çalıştık. ABD Dışişleri Bakanlığı ödülü nedeniyle Biden ile görüşmeye davet edildim. Hem Amerika’da hem de Türkiye’de toparlanmaya çalıştım. Döndükten sonra bu işin böyle yürümeyeceğini söyledi. Operasyona girdim 8. hafta doldu.
Çocuklar kaybolduğunda ‘polis amca seni bulursa bunları bunları söyle’ denen bir jenerasyondan geliyorum. Toplumun refahını sağlamak üzere görevlendirilmiş kişilerdir. Kadına karşı şiddet noktasında Emniyet’te şiddet alanında çalışan arkadaşlarla çok da sık çalışırım. Bu konuda şiddete uğramış olmak içerideki birkaç tane bu ülkede insan hakları ihlallerinde sokağa çıkan kadınlara gaz sıkarak, kelepçeleyerek, taciz ederek yaptıklarıyla gerçekten eksi puan almak durumundalar. Ben bu olayı Süleyman Soylu döneminde yaşadım. Yeni bakanın, Ali Yerlikaya’nın bu dönemde -kadın derneği başkanı, 33 yıllık bir aktivist olarak söyleyeceğim- bu konuda gerekli emrin çalışanlarına verilerek insan hakları ihlallerinin yapılmaması sağlanmalı.
Ben bu iş için yeniden dava açacağım hem ikisini birleştirip hem de operasyon sonucuyla. Başkalarının haklarını aradık kendi hakkımızı da mutlaka yerde koymayacağız. Ama dediğim gibi sepetin içindeki çürüklerin mutlaka çıkarılması gerekiyor.”