Piyade Okulu’nda o gün ne oldu? İşte ayrıntılar: 1923 sonrası Atatürk’ü kabul etmiyorum

Piyade Okulu'nda kapıya asılan Atatürk fotoğrafını indiren Teğmen M.F.Ş., ifadesinde bir teğmenin "Atatürk'ü kabul ediyor musun?" sorusuna "1923 öncesi askerliğini kabul ediyorum. Sonrasında her şeyini kabul etmiyorum" diye yanıt verdiğini söyledi.

Gündem 18 Şubat 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı

Tuzla Piyade Okulu’nda bir teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafı takmamasıyla başlayan olaylar sonucu Milli Savunma Bakanlığı yedi teğmen hakkında ihraç kararı vermişti.

Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olaylar sonrasında hazırlanan ve savcılığa gönderilen disiplin soruşturma raporunda Tuzla Piyade Okul Komutanım Tümgeneral A.C.U., Alay Komutanım Albay E.Ç., Tabur Komutanı İ.B.Ç., Bölük Komutanları Yüzbaşı Y.Ç., Üsteğmen Y.K., ve Üsteğmen G.K., “maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek” değerlendirmesi yapıldığını dün buradan duyurmuştuk.

Yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmen A.A., ile aynı koğuşta kalan ve ona destek olan Teğmen M.F.Ş., disiplin soruşturma heyetine verdiği ifadesinde 10 Kasım’ın devamında gelişenleri anlattı. Teğmen M.F.Ş., ifadesinde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmen A.A., ile birlikte kaldıkları koğuşun kapısına diğer teğmenler tarafından asılan Atatürk fotoğrafını indirerek cebine koyduğunu söyledi.

‘Atatürk fotoğraflarını söküp cebime koydum’

Teğmen M.F.Ş.,nin disiplin soruşturma heyetine verdiği ifadesinde anlatıyor:
10 Kasım günü akşam saatlerinde 405 nolu koğuşta ben, A.A., ve B.A., varken T.E.E., geldi ve A.A., ve beni hedef alarak “Siz kime bağlısınız, kimden emir alıyorsunuz, hangi tarikata bağlısınız, hangi cemaattensiniz?” şeklinde sözler sarf etti Ben de “Bir yere bağlı olmadığını, sadece Risale-i Nur okuduğumu, cemaatle namaz kılmak konusunda yasak olmadığımı” kendisine söyledim. 13 Kasım 2023 günü sabah 08.00’de içtimaaya gitmek için koğuştan çıktık Saat 13:00 sularında istirahat esnasında tek başıma koğuşa gittim. Koğuş kapısının dışına yapıştırılmış 3 adet Atatürk fotoğrafı gördüm Bu fotoğraflar yaklaşık A5 boyutunda fotoğraf kağıdına basılıydı. Kapımıza fotoğraf asılacağı söylentileri vardı. Bunu bildiğim için sinirlendiğimden fotoğrafları yerinden çıkararak, katlayıp kamuflaj pantolonun sağ yan cebine koydum. İçeriye girince kapının orda da bir fotoğraf gördüm ve aynı şekilde katlayıp aynı cebime koydum. Ardından yine üyesi olduğum “KHO 2023 PIYADE” WhatsApp grubunda paylaşılan mesajları gördüm. Teğmen R.A.,’nın koğuşumuzun kapısına yapıştırdığı 3 adet Atatürk resminin kapı üzerinde yapıştırılmış haliyle çekilen fotoğrafı WhatsApp grubunda paylaştığını altına da bir şeyler yazdığını gördüm Bu paylaşımın hemen altında da Teğmen O.K., “Sökerlerse dövüyoruz beyler” diye paylaşım yaptığını gördüm. Sonra F.A., be A.A., koğuşa geldiler. Onlara durumu anlatıp fotoğrafları kapıdan çıkarıp cebime kovduğumu söyledim. Yaklaşık 13.30 sularında 30-40 kadar kişi koğuş kapısının önüne toplandılar Hatırladığım kadarıyla terinde S.Ç., T.Ç., R.A., F.Y., G.E., T.E.E., vardı. Bu ismini saydıklarım koğuşun içerisine girmişlerdi.

‘Fotoğrafların koğuş düzeninde yeri yok’

Koğuşun içine giren teğmenlerin “Fotoğrafları kim çıkardı?” diye sorduğunu Teğmen M.F.Ş., devamında gelişen olayları şöyle özetledi:

“İçeri girer girmez ‘fotoğrafı kim çıkardı’ diye sordular. Ben de ‘ben çıkardım’ dedim. ‘Neden çıkardın, rahatsız mı oldun, sevmiyor musun’ dediler. Bu ifadeyi genel olarak hepsi söyledi. Ben de onlara ‘fotoğrafların koğuş düzeninde yeri yok, neden astınız komutandan izin aldınız mı kapıya fotoğraf asmak için. Atatürk sevgisi ise siz neden kendi kapınıza asmadınız’ dedim. Teğmen R.A., ‘Benim kapıma asılsa rahatsız olmam’ dedi. Ben de bunun üzerine ‘Asmak istiyorsanız komutandan izin alıp asabilirsiniz’ dedim. Teğmen R.A., önce “fotoğrafları çöpe mi attın” dedi. Benim ‘hayır’ demem üzerine benden fotoğrafları geri istedi. Fotoğrafları komutana vereceğimi beyan ettim. Ama R.A., ve diğerleri ısrarla istediler. Önce cebimdeki fotoğrafları gösterdim, ısrar etmeye devam edince verdim. Bir fotoğrafı delil olarak mahkemeye sunmak için saklıyorum, heyetinize vermek istemiyorum. Verdiğim fotoğraflardan birini R.A., tekrar kapıya yapıştırdı. Bu burada kalacak dedikten sonra üniformamın sağ kolundaki cırt cırtlı Türk bayrağını söktü ve ‘sen bunu hak etmiyorsun’ dedi. Ben karşılık vermedim sonra A.A., koğuş kapısına fotoğraf asmanın yasak olduğunu söyledi.”

‘1923 öncesi asker kişiliğini kabul ediyorum, ancak…’

Teğmenler arasındaki kavga hararetleniyor ve Atatürk tartışması büyüyordu. Disiplin soruşturna heyetinin karşısında Teğmen M.F.Ş., konuşuyor:

“Teğmenler A.A., ve F.A., konuşmalara devam ederken kapının girişinde duran Teğmen Ö. S., ‘Mahkeme de zaten sizden, onlara mı şikayet edeceğiz sizi” dedi. Ben de ‘Komutanlara şikâyet edin diyoruz etmiyorsunuz, mahkemeye verin diyoruz’, ‘Onlar da sizden’ diyorsunuz, ‘Gidin bunu sosyal medyada duyurun o zaman biz daha ne yapabiliriz’ dedim. Ö.S., “Yok öyle bir şey. Burada Allah da benim, mahkeme de benim.” dedi. Teğmen A.Ş., “Sizin de sonunuz Cumhuriyet düşmanı imamlar gibi olacak, asılacaksınız’ dedi. E. S., isimli devre arkadaşımız WhatsAptan Şeyh Said’in idam fotoğrafını paylaşıp ‘Sonunuz böyle olacak’ mesajını attı. Daha sonra G. E., kapımın girişindeki buzdolabının üzerine oturdu, elindeki Atatürk fotoğraflarından biriyle ‘Siz Atatürk’ü seviyor musunuz, sevmiyor musunuz? Seviyorsanız öpün o zaman’ dedi. Aynı ifadeyi Teğmen F. Y., de tekrarladı. F. Y., veya bir başkası olabilir bana “Atatürk’ü kabul ediyor musun?’ diye sordu. Ben de cevap olarak ‘1923 öncesi asker kişiliğini kabul ediyorum. Ancak sonrasında her şeyini kabul etmiyorum’ dedim.”

Tuzla’da ne yaşanmıştı?

10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle buna tepki gösteren bir grup teğmen arasında kavga çıkmıştı.

Teğmenler arasındaki tartışma ilerleyen günlerde de sürdü. 13 Kasım’da bazı teğmenler yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin kaldığı 405 numaralı koğuşun kapısına Atatürk posteri astı. Atatürk posterine tepki gösteren teğmenlerle poster asan teğmenler arasında arbede yaşandı. Arbededen sonra 10 Kasım’da yakasına Atatürk posteri takmayan Piyade Teğmen A.A. Tuzla Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu almak istedi. Hastane darp izine rastlanmadığı raporu verilince de Tuzla Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu.

Bu gelişmeler üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı idari soruşturma başlattı. Disiplin Soruşturma Heyeti’nin 5 Aralık’ta hazırladığı raporla yakasına Atatürk fotoğrafı takmayanlara tepki gösteren dört teğmen ile yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan ve ona destek olan iki teğmenin ihracı istemişti. 9 Şubat’ta yedi teğmenin hepsi ihraç edilmişti.

Teğmenler kavgasında yeni perde: Soruşturma heyetinden biri general, altı subaya 'ihmal' değerlendirmesiTeğmenler kavgasında yeni perde: Soruşturma heyetinden biri general, altı subaya ‘ihmal’ değerlendirmesi

Tuzla Piyade Okulu'ndaki kavgada karar: Teğmenler TSK'dan atıldıTuzla Piyade Okulu’ndaki kavgada karar: Teğmenler TSK’dan atıldı

Teğmenler, alt devrelerini Nurcu tarikatının toplantısına çağırmışTeğmenler, alt devrelerini Nurcu tarikatının toplantısına çağırmış

Teğmenlerin kavgasında cemaat yapılanması izi... Hubb-i Fillah: Davamıza hayırlı olsun!Teğmenlerin kavgasında cemaat yapılanması izi… Hubb-i Fillah: Davamıza hayırlı olsun!

Piyade okulundaki Atatürk kavgasında teğmenlerden 30 saniyelik savunmaPiyade okulundaki Atatürk kavgasında teğmenlerden 30 saniyelik savunma

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.