Tarifsiz acı: Depremde kaybolan 47 çocuk var; aileleri onlar ölü mü sağ mı hala bilemiyor
Bakan Uraloğlu'nun olası İstanbul depremi için hazırladıklarını söylediği tahliye planına Dr. Kaptan'dan tepki geldi. Kaptan, 2019 yılındaki depremi hatırlatarak "Uygulanabilirliği yok" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, olası İstanbul depreminde tahliye planının hazır olduğunu söyledi. Buna göre tahliye ve acil yardım için Kınalı-Malkara Çanakkale istikameti ile Osmangazi Köprüsü’nün kullanılacağını söyleyen Bakan Uraloğlu, Kanal İstanbul projesi için doğru zamanı beklediklerini de sözlerine ekledi.
Olası depremde İstanbul’un tahliyesinin Çanakkale’den yapılmasına dair 10Haber’e konuşan Afet Uzmanı Dr. Kubilay Kaptan, önemli olanın tatbikat olduğunu söyledi. “Amerika’da, Japonya’da her yıl milyonlarca tatbikat yapılıyor, her yerel yönetim, her okul kendi tatbikatlarını yapıyor. Yaptığınız planların en ufak tatbikatı yok ve planlar kağıt üzerinde kalıyor. İyi ya da kötü fark etmez. Tatbikat olmadığı için olay anında herkes donup kalıyor” diyen Dr. Kaptan, bütün planların şu an için uygulanabilirliğinin olmadığını belirtti.
Bakan Uraloğlu’nun açıkladığı tahliye planının tatbikatı yapılsa da İstanbul’un kayıtlı olmayan insanlarla birlikte nüfusunun yaklaşık 25 milyona yaklaştığını ifade eden Dr. Kaptan, insanların genel davranışının nasıl olacağının kestirilemediğini ifade etti. 26 Eylül 2019’da İstanbul’da yaşanan 5.8’lik depremi hatırlatan Dr. Kaptan, “İstanbul felç oldu. Durdu İstanbul. Hatlar ve trafik çöktü. 7.3 beklenen depremde sizin tahliye planlarınızın en ufak bir uygulanabilirliği yok. Çünkü çıkacak olan kaotik ortamı yatıştıracak bir durumunuz yok” dedi. Tahliye hattı belirlemenin gerçekçi olmadığını da sözlerine ekleyen Dr. Kaptan, “Ayrıca ters tahliyeyi de düşünmeniz lazım. Ne demek bu? Yani evet milyonlarca insan kentten çıkmaya çalışacak ama bir o kadar insan da gelmeye çalışacak. Neden? Bazıları yardım için, bazıları da akrabaları burada olduğu için gelecek. Bu kadar gelen ve giden insanı giriş çıkış hatları belli artellerden çıkaramazsınız. Doğal olarak kendi içinde bir çözüm bulmak lazım” diye konuştu.
Kanal İstanbul projesi için açıklama yapan Dr. Kaptan, “Kanal İstanbul sadece İstanbul’u değil tüm Marmara ve Türkiye’yi mahvedecek bir proje. Depremselliğin etkisini artırmakla kalmayacak, tamamen ekonomiye zarar olan, hiçbir anlam taşımayan bir projedir. Ne Marmara’nın boğaz geçişinden kısa ne uzun. Orada yapılmak istenen tarım ve hayvancılık projesini öldürür. Ne işe yarayacak? Orada yeni bir İstanbul yaratılacak, İstanbul’u her iki yanında yeni binalar yükselecek. Bundan rant sağlayan insanlar için mükemmel bir proje gerçekten. Onun dışında akıl dışı. Depremselliğe gelince; zaten mevcut durumda yükü kaldıramayan İstanbul’la karşı karşıyayken buna ilave bir parça eklemek. Hem depremselliğin etkisini artıracak bombalamalar, taşımalar, onu oradan alıp buraya koymak gibi depremin etkisini artıracak işler yapmak doğayı öldürmeye devam etmekle akıl alacak bir şey değil” dedi.
Bir yandan tahliye planı yapıp bir yandan Kanal İstanbul projesinin uygulanacağını söylemenin de çelişen bir durum olduğunu aktaran Dr. Kaptan, halkın sağlığını korumak isteyenlerin ranttan ödün vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Ayrıca Dr. Kaptan, depreme karşı hazırlamak demenin bina güçlendirmek olmadığını bunun afet yönetimi tarzı olduğunu da belirtti ve yapılması gerekeni şu sözlerle ifade etti:
“Yetkililerden rica ediyorum; anaokullarından başlayarak insanlara deprem eğitimi versinler. Gerçekçi eğitim sadece kitap vererek değil tatbikatları sık sık yaparak. İnsanlar depremde ne yapacağını bilsin. Millet zannediyor ki bütün İstanbul başımıza çökecek. Hayır. Binaların sadece yüzde 6’sı tamamen çökecek. Aması var. Yüzde 15-20 ağır, yüzde 30 hafif hasar şeklinde binalar olacak. İnsanların bu binalarda kaldıklarında ne yapacaklarını bilmemesi öldürücü hale gelecek. İnsanları en fazla 1 dakika depreme hazırlamak için binalara harcanacak parayı eğitime harcasınlar. İnsanlar ne yapacağını bilsin. Her depremde insanlar ne yapacağını bilmediği için daha fazla can kaybediyoruz.”