Van’da kaybolan Rojin’den yeni bir iz yok: En son ‘şarjım yok, telefonum kapanacak’ demiş
Van'da 27 Eylül'de kaybolan ve 15 Ekim'de cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in intihar ettiği düşüncelerine ilişkin konuşan baba Nizamettin Kabaiş, "İntihar edecek bir çocuk değildi, vücudunda darp izi var" dedi.
Rojin Kabaiş, Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bir şekilde Van Gölü sahilinde bulunmuştu. Diyarbakır’dan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne (YYÜ) Çocuk Gelişimi okumak üzere geldikten iki gün sonra çıktığı yurda bir daha dönmeyerek kaybolan Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş, “İntihar edecek bir çocuk değildi. Yurdu dördüncü kattaydı. İntihar etse oradan ederdi. Belirtilere göre sırt ve diz kapağında darp izi var” dedi.
Üniversite birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül’de kaldığı yurttan akşam yemeğini yedikten sonra ‘çakıl taşı’ toplamak üzere çıktı. Ancak bir daha geri dönmedi. Rojin’in yurttan ayrıldığı günün ertesinde arkadaşları polise haber verdi ve 28 Eylül’de Van Gölü Sahili’nde Rojin’e ait cep telefonu, kulaklık, kek ve su bulundu. Telefon incelenmek üzere polise teslim edildi ve Ankara’ya gönderildi. Rojin’in kaybolduğu günden bulunduğu güne kadar Jandarma Sahil Güvenlik, AFAD ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri arama yaptı. Arama çalışmalarının 18’nci gününde Rojin Kabaiş’in cansız bedeni, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi sahilinden karayolu ile yaklaşık 24 kilometre uzaklıktaki Tuşba ilçesine bağlı, kırsal Mollakasım Mahallesi’nde bulundu. Rojin’in cenazesi Adli Tıp Kurumunda yaklaşık yedi saat süren otopsi işleminin ardından memleketi Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki Yeniköy Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Ancak Rojin’in ölüm nedeni hala bilinmiyor. Kesin ölüm nedeninin henüz kendilerine de bildirilmediğini söyleyen baba Nizamettin Kabaiş, “Şu anda herhangi bir resmi açıklama bana gelmedi. Bilgi vereceklerini söylediler. Ama erken olduğunu söylediler. 4 gün sonra haber vereceklerini söylediler. Taziyemiz devam ediyor. Herhangi bir telefon ya da bilgi gelmedi otopsi için” dedi.
Köylerde yapılan aramaların daha fazla olabileceğini söyleyen Kabaiş, intihar iddialarıyla da ilgili konuştu ve “İnsan biraz saygılı olur, acıyı paylaşır. Vicdansız insanlar ‘intihar etti’ diye paylaşıyor. Böyle söyledikleri zaman acım ikiye katlanıyor. İntihar olsa 24 kilometre ötede mi bulunurdu? O kadar suda arama yapıldı, mutlaka görülürdü. 10 kilometre boyunca suyun içinde arama yapıldı. Arama çalışmaları suda gayet iyiydi, memnundum. Karada o kadar değildi. Keşke karada da fazla yapılsaydı. Yakın köyleri yaptılar. birinci, ikinci, üçüncü köyü yapsalardı daha iyi olurdu. Yine de teşekkür ederim aradıkları için” dedi.
Özellikle Rojin’in telefonunda son internet aramalarında ‘Cennete nasıl gidilir, ölen kişinin banka hesabına ne olur’ gibi ifadelerin bulunmasından sonra özellikle sosyal medyada birçok kişi Rojin’in intihar ettiğine ikna olmuş, bu anlamda beyanlarda bulunmuşlardı. Hiçbir intihar iddiasını kabul etmediğini söyleyen acılı baba, “Bunu niye yaptılar, Rojin’in ne zararı vardı onlara? Bu kesinlikle intihar değil. Neye göre intihar diyorlar? O intihar edecek bir çocuk değildi” dedi.
Kabaiş, kızının yurdunun dördüncü katta olduğunu, intihar edecek olsa kendini dördüncü kattan atacağını söyleyen baba, “Onu Van’a götürdüğümde çarşıda yemek yedik, keyfi yerindeydi. Kimseyle arasında bir sorunu yoktu. İntihar edecek bir çocuk değildi. Yurdu 4’üncü kattaydı. İntihar etse oradan ederdi. Neden suya gitti? Kapatmak için diyorlar, düşünüyorlar ki üniversitenin ismi bozulacak, Van’ın ismi bozulacak. Bu vahşet Van’da çıksa Van’ın ismi çıkar diyorlar, kızıma zarar verenlerin peşindeyim ben. Yurt müdürü, baştan beri ilk hatayı o yaptı. Ben bir can götürüp onlara teslim ettim, maalesef cansız bedeni geldi” dedi.
Rojin’in öldürüldüğünü ifade eden baba Nizamettin Kabaiş, “Rojin intihar etmemiş, kimse yalan haberler yapmasın, ben rahatsız oluyorum. Kızıma zarar veren insanlar vardır, kötü insanların eline düşmüş. Ona zarar vermişler. Götürmüşler Molla Kasım’a kadar, orada artık boğup suya attılar, o şekilde çıktı. Şimdi bunların sonucu hepsi çıkacak, otopside belli olacak. Otopsi için resmi açıklama henüz yok. Belirtilere göre sırt ve diz kapağında darp izi var. Belliydi. Üniversitenin orada tel örgü yok, kamera yok, ışık yok. Orası tehlikeli bir yer, kör noktada. Rojin de sahile giderken, sahil ile üniversite bahçesi birbirine yakındır. Yani yapışıktır. Her öğrenci oraya gidiyor. Oraya giderken çakıl taşıyla uğraşmış demek ki. O vicdansızlar da içkiciler, baliciler ordaymış. Rojin’e ne yapmışlarsa orada yapmışlar. Bunu net olarak, onların orada zarar verdiğini biliyorum. İkinci gün giderken orada içki şişeleri gördüm, çekirdek yemişlerdi. Yiyecekler oradaydı. Sonraki gün belki parmak izi çıkar diye toplamak istedim. Şişelerin toplandığını gördüm. Kesin bir şey, yetkililer hala söylemedi. Acım çok büyüktür. O çocuk masumdu, günahsız, zararsızdı” diye konuştu.