Yeni Çıkanlar

Kız’la Randevu
Mateo García Elizondo
Çeviren: Roza Hakmen
Siren Yayınları, 2025
roman, 160 sayfa.
Çağdaş Latin Amerika edebiyatının en parlak isimlerinden Mateo García Elizondo’nun eleştirmenlerce büyük beğeniyle karşılanan ilk romanı, ölmek için yollara düşen tüm umutları tükenmiş bir adamın, bir bağımlının hikâyesini yaratıcı bir yaklaşımla sayfalara yansıtıyor.
Meksika kırsalının atmosferini hem duyusal hem duygusal bir yoğunlukla canlandıran, kahramanın karanlık yolculuğunu büyülü bir biçimde anlatan García Elizondo, metni adeta sinematografik bir hassasiyetle ince ince dokuyor ve yaşam yolunun rahat, ölümün de sanıldığı kadar kolay lokma olmadığını ortaya koyuyor. Güvenilmez anlatıcısını ateşle kuşatılmış bir akrep kadar çaresiz bir düzleme yerleştiren García Elizondo, Latin Amerika edebiyatının belli başlı klasiklerine de saygı duruşunda bulunuyor.
‘Kız’la Randevu’, sonu ölüme varan bir yolda gerçekle hayali, ruhla maddeyi, yaşamla yitimi iç içe geçiren ve İspanyolca yazında heyecan verici yeni bir yeteneği müjdeleyen kısa, güçlü ve etkileyici bir roman.

Örümcek Ağı – 
Jessica Niemi Serisi 2
Max Seeck
Çeviren: Hülya Balcı
Doğan Kitap, 2025
polisiye, 300 sayfa.
Yine Doğan Kitap’tan çıkan Jessica Niemi serisinin ilk kitabı ‘Cadı Avcısı’yla dünya çapında büyük ses getiren Finlandiyalı yazar Max Seeck, serinin ikinci romanı ‘Örümcek Ağı’yla karşımızda.
‘Örümcek Ağı’ yüksek temposu ve başarılı kurgusuyla öne çıkan soluk soluğa bir İskandinav polisiyesi…
İki Instagram fenomeni, Lisa Yamamoto ile Jason Nervander aynı gün kayıplara karışır. O sırada Finlandiya’nın buzlu kıyılarına bir kadın cesedi vurur.
Cadı Avcısı vakasından büyük darbe alan ve amirleri Erne Mikson’u kaybeden ekibin başına zorlu amir Helena Lappi geçer; soruşturmayı da dedektif Jessica Niemi’nin idare etmesini ister. Jessica bu vakaların arasındaki bağlantıyı bulmak için hummalı bir çalışma başlatır. Ama bir yandan yeni amiri, diğer yandan başta annesininki olmak üzere geçmişin hayaletleri Jessica’nın peşindedir.
Fince sekiz romanı yayımlanan Max Seeck’in İngilizceye çevrilen ve büyük ses getiren ilk romanı ‘Cadı Avcısı’ydı. Jessica Niemi serisinin ilk romanının yayın hakları 40 ülkeye satıldı, televizyon dizisine uyarlanması planlandı.
Örümcek Ağı serideki ikinci kitaptır.

Gece Açan Çiçekler
Tarık Tufan
Doğan Kitap, 2025
roman, 152 sayfa.
Tarık Tufan’ın yeni romanı hafızalardan silinmeyecek kurgusuyla, Osmanlı’dan günümüze akan dokunaklı bir aile hikâyesi. Yaralı aşklara yakılmış, yüreklere dokunan, büyüleyici bir ağıt.
İstanbul’un Vefa semtinde ayakta kalan son ahşap konaklardan biri; Canfeda Konağı, namı diğer Uğursuz Konak. Konağa hapsolmuş genç bir kadın; Halide. Yıllardır konaktan uzakta hayatlar süren kardeşleri; Cihangir, Zeliha ve Nihal. Annelerinin ölümünün ardından, konağın satışı için son kez bir araya gelen kardeşlerin talihsiz alınyazılarının gizemini çözecek sadece bir geceleri var. Geçmişle yüzleşirken, konağın senelerdir kilitli tutulan odasının kapısı aralanınca, ailenin günahları ve suçlarıyla konağın sakladığı sırlar ortaya dökülür.
Yüz yılı aşan bir uzaklıkta, Osmanlı zindanlarında, ölümünü bekleyen, saf bir aşkın peşindeki genç adam; Derviş Ali. Tek umudu devrik Sultan Abdülhamid’in Baş Ressamı Zonaro’nun yardımıdır.
Halide ve Derviş’in yazgılarını buluşturan, arafta kalmış, yaralı ruhları birleştiren çarpıcı bir son.
“Aşk hayattan da ölümden de büyüktür.”

Gece Yarısı Mavisi
Füruzan
Hazırlayan: Olcay Akyıldız, Bilge Ulusman
Yapı Kredi Yayınları, 2025
öykü, 112 sayfa.
‘Gece Yarısı Mavisi’ Füruzan’ın başyapıtı ‘Parasız Yatılı’dan (1971) önce dergilerde yayımlanmış ilk öykülerini kapsıyor. 1956-1962 yılları arasında dönemin belli başlı edebiyat dergilerinde (Seçilmiş Hikâyeler, Yenilik, Türk Dili, Pazar Postası, Yeditepe, Dost) yer almış on altı öyküden oluşan kitabı Olcay Akyıldız ve Bilge Ulusman hazırladı.
2023 yılında son öykü kitabı ‘Akim Sevgilim’ ile aramızdan ayrılan Füruzan, ilk kez kitaplaşan öyküleriyle edebiyatımızda yarattığı ‘Füruzan olayı’nı tamamlıyor.
“Füruzan’ın ilk öyküleri, yalnızca 1950 kuşağı öykücülüğü ile kurduğu sıkı bağlar açısından değil, aynı dönemde edebi metin üreten diğer kadın yazarlarla diyaloğu açısından jino-eleştirel bir okumayla da ele alınmalıdır. Bu çalışmaların ilk adımı ise elbette bu öykülerin ulaşılabilir bir bütün halinde ortaya konmasıdır.”

 

Güvenilir Kişi
Didier Van Cauwelaert
Çeviren: Orçun Türkay
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2025
roman, 136 sayfa.
Yazdığı kırkın üzerinde kitap otuza yakın dile çevrilen Fransa’nın Gouncourt Ödülü sahibi yazarlarından Didier van Cauwelaert, hayatları birbirlerine güvenerek değişen iki yabancıyı merkezine aldığı bu romanında umudu her yaşta diri tutmaya dair yürek ısıtan bir öyküye imza atıyor.
Sıradan bir iş gününde genç Max, yükleme alanına park eden lüks bir aracı vincine takıp yediemine doğru yola çıkar. Fakat bu sefer çektiği aracın içinde, film kaplı pencereler ardında kafası karışmış, yaşlı bir hanımın olduğundan habersizdir. Üstüne üstlük dehşetle fark edeceği üzere karşısındaki, kurabiye paketlerindeki yüzüyle herkesin tanıdığı, II. Dünya Savaşı sırasında Paris Direnişi’nin kahramanlarından Madeleine Larmor’dan başkası değildir. Kendine geldiğinde yaşlı kadın, Max’i yıllar önce savaş sırasında Nazilere esir düşen sevgilisi ile karıştıracak, ikili çok geçmeden hayatlarında yepyeni bir sayfa açacak bir maceraya sürüklenecektir.
“Birbirinden renkli karakterler ve akıllardan uzun süre çıkmayacak sahneler içeren bu romanıyla Cauwelaert bizi bir kez daha şaşırtıyor.” Le Parisien

Üç
Eyüp Aygün Tayşir
İletişim Yayınları, 2025
öykü, 159 sayfa.
Çok sevilen romanları ‘4 Hane 1 Teslim’ ve ‘Tuhaflıklar Fabrikası’yla tanınan Eyüp Aygün Tayşir, ‘Sabitâlem Mahallesi’nin ardından yayımladığı öykü kitabı ‘Üç’te, anlatıda farklı türleri denemekten, yazmaktan haz duyan, meraklı, hevesli bir yazarın temalar ve üsluplar arasında gezinen, tuhaf ve şaşırtıcı edebi serüvenini anlatıyor.
Serüvenin başlangıç öykülerinde tekinsizlik teması çatısı altında, bastırılanın geri gelişi, tanıdık olanın ürkütücü bir biçim alması işleniyor. İkinci grupta psikolojik bilim kurgunun sınırlarında dolaşılırken, geleceğin teknolojileri ile insan aklının geldiği noktanın sarsıcılığı gözler önüne seriliyor. En nihayetinde, geçmişe bir yolculuk yapılarak edebiyatın ustalarına saygı duruşunda bulunuluyor.

Harun ile Öyküler Denizi
Salman Rushdie
Çeviren: Aysun Babacan
Can Yayınları, 2025
roman, 176 sayfa.
Salman Rushdie’nin ‘Binbir Gece Masalları’, ‘Alice Harikalar Diyarında’, ‘Oz Büyücüsü’ gibi klasiklere yaptığı göndermelerle ve türlü kelime oyunlarıyla ustaca harmanladığı 1990 tarihli romanı ‘Harun ile Öyküler Denizi’, fantastik anlatımının ötesinde özgürlüğü ve insan ruhunun yenilmez gücünü irdeleyen, baskı ve sansüre karşı söylenen masalsı bir özgürlük şarkısı.
Reşit Halifa, eşi Süreyya ve oğlu Harun’la birlikte Elifbaye ülkesinin “en hüzünlüden bile daha hüzünlü bir kent”inde yaşar ve anlattığı büyülü hikâyeler ülkesine neşe getirir. Ancak bir gün korkunç bir şey olur ve öyküleri tükenir.
Genç Harun, babasının yeteneğini geri kazanması için ona yardım etmeye karar verir. İbibik kuşunun sırtında, öykülerin ortaya çıktığı harika bir yer olan Öyküler Denizi’ne gider. Böylece fantezi diyarlarında muhteşem ve heyecan dolu bir macera başlar. Yolda, hepsi de denizin tüm hikâye anlatma gücünü kurutmaya niyetli birçok düşmanla karşılaşır. Karanlık güçler, dünyanın anlatılarını susturmayı hedeflerken Harun, öykülerin gerçek gücünü keşfetmek zorundadır.

 

Asker ile Denizci
Claire Kilroy
Çeviren: Lâle Akalın
Yapı Kredi Yayınları, 2025
noman, 176 sayfa.
Claire Kilroy sıra dışı romanı ‘Asker ile Denizci’de yeni doğan bebeğine duyduğu şiddetli sevginin kimlik duygusundaki sarsıcı değişimle çatıştığı unutulmaz bir kadın karakter yaratıyor. Evliliğinde de sorunlar yaşayan, yalnızlaşıp bebekli hayata hapsolduğunu hisseden kadın aşk, otonomi, birliktelik ve sorumluluk gibi meseleleri uzun uzun irdelemeye başlar. Karşısına çıkan eski bir arkadaşı ise, ikilemlerinin daha da derinleşmesine sebep olur. Sağlıklı düşünemediğini hisseden genç annenin emin olduğu tek şey, oğluna duyduğu ölçüsüz sevginin kendisini bildiği dünyadan koparıp bilinmez, riskli bir geleceğe hızla sürüklediğidir.
“Yeryüzünde yaşayan her kadın bu kitapla özdeşlik kuracaktır. Her erkek de bu ıslahtan öğrenmesi gerekeni öğrenecektir. Anneliğin o kahırlı kapana kısılmışlık hissini ve moleküler hazlarını muazzam bir ustalıkla hikâyeleştiriyor.” Sebastian Barry
“Muazzam bir eser, küçücük bir domestik alanın harikulade tablosu. Anneler ve bebekler hakkında daha önce çok şey okuduğumu düşünürdüm ama bu romandan sonra okumamış olduğumu anladım.” Monica Ali

 

Azdahak
İskender Pala
Kapı Yayınları, 2025
roman, 376 sayfa.
“Bu topraklardaki zulüm hiç bitmeyecek, kargaşa hep sürecek, kan akışı durmadan körüklenecek. Beklenen kurtarıcının gelmesi için şiddet ve ölümler daimî olmak zorunda.”
Cümleler 1577 yılının İstanbul’undan… Ama sanki trajedinin, acının, feryatların hiç bitmediği günümüz Ortadoğu’sunu anlatıyor.
İnsanlık tarihi biraz da zulümler tarihidir. Kan ve şiddet üzerinden yapılan hesaplar dünyayı kaosa sürüklemeye başladığında sapkın akıllar, gökten inecek muhayyel bir kurtarıcı için cinayetler işlemeyi, zulümler üretmeyi masum bir iman olarak görürler. Gerisi insanlığın kaderidir.
Elinizdeki kitap, bir kurtarıcı uğruna akıl almaz cinayetlere, zulümlere, acılara inanç diye koşan kötülerin ve elbette onları durdurmak isteyen iyilerin nefes kesen hikâyesi. Dünyada olup bitenleri anlamak için… İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden…

Rüya Körü
Gürsel Korat
Everest Yayınları, 2025
roman, 304 sayfa.
Gürsel Korat, yeni baskısıyla okurla buluşan ‘Rüya Körü’nde zaman çarkını bu kez Bizans’ta, 1143 yılında döndürmeye başlıyor. İmparatorun yazıcılarından Stefanos, yıllardır uykusunda gördüklerinin rüya değil, gelecekten görüntüler olduğunu anlar. Andronikos ise geçmişi görmektedir. Yetenekleri gibi karakterleri de zıt olan bu iki kişi, kesişen kaderleriyle birbirlerinin rüyalarına muhtaçtırlar. Bu karşılıklı bağımlılık, aşk ve taht kavgalarının ortasında boy veren derin çatışmaların zeminini kurar.
Doğu Roma’da geçen, Rum Selçuklu dünyasına ise uzaktan bakan ‘Rüya Körü’nün dokusunda zaman kavramında çığır açan bir bakış var. Gürsel Korat, insanın ‘zaman’la ilişkisine yeni bir pencere daha açıyor.

Dolayımlar
Ömer Erdem
Everest Yayınları, 2024
şiir, 64 sayfa.
Usta şair Ömer Erdem yepyeni şiirleriyle karşımızda.
“bir yüzde iki gözün arası ömür kadardır
yakınlık birlik getirmez bazı yerde
oturduğun taşı alıp götüremezsin
söz tohum diye düşer de toprağa
iki gözün bir gördüğünü diğeri inkar eder
bütün ortasından nehir geçen şehirler
baş geyiğin bilgisindedir
çift iri gözünü birden
suda birleştirir baş geyik
ürkmesi tüfek tetiğinden değil
ıssız yağan kar misali
ölümün ıssız bırakan hükmündendir”