Dizicinin Rehberi – Aile: Hırs ruhu kemirir
Show TV’nin sevilen dizisi ‘Aile’nin dün akşam yayınlanan 15. bölümü, Soykanların polis tarafından götürülmesiyle güçlü bir başlangıç yaptı. Ancak bölümün lokomotifi, Devin ve Aslan arasındaki savaş oldu. Bölümün en çok yaralananı ise Leyla’nın çocuklarıydı.
Ailenin karakola götürülmesiyle bölüme başlarız. Sorgu sırasında Devin, evliliği boyunca her ay Soykanlar tarafından hesabına düzenli bir para yattığını, onun da bu parayı yine Soykanların vakfına gönderdiğini açıklar. Bunun üzerine dernek hesaplarının usulsüzlük için incelenmesine karar verilir. Böylece Hülya, zaten sevmediği Devin’in ipini çeker.
Aslan, Devin’i annesiyle amcasından korumak için onu bayıltıp güvenli bir yere kaçırır. Ülkeden gitmesinin engellenmesine bir de güvenlik adı altında Aslan tarafından izole edilmek eklenince Devin haklı olarak hırçınlaşır. Fakat yalnız kaldıkları zaman onlara dertleşme fırsatı da sunmuştur. Devin bir daha çocuğu olamayacağını Aslan’a söyler.
Tolga, kendi çocuklarının parasını çalıp kaçarken Cihan’a yakalanır. Cihan’ın onu bir inşaattan aşağı itmesiyle ölür. Amcası İbrahim’in de olay yerinde olduğundan haberdar olan Cihan, cinayeti onun üstüne mi yıkacaktır derken bulgular Leyla’yı gösterdiği için Leyla tutuklanır. Hülya Soykan’ın hapishanesinden çıkıp gerçek hapse girer. Devin’in aileden (ve ‘Aile’den) gitmemesi için senaryo gereği bulunan çözüm olarak Leyla, çocuklarını Devin’e emanet eder. Ailede çocukları düşünen tek kişi hele de bir psikologsa herkes bunu yapardı, o ayrı.
Soykanlar tüm olanlardan sonra evlerinde basın açıklaması düzenler. Aslan, İlyas’ın yaşadığını ve ülkeden kaçacağını açıklar. Leyla’nın çocuklarına göz kulak olmaya karar veren Devin tam bu esnada çiftliğe döner. Mutlu olmasa da güçlü bir aile tablosu çizerler.
Bir tahminimiz; Devin evden gitmesin diye Aslan’ın Leyla’yı hapisten çıkarmaktan vazgeçeceği veya Leyla’nın kendine zarar verebileceğidir. Böylelikle Devin, kendisi çocuk yapamasa da iki çocuklu biri olarak bu ailenin ‘hanım ağası’ olacaktır.
* Sosyal medyada Devin gitmesin diye yurtdışı yasağı çıkarttıran Aslan’ın bu hareketini romantik bulanlar olsa da önemli bir hatırlatma: Bu, özgürlük ihlalidir. Aslan, ‘Devin’in iyiliği için’ onu zorla izole etmesiyle bu ihlale devam eder. Korumak ile kontrol etmenin sınırının bulanıklaştığı bu bölüm, geçen bölümde Aslan’ın kişisel alan tanımadan Devin’i takip etmesinin devamıdır aslında.
* Devin’in Aslan’la tanışmadan önceki hayatını artık uzak bir masal gibi anlattığı sahne, bölümün en dokunaklı sahnelerindendir. Hayat doluyken aşkın en karanlık haline düşmüştür. “Âşık olduk diye bi’ mezarın içine gömmediğiniz kaldı,” diye haykıran Devin, bunun romantize edilecek bir şey olmadığını net bir şekilde haykırır aslında. Bu vesileyle diziyi izleyen gençlere, böyle ilişkilerin tutkulu veya romantik değil, toksik yani zehirli olduğunu hatırlatmayı görev biliriz.
* Dizideki onca kavga dövüşe ve sert adamlara rağmen bölümün en güçlü sahnesi, Yusuf Soykan kurallarından ve onu bahane eden Hülya’nın despotluğundan bıkan Leyla’nın, Yusuf Soykan portresini yakmasıdır.
* Aslan’ın, Devin’i polisler götürmesin diye kaçırıp kilitlediği sahnede yine hayvanlar alemi teması vardır. Devin, hapsedildiği bu yerde kafesinden çıkmak isteyen vahşi bir hayvan gibi asabileşir. Önceden de değindiğimiz gibi, artık Serenay Sarıkaya kendisine bu tarz roller yazılmasını garantilemiştir. Geçen bölüm fille temsil edilen Devin, soğukkanlı bir şekilde aslanı alt edebilen bir timsah olabilecek midir?
* Herkesin odağında olsa da aslında bir detay olan çocuklar, bu bölüm bizim için detay olmaktan çıktı. Tolga’nın kendini garantiye almak için çocuklarını travmatize etmesi çok üzücüydü. Anneanneleri olan Hülya’nın derdiyse bu çocukların kendileri değil, sırf Yusuf Soykan’ın mirasçıları oldukları için iyi olmalarıdır. Bölümde çocukların halini gerçek anlamda düşünen tek kişi psikolog Devin’dir. Leyla’nın, çocuklarının çizdiği bir resimden yaptığı çıkarımla onları Devin’e emanet etmesi aracılığıyla, ‘çocuk resimlerinin analizi’ gibi son dönemde de revaçta olan konuların önemi üzerine düşünürüz.
* Hülya’nın, torunlarının okuluna giderek annelerinin izni olmadan onları alması bir başka yolsuzluğa dikkat çeker: Okul, bağışları kesilmesin diye bu duruma ses çıkarmamıştır.
* Cihan’ın, dinlediği müzik tarzını “Sevgisiz büyüyen çocukların titrek şarkıları işte,” şeklinde tanımlaması gözümüzden de gönlümüzden de kaçmadı.
* Yağmur’un bir türlü taksi çevirememesiyle İstanbul’daki taksi sorununa gönderme yapıldı.
* Aslan’ın “Bunlar alçak, bunlar namussuz” tadındaki açıklamaları ve beden dili bize günümüz siyasetçi dilini hatırlattı.
Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: Ay Yapım
Yapımcı: Kerem Çatay
Yönetmen: Ahmet Katıksız
Senaryo: Hakan Bonomo, Ali Kobanbay
Müzik: Toygar Işıklı
Oyuncular: Kıvanç Tatlıtuğ, Serenay Sarıkaya, Nur Sürer, Musa Uzunlar, Levent Ülgen, Emel Göksu, Nejat İşler, Canan Ergüder, Yüsra Geyik, Selin Şekerci, Umutcan Ütebay, Mert Denizmen