Dizicinin Rehberi – Dilek Taşı: Namlunun ucunda Türkiye’nin kaderi
Show TV’de dün 40. bölümüyle ekranlara gelen ‘Kızılcık Şerbeti’nde Kıvılcım üzerinden gençlere deva olan eğitimcilerimizi anımsadık; öğretmenlerimizin gününü bu vesileyle kutlayalım.
Geçen hafta ana karakterimiz Doğa (Sıla Türkoğlu) aynı evde yaşamak zorunda kaldığı eski eşi Fatih’le (Doğukan Güngör), boşanma avukatının tavsiyesi üzerine yeniden evlenmek istemişti. Yeni bölümde ikilinin taktikleri kapıştı ama olaylar, pembe dizilerin kötü kadınlarına taş çıkaran Fatih lehineydi.
Sıla Türkoğlu ve Doğukan Güngör’ün oyunculuğu dönemdaşlarından görece sıyrılıyor; özellikle tartışma sahnelerinde kaç bölümdür izleyiciyi ikna etmeyi başarıyorlar. Doğukan Güngör, Fatih’in hızla değişen ruh hallerine bürünmedeki başarısından ötürü yolda yürürken beddua almamak için kılık değiştirmek isteyebilir.
Zorla evlendirilmek istenen, 18 yaşına yeni basmış bir kız çocuğu eğitim programında izlediği Kıvılcım’ı (Evrim Alasya) arayıp yardım istedi. Stüdyodakiler bu tür ihbarların eğlenmek için geldiğini söylese de Kıvılcım, bir kişi bir kişidir mantığıyla inanmayı seçti ve yardım için kollarını sıvadı. Kıvılcım, dikkatli gözlerin göreceği bir ipucu sayesinde konuya hassas yaklaşılması gerektiği mesajını verdi. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Kıvılcım’ın eğitimci kimliği üzerinden kız çocuklarının yaralarından birinin işlenmesi, bunun ayrıca 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden bir gün önceye denk gelmesi senaryonun zamanlamasını anlamlı kılmış.
Dizide ara sahnelerde Umut (Serkan Tınmaz) ve Nursema (Ceren Yalazoğlu) çifti üzerinden işlenen ülke ekonomisi bu bölüm ana temalardandı. Fatura çok gelince kaloriferi kapatan Umut, kemer sıkmanın artık bir yaşam tarzı haline geldiğini söyleyerek durumu hicvetti. Birkaç saat soğuk evde durdu diye tüm bölümü hasta geçiren Nursema’ya gülsek de ekonomiyi ana temalardan biri haline getirmek için böyle yazdıklarını anlıyoruz. (Eve erzak alıp Nursema’ya çorba yapacakken aklı bir karış havadaki Alev’e uyup dışarıdan üç çeşit çorba ve koca bir demet çiçek alan Umut’un bütçe planlaması buysa Ünallara hak veresimiz geliyor ya neyse.)
Bölümü, karşısında yıllar önce ölmüş ikizini gören Ömer’le (Barış Kılıç) korku filmi tadında kapatırken sosyal medyada beyin fırtınası başladı: Ömer’in hastalığı halüsinasyona mı sebep oluyor? Ömer’in ikizi ölüm meleği olarak onu ‘almaya’ mı geldi? Acaba hiç ölmemiş miydi? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi? İzleyicinin tercihi, günlük yayınlanan dizilerden bir farkı olsun temennisiyle ikizin hayal çıkması.
* Ünalların diğer gelini Nilay (Feyza Civelek), eltisi Doğa aylardır kayınlarının kontrolcülüğüyle baş ederken favori gelin olma peşindeydi hatırlarsanız. Eltisinin ahını almış olacak ki çocuğunu doğurunca kayınvalidesi Pembe’nin ‘sünnet ileride yapılsın’ baskılarına maruz kaldı. Bunu neden yazdık; çünkü amca Ömer’in verdiği tavsiye ekrana yine çiftlerin kök aile ve çekirdek aile dengesi olarak yansıdı: “Senin önceliğin ailen olmalı. Sen yaptırmak istiyorsan yaptıracaksın ve kararlarına da saygı duyacaklar.”
* Bu mevzu üzerinden daha altta yatan bir konuya parmak basmak isteriz: Nasıl ki Arslan ailesinin sekülerliği başlarda karikatürizeydi; Ünallar da, özellikle Pembe, geleneklerle dini bulamaç eden, yadırgadığı konuları ‘ecnebi âdeti’ diye iteleyerek dine kendince kurallar getiren tiplemelerden. Bunları hatırlatmakta fayda görüyoruz; çünkü bu dizi yalnızca eğlendiren değil, toplumsal mesaj verme derdinde de olan bir dizi.
Olumlu mesajları Arslanlar üzerinden, eleştirilmesi gereken konuları Ünallar’la özdeşleştirerek yansıtıyorlar genelde. Geçen bölümlerde Pembe’nin dinin erdemli tarafını öne çıkaran nasihatlerine şahit olmuştuk. Biz de deriz ki böyle sahneleri çoğaltsalar, Ünal ailesini de Arslanlarda olduğu gibi yavaştan dönüşüme soksalar? Dizi final yaptığında mütedeyyin aileleri, hurafelere ve her geleneğe bağlı olmakla özdeşleştiren bakış açısını değiştirmiş olsalar? (Ünalların dinî uygulamalarının ve söylemlerinin belli bir bakış açısını temsil ettiğini hatırlatmakta da fayda var. Farklı okumalar ve mezhepler olduğunu unutup kutuplaşmaya meyleden izleyicilere not olsun.)
Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: “Ketche” Hakan Kırvavaç
Senaryo: Melis Civelek, Zeynep Gür
Müzik: Ece Ölçer, Serkan Ölçer
Oyuncular: Evrim Alasya, Barış Kılıç, Settar Tanrıöğen, Aliye Uzunatağan, Sibel Taşçıoğlu, Sıla Türkoğlu, Müjde Uzman, Ceren Yalazoğlu, Doğukan Güngör, Feyza Civelek, Serkan Tınmaz, Emrah Altıntoprak, Kayra Şenocak, Berkay Akdemir, Selin Türkmen, Yiğit Kirazcı, Rahimcan Kapkap, Gizem Yanık, Bahtiyar Memili, Ebru DestanDün Show TV’de 40. bölümüyle ekranlara gelen ‘Kızılcık Şerbeti’nde Kıvılcım üzerinden gençlere deva olan eğitimcilerimizi anımsadık; öğretmenlerimizin gününü bu vesileyle kutlayalım. Kısık ateşe alınmış Fatih nefretimizse tekrar harlandı; ama Ömer’in yıllar önce ölmüş ikizini görünce tüylerimiz öyle ürperdi ki Fatih’e olan sinirimizi unuttuk. Şimdiden gelecek cumaya ışınlanmak istiyoruz!