Antalya’da Hadrian Kapısı’nda arkeolojiyle resmi buluşturan ressam

Milâttan sonra 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un kenti ziyareti şerefine Antalya’ya onun adıyla bir kapı inşa edilmişti. Aradan geçen 19 asırda bu görkemli kapı tüm ihtişamıyla Antalya’nın tarihi ve modern yapılarını ayırıyor. Karakaş Camisi’yle şehrin tarihi cumbalı evlerini ayıran bu kapı birkaç gündür ressamları ağırlıyor. Antalya Kültür Yolu kapsamında bu tarihi kapının önüne şövalelerini kuran ressamlar eserlerini yoldan geçenlerin bakışları eşliğinde üretiyor. Tablosunu yapan isimlerden biri ressam Cemalettin Timur.

Mersin, Mardin ve Antalya’da 26 yıl öğretmenlik yapmış biri Timur. Resme beslediği tutku sayesinde emekli olduktan sonra da üretmeye durmaksızın devam etmiş. Antalya’da kurduğu atölyesinde Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir şey yapıyor. Kendi deyimiyle arkeolojik resim, daha terminolojik dille ise petroglif.

Arkeolojik figürleri tuvaline taşıyor

Tarihi Hadrianus Kapısı’nı ayakta tutan sütunun hemen dibinde kurduğu şövalesiyle resmini yapan Cemalettin Timur’a petroglifi soruyoruz. Öyle ya kendi deyimiyle Türkiye’de başka uygulayıcısı yok. Timur büyük bir şevkle anlatmaya başlıyor, tabii araya caddedeki kalabalığın da sesi karışıyor. Tarih öncesi dönemlere ilişkin kaya resimlerini kendi yorumuyla tuvale aktaran Timur arkeolojik çalışmalarda tespit edilen petroglif figürleri akrilik su bazlı boyayla tuvale geçiriyor. Bir süre kurumaya bıraktığı figürleri zımparayla düzelten Timur tuvali yağlı boyayla renklendiriyor.

Antalya’nın simgelerinden Hadrianus Kapısı

Bir dergide petroglifle karşılaştıktan sonra bu üsluba hayran kaldığını belirten 76 yaşındaki ressam sonra bu alana yoğunlaştığını söyledi. Kalabalıkları ve tabii kedilerin meraklı bakışları arasında çalışmalarına devam eden Cemalettin Timur en büyük ilhamının Orta Asya’da kayaya oyulmuş renksiz resimler olduğunu söylüyor. Timur yüzlerce yıla uzanan bu ilhamla tarihi bugünle buluşturdu.

‘Amacım gelecek kuşaklara ışık tutmak’

Cemalettin Timur Türkiye’de bir ilk olan eserleri hakkında bilgi verirken “Arkeolojik resim sanatını yaşatma çabası gösteriyorum” dedi. Asırlar önce insanlığın resmi bir iletişim aracı olarak bu kaya resimlerini kullandığını hatırlatan Timur amacının gelecek kuşaklara ışık tutmak olduğunu söylüyor.

Orta Asya’daki kaya resimlerinden çok etkilendiğini ve çalışacağı alanı belirlerken bunu gözettiğini söyleyen Cemalettin Timur “Türklerin Orta Asya’daki Altay Dağlarının kayalarına çizdiği petroglifler daha çok ilgimi çekiyor. Bunları tuvale aktarıyorum” dedi. Timur son olarak Avrupa’da bu resim yapma metodun yaygın olduğunu, ancak Türkiye’de bu alanda sadece kendisinin faaliyet gösterdiğini hatırlattı.

Anadolu’dan tarih fışkırıyor: İşte yılın öne çıkan 10 arkeolojik keşfi

Tarih ve kültür eğitimi işe yaradı: 10 yaşındaki Onur Türkiye’nin en genç bağışçısı