Heather Graham’a göre Hollywood cephesinde yeni bir şey yok

Hollywood’daki kariyeri 1989’da başlayan oyuncu Heather Graham 1980’lerden bu yana Hollywood’un nasıl değiştiğini ya da aslında değişmediğini anlattı. ‘Ateşli Geceler/Boogie Nights’ filminin yıldız oyuncusu, cinsiyetçiliğin artık sinema sektörde açıkça ele alındığını, ancak kadın liderliğindeki hikayelerin onay alması söz konusu olduğunda hiçbir şeyin değişmediğini belirtti.

Graham, Hollywood’un içinde bulunduğu durum hakkında “Kimse bu konuda gerçekten düşünmedi ya da yorum yapmadı. O noktada insanlar gerçekten evrim geçirdiklerini düşünüyorlardı ve şimdi geriye dönüp baktığımızda ‘Vay canına, bu çok cinsiyetçiydi’ diyoruz. Bu kültürün yaygınlaşmasından mutluyum” diyen Graham, People dergisine verdiği demeçte “O dönemdeki bazı filmler çok cinsiyetçiydi” dedi.

‘Hiçbir şey değişmedi’

‘Çatlak Yönetmen/Bowfinger’ filminin yıldızı da olan Graham “Hiçbir şeyin büyük ölçüde değişmediğini hissediyorum. Daha fazla insan önemsiyor ama birdenbire eşitlik gelmedi. Dürüst olmak gerekirse Hollywood hâlâ oldukça cinsiyetçi. İşin her aşaması, finansman, dağıtım, eleştirmenler, tüm bu insanlar çoğunlukla erkek. Çoğunlukla kadınlara hitap eden, kadın odaklı bir hikâyeyi erkek egemen iş dünyasının tüm bu aşamalarından geçirmek o kadar da kolay değil” diyerek sinema sektöründeki kadınlar için Hollywood’da var olmanın hala zor olduğunu anlattı.

‘Hypnotist’s Love Story’ adlı dizisinin yapımcılığının üstlenen Heather Graham bir yandan da kendisinin yazdığı bir senaryodan uyarlanan ‘Chosen Family’ adlı filmde hem başrolde hem de yönetmen koltuğunda yer alacak.

People dergisine verdiği röportajda projelerine de değinen Graham sözlerine şunları ekledi: “Bana en çok ilham veren şey, çok sayıda kadın yazar ve yönetmen görmek. Kadın bakış açıları hakkında mizahi hikayeler anlatan havalı, harika kadın yönetmenleri seviyorum. Bunlarda daha fazla yer almak isterim… Kadın seslerini duymayı gerçekten seviyorum çünkü bence izlediğimiz filmlerden ve televizyondan dünya hakkında çok şey öğreniyoruz. Eğer bize hep erkek bakış açısıyla hikayeler anlatılıyorsa, bu kadınlara yardımcı olmuyor.”

Sanatta cinsel sansür: Kraliçe Victoria’nın sarayında yonca yapraklı bir Davut heykeli