Van’da mazbata yüzde 55,5’la kazanan DEM’liye değil, yüzde 27 oy alan Ak Partiliye verildi, bütün Güneydoğu ayakta
Ayşe Serra Bucak Küçük’ün, “Hareket özgürlüğü merkezi hükümet tarafından kısıtlanmış onlarca belediye eş başkanından biri olarak konuşmak istiyorum” sözlerine AK Partili başkanlar tepki gösterdi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen UCLG-MEWA Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısı’nın açılışında konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük merkezi hükümet tarafından engellediklerine değindi.
“Bu tartışmalardan en yüksek seviyede faydalanacağımızdan ve kentlerimiz için olumlu sonuçlar elde edeceğimizden hiç kuşkum yok. Fakat eksiğiz ve eksik olmanın burukluğuyla bir araya geldik. Dilerdik ki Orta Doğu ve Batı Asya’nın tüm bileşen belediye başkanları ve yöneticileriyle bir araya gelebilelim” diyen Küçük, devamında şunları kayda geçirdi:
“Bugün burada bizimle birlikte olması gereken, UCLG-MEWA’nın değerli başkanı Tayseer Abu Sneineh, üye belediye başkanları, yerel yönetim temsilcileri, kendi ülkelerindeki ve bölgelerindeki savaş, soykırım ve işgal politikaları nedeniyle toplantıya fiziki olarak katılamadı. Bugün aramızda bulunan belediye başkanları nezdinde, Orta Doğu’da savaşın, sömürünün ve tecridin kıskacına alınmış, fakat her şeye rağmen sesini bütün dünyaya duyurmaya devam eden halklarla dayanışma duygularımızı buradan tekrar etmek isterim.
Bir gün bu salonları eksiğimiz olmadan dolduracağımıza inancımız tam. Bu inancın da bu salondaki bütün bileşen tarafından paylaşıldığından yana hiç şüphemiz yok. Hareket özgürlüğü merkezi hükümet tarafından kısıtlanmış onlarca belediye eş başkanından biri olarak konuşmak istiyorum, Orta Doğu ve Kürt coğrafyası başta olmak üzere, savaşın, çatışmanın, sömürünün, kutuplaşmanın, yoksulluğun, kadın düşmanlığının adeta özel savaş politikası olarak bizlere dayatıldığı bu çağda, en acil şekilde yerellerden başlayarak diplomasi kanallarını örmemiz, kentler ve bölgeler arası iş birliği geliştirmemiz gerekirken; yurt dışındaki mekanizmalarla dayanışma köprüleri inşa etmemizin önüne engeller konmaktadır.”
‘Belediyeleri iş yapamaz hale getirme uğraşısı var’
“Bambaşka coğrafyalarda yaşasak da, başka diller konuşuyor olsak da, bu engeller bizleri ortak deneyimlerde birleştiriyor” diyen Eş Başkan Küçük, şunları anlattı:
“Bu sistematik savaşın, sömürünün ve tecrit ederek yönetmenin nasıl da ortak bir akıl olduğunu ifşa ediyor. Tecrit eden, ayrıştıran, yerelleri merkeze bağımlı kılan akıl ortaksa eğer, bu akla karşı gelişen bir aradalık, katılımcılık, yönetişim ilkesi ve en önemlisi toplumsal barıştaki ısrarımız da ortaklaşmalı ve bu kararlılığa uygun yaşam modelleri geliştirebilmeliyiz. Buradan hareketle, yerelde gelişen diplomasinin, kentler ve bölgeler arasındaki işbirliğini artırmanın, sürekli ve onurlu bir barışı sağlama yolunda büyük bir önem taşıdığını yeniden vurgulamak isterim. Yerellerde açılan diyalog kanalları, halkların sesini küresel alana taşıyabilir, bölgesel ve uluslararası düzeyde barışçıl çözümler üretilmesinin önünü açabilir.”
Yerel yönetimlerde karşılaştıkları engelleri anlatan Bucak, “Yerel yönetimlerin taşıdığı demokratik, eşit ve özgürlükçü yaşam kurgusu potansiyeline karşın, bugün belediye eş başkanları olarak karşı karşıya olduğumuz tablo, yerel yönetimleri işlevsiz kılmaya, yetkilerini daraltmaya, mali özerkliklerini tamamıyla bypass etmeye dönük bir yaklaşımın hüküm sürdüğüdür. Belediyeleri iş yapamaz hale getirme uğraşının yanında, toplum bir kutuplaşma siyasetine maruz bırakılmaktadır. Nitekim bizler her gün bunun sonuçlarını kentlerimizde görebilmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı ve UCLG-MEWA Eş Başkanı Ahmet Metin Genç ise, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı yerel yönetimler arasında bilgi ve paylaşımı teşvik ederek, sürdürebilir kalkınma, demokratik yönetimiş ve yerel demokrasiyi güçlendirme hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmekte olduğunu belirterek, “Bu yapının bir parçası olarak bizler de bölgemizde yerel yönetimlerle bir araya gelerek iş birliğini güçlendirmek için çaba sarf ediyoruz. Hedefimiz bölgesel düzeyde yerel yönetimlerin kapasitesini artırmak, ortak sorunlara çözüm üretmek ve dünyanın gündemi haline gelen iklim değişikliği, göç ve şehirleşme gibi öncelikli konularda politikalar oluşturmaktır” diye konuştu.
“Bu şekilde görüş ve düşüncelerimi paylaştıktan sonra şu hususu da bir tespit olarak esasen bu platformu siyasi polemiğe dönüşmemesi, platformun hukukuna halel getirmemek adına” diyerek konuşmasına devam eden Genç, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak’ın ‘merkezi hükümet tarafından engelleniyoruz’ sözlerine yanıt vererek şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir belediye başkanının hareket serbestiyenin kısıtlanmadığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, özgür seçimlerle ben Trabzon’dan nasıl seçilmişsem, Sayın Başkanın da Diyarbakır’da o şekilde seçildiğini ve halktan aldığı iradeyle birlikte devletin ve hükümetin verdiği desteklerle halkımıza hizmetle mükellef olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bunu bir polemik yaratmak için söylemiyorum. Ama bu platformu da siyaset kurumuna özellikle hükümete karşı siyasete alet edilmesine itiraz ediyorum.”
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı, 2023-2024 UCLG Dönem Başkanı Uğur İbrahim Altay da sözlerine Eş Başkan Küçük’ün konuşmasına tepki vererek başladı. Uluslararası bir toplantıda Türkiye’nin şikayet etmenin haksızlık olduğunu aktaran Altay, şunları dile getirdi:
“Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nın konuşmasına katılmadığımı ifade etmeyi borç bilirim. Çünkü uluslararası bir toplantı yapıyoruz. Toplantının katılımcılarının ülkemiz hakkında haksız kanaate varmalarını ülkemize haksızlık olarak görüyorum. Bu toplantı vesilesiyle dünyanın 50 ülkesini gördüm. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere yerel yönetimlere ilişkin bir çok toplantıya katıldım. Türkiye’de yerel yönetimlerin baskı altında olduğunu söylemek, iş yapamaz hale getirildiğini söylemek, en hafif tabirle ülkemize büyük bir haksızlık olur.
Dünyada yerel yönetimlerin birçok sorunu var. Ülkemizde de yerel yöneticiler olarak bazı sorunları ifade ediyoruz. Ama uluslararası toplantılarda ülkemizi şikayet etmek yerine enerjimizi şehrimize geleceğe hazırlamaktır. Hepimiz Anayasa’nın verdiğin hakla seçimlerden çıkarak, yöneticiliği elde ediyoruz. Dünyanın hangi demokratik ülkesinden olursanız olun, Anayasa’nın size vermediği bir makamı kullanamazsınız. Dünyanın neresinden olursanız olun, ülkenin nüfusunun tamamında elde edilen vergileri denetimsiz bir şekilde harcamak isterseniz buna kimse izin vermez. Türkiye’de yerel yönetimlerde harcamada yerinden denetimlilik yoktur. Belediyelerin yapacağı harcamaları merkezi hükümet karışmaz. Sadece ilgili esaslara uymanızı bekler.”