İmamoğlu yine ‘değişim’ dedi, Özel ise ‘adaylığa daha yakın’
CHP'li Erkek'in İçişleri Bakanlığı'nın YSK'ya paralel bir sistem kurduğuna dair iddiası Türkiye'nin gündemine oturdu. CHP'li Adıgüzel ile eski Emniyet Müdürü Avcı, 10haber'e geçmişten bu yana takibin nasıl yapıldığını ve AA'nın YSK'dan önce açıkladığı verilere dair konuşulan iddiaları aktardı.
Seçimlere kısa süre kala İçişleri Bakanlığı’nın YSK’dakine benzer bir sistem kurduğu ve seçim sonuçlarını anlık olarak takip edeceği iddia edildi. Bunu açıklayan ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’ti ve “İçişleri Bakanlığı, YSK’ya paralel bir seçim takip sistemi kurmuş” diyerek tepki göstermişti. Görevlilere de seslenen Erkek, 2 Mayıs’taki bu açıklamasında “Kanunsuz emre uymayın, bu suça ortak olmayın” demişti.
Sistemin nasıl çalıştığına dair bir video da yayınlayan CHP’li Erkek, “Siz siyasi parti misiniz yoksa YSK mı?” diye de sormuştu. Videoda ise bakanlık çalışanı olduğu tahmin edilen bir kişi “GAMER’e (Kutucukta ‘GAMER Seçim Sandık Girişi-Yurtiçi/Yurtdışı Sandık Verisi Girişi’ yazıyor) tıklıyorsunuz. Burada sizi 4 tane harita karşılıyor” diyerek sistemi tek tek anlatıyordu.
Bugün basın toplantısında anlattığım, İçişleri Bakanlığı’nda kurulan paralel seçim kuruluna dair görüntü. Bakın veri modülleri nasıl çalışıyormuş.
Siz siyasi parti misiniz yoksa YSK mı? Gidin sınıfların kapılarında asılı duran ya da partinizin temsilcilerinin imzalayarak aldığı… pic.twitter.com/K2wXBK1C7l— Muharrem Erkek 🇹🇷 (@MuharremErkek17) May 2, 2023
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 3 Mayıs’taki Habertürk canlı yayınında “Aplikasyon falan söz konusu değil. Bunların hepsi uydurmadır. 601 bin polisimiz, jandarmamız, sahil güvenliğimiz çalışacak. Seçmenin yüzde 1’i yapıyor. Aplikasyon olsa birisi çıkıp ‘bende uygulama var’ der” ifadeleriyle bu iddiaları reddetmişti.
Ancak CHP’li Erkek’in açıkladığı iddia Türkiye’nin en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Üstelik CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da “Emniyet teşkilatında GAMER üzerinden seçim kurulu bilgilerinin, sandık kurulu bilgilerinin toplanmasını istemişlerdi bir paralel YSK oluşturmuştu kanunsuz olarak. Şimdi benzer bir şeyi jandarmaya sözlü olarak veriyor” diyerek kendisine jandarma teşkilatlarından böyle bir bilgi geldiğini söyledi.
Öte yandan Sözcü’den İsmail Saymaz, İçişleri Bakanlığı’nın sandık bilgileri ile il, ilçe, mahalle, okul adı, sandık numarası ve seçmen sayılarını ve yurt dışı sandık verilerine ait ülke kodu, ülke ismi, sandık numarası ve seçmen sayılarını talep ettiğini ancak YSK’nın bunu “Seçim, seçim kurullarının işidir. GAMER’in seçim görevi bulunmuyor” diyerek reddettiğini yazdı.
‘Bizim bu amaç hakkında düşüncelerimiz var’
10Haber’e konuya ilişkin konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, GAMER üzerinden yapılan çalışmayı CHP’ye gelen ihbar üzerine ortaya kendilerinin çıkardığını ifade etti ve “Videoları, ekran resimleri vardı nasıl çalıştığına dair. Ardından İçişleri Bakanlığı, YSK’ya bir yazı yazdı, ‘Bize veri verin’ diye. YSK, bu talebi reddetti” dedi.
Geçmişten bu yana polisin bu sonuçları takip ettiğinin konuşulduğunu söyleyen Adıgüzel, “Hatta AK Parti ve Anadolu Ajansı’na verilerin buradan geldiği söylenir” diyerek asıl sorunu ise İçişleri Bakanlığı’nın bu sonuçları neden erken öğrenmek istediği olduğunu ifade etti.
Bakanlığı görevleri arasında bunun olmadığını söyleyen Adıgüzel, “Görevleri arasında seçim günü sahada güvenliği ve sağlıklı ortamı sağlamak. Yasakların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek. Ama görüyoruz ki İçişleri Bakanlığı başka bir amaç peşinde. Bizim bu amaç hakkında düşüncelerimiz var, çözüm üretiyoruz. Sağduyulu kamu görevlilerine ve polislere sesleniyoruz: Lütfen bu haksızlığa, hukuksuzluğa alet olmayın. Sistemin askıya alındığını biliyoruz fakat İçişleri Bakanlığı’nın hala başka bir amaç güttüğünü görüyoruz” dedi.
‘YSK haricindeki kurumlar bilgi tutmazlar, farklılık olursa sorun yaratır’
Emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ise geçmişte kolluk görevlisinin sandıktaki sayım bittikten sonra kendi merkezine bilgi verdiğini belirtti. Bunun kolluk görevi olmadığını ama bu şekilde duyumlar aldığını aktaran Avcı, yine daha önceki seçimlerde her sandıkta AA görevlisinin olmamasına rağmen nasıl erkenden haber verebildiğinin merak konusu olduğunu da hatırlattı. “Anadolu Ajansı’nın emniyetten aldığı yazılmıştı. Emniyet usul olarak bunu yapıyordu şimdi bunu biraz daha şematize etmişler. Sanıyorum daha erken bilgi almak gibi kullandıkları görünüyor. Ama bu daha önce not halinde aktarılıyordu. Her birim merkeze benim görevim bitti, sandığın durumu bu’ diye bilgi veriyorlardı. İller bazında bu vardı ama bunu merkez topluyor muydu bilmiyorum” dedi.
Daha önceki seçimlerde bunların not olarak aktarıldığını, her birimin görevinin bittiğini merkezine haber verdiğini ve bu haberi verirken sandığın oy oranını da söylediğini ifade eden Avcı, sandık görevlileriyle birlikte görevli polisin ilçe seçim kuruluna teslim için gittiğini hatırlattı. Emniyet’in de kendi sandıklarındaki durumu rapor etmek için bilgi yazarken ‘şu sandıkta olay çıktı ya da çıkmadı, buraya teslim etti’ şeklinde zaman zaman notları ekleyebildiğini söyledi.
“YSK haricinde diğer kurumlar böyle bir bilgi tutmazlar çünkü farklılık olursa sorun yaratır” diyen Avcı, herkesin bilgiyi YSK’dan aldığını ifade etti ve ekledi: “Ama YSK da kesin netice almadığı zaman bunları yayınlamıyor, bilgi vermiyor. AA da muhtemelen böyle emniyetten birtakım yerlerden aldığı bilgilerle bunu basın organlarına yayıyordu. YSK kesin netice almadan vermiyor bilgiyi.”
Uygulamanın bu boyutunun çok absürt sayılmayacağını belirten Avcı, “Polisin böyle bir şey yapmasına gerek yok YSK yapmalı, basın da yapmamalı ama çok da anormallik çok da bir netice çıkarmak için elimde veri yok” dedi.
2018’de bu soru gündeme gelmişti
Son yerel seçimlerde veri akışını durduran AA’nın bilgilerini nereden aldığı 2018’de de gündeme gelmişti. O dönem AA’nın mevcut ve eski çalışanlarıyla görüşen DW de merak edilen bu soruyu yöneltmişti. Çalışanlar da verilerin nereden geldiğini bilmediklerini anlatmıştı. 5 Mayıs’ta açıklama yapan AA yöneticileri ise 14 Mayıs’taki seçim için her türlü önlemi aldıklarını belirtmiş ve “Eğer verdiğimiz hizmette en küçük bir aksaklık görülürse, hizmet alanlar bizi savcılığa şikayet etsin” demişlerdi.