Özgür Özel’den Akşener’e yanıt: CHP de şerbet içmedi
Erdoğan'ın Can Atalay için "18 yıl ceza almış bir teröristi adeta cezaevinden meclise tünel kazarak kurtarmanın derdine düşüyor" sözlerine Atalay'ın avukatları tepki gösterdi. Avukat Taşçı "Sonunda yargı kararı uygulanacaktır" dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararının Yargıtay’ca yok hükmünde sayılması üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu pazar günü Ankara’da miting yapma kararı aldıklarını açıklamıştı. CHP’nin bu kararını eleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da “Bu zatın gidişatı şu anda pek de iyi gözükmüyor. Baksanıza daha bismillah demeden anayasal düzene kastetmekten 18 yıl ceza almış bir teröristi adeta cezaevinden meclise tünel kazarak kurtarmanın derdine düşüyor. Özgür efendi partisine hakim olmaz, bir şekilde geldiği koltuğun hakkını vermek yerine bize sataşarak, bize hakaret ederek prim kazanmaya çalışıyor. Ancak boynunda diyet borcuyla siyaset yapılmaz. Çünkü siyaset her kişinin değil er kişinin karıdır” dedi.
Erdoğan’ın bu sözlerini değerlendiren Can Atalay’ın avukatı Akçay Taşçı “Bu söze ne söylenebilir cidden bilmiyorum. Milletin oylarıyla seçilmiş bir milletvekiline nasıl ‘terörist’ diyebiliyor. Cidden anlayamıyorum. AYM’ye üçüncü başvuruyu yaptık. Sonunda yargı kararları uygulanacaktır” dedi.
Avukat Fikret İkiz ise “Bu sözlerin yorumlanacak bir tarafı yok. Çok kötücül bir açıklama. Aslında bütün TBMM üyelerini töhmet altında bırakıyor” diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Nisan 2022’de Gezi Parkı davasında Osman Kavala’yı “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Can Atalay dahil yedi sanığı ise “hükümetin ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırdı.
25 Nisan 2022’de tutuklanan Can Atalay tutukluluğu sürerken 14 Mayıs’ta milletvekili seçildi. Milletvekili seçilmesinin ardından avukatları aracılığıyla mazbatasını alan ancak tutukluluğu nedeniyle milletvekili yeminini edemeyen Atalay ile ilgili Yargıtay’a yapılan tahliye talepli başvuru reddedilmişti.
Atalay talebi reddedilince “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği” gerekçesiyle AYM’ye başvurdu. Atalay’ın avukatları Anayasa’nın milletvekillerine yasama dokunulmazlığı getiren 83. maddesine dayanarak seçim sürecinin ardından müvekkillerinin tahliyesi ve hakkındaki yargılamanın durması gerektiğini vurguladı.
Anayasa’nın 83. maddesinde “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” ifadesi yer alıyor. AYM Can Atalay ile ilgili olarak 25 Ekim’de 5’e karşı 9 oyla hak ihlâli kararı verdi ve dosyayı, milletvekilinin tahliye edilmesi ve yargılamanın durması için yerel mahkemeye gönderdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise Atalay için hüküm verildiği gerekçesiyle dosyanın Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesini kararlaştırdı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi 8 Kasım’da hem karara uymadı hem de Türkiye’de ilk kez görülen bir karara imza atarak ihlâl yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında ise suç duyurusunda bulundu.
“Yargı krizi” olarak adlandırılan olaya tepkiler sürerken Can Atalay’ın avukatları AYM kararına uyulmaması nedeniyle bir kez daha Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AYM Genel Kurulu 21 Aralık’ta Can Atalay hakkında daha önce verdiği hak ihlâli kararına uyulmaması nedeniyle yapılan ikinci başvuruyu inceledi.
AYM Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine bu kez üçe karşı 11 oyla karar verdi. İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Muammer Topal karşı oy kullandı.
AYM Anayasa’nın 148. maddesinde güvence altına alınan “bireysel başvuru hakkı”nın ihlâl edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi.
AYM ayrıca hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, yeniden yargılanmasına başlanması, infazın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar vermiş ve Can Atalay’a 100 bin lira tazminat ödenmesine de hükmetmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ise AYM’nin Can Atalay hakkındaki kararını uygulamayarak, dosyayı bir kez daha Yargıtay’a göndermişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ikinci kez AYM’nin kararını uygulamadı. CHP’de bu duruma tepki göstermek için Ankara’da miting kararı aldı.