Çocuğa cinsel istismar iddiası mahalleyi ayağa kaldırdı
CHP’nin kalesi olarak bilinen İzmir’de AK Parti adayı Hamza Dağ’ın kampanyası çok konuşuluyor. AK Parti’nin alışılmış kampanyalarından farklı bir profil çizen Dağ 'İzmir bir partinin değil Cumhuriyetin ve Anadolunun kalesidir' diyor.
31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere 48 gün kaldı. Mayıs seçimlerini kaybetmesinin ardından yeni bir yönetimle yerel seçimlere giden CHP’de aday belirleme süreci sancılı geçiyor. En çetin aday adaylığı yarışının yaşandığı yerlerin başında da İzmir geliyordu. Mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer CHP’nin yeni yönetimi tarafından aday gösterilmedi. Yerine mevcut Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay aday olarak açıklandı. Soyer aday belirleme sürecini eleştiren açıklamalar yaptı. Son olarak 9 Şubat Cuma günü Genel Başkan Özgür Özel ile genel merkezde görüştü. Özel, Soyer’e başka bir görev teklif etti ama Soyer eleştirilerini tekrarlayarak teklifi geri çevirdi.
CHP’nin kalesi diye tabir edilen İzmir’de CHP’nin durumu özetle böyle. Diğer tarafta ise AK Parti’nin adayı Hamza Dağ var. Dağ’ın adaylığı açıklanalı neredeyse bir ay oluyor. 18 Ocak’ta adaylığı ilan edilen Dağ o tarihten beri İzmir’de saha çalışmalarını sürdürüyor. Son yerel seçimde AK Parti’nin adayı Nihat Zeybekçi yüzde 38.7 oran ile 1 milyon 32 bin 359 oy almıştı. Rakibi Tunç Soyer ise yüzde 58.1 oy oranıyla 1 milyon 550 bin 192 oy alarak ipi göğüslemişti.
2011 seçimlerinden son seçimlere kadar dört dönem TBMM’de İzmir’i temsil eden Dağ Ak Parti’nin alışıldık kampanyalarından farklı bir seçim kampanyası yürütüyor. Hamza Dağ’ın seküler yaşam tarzına dair hassasiyetleriyle bilinen İzmir’de barlar sokağına girip oradakilerle sohbet ettiğine dair videosu buna örnek.
Dağ, görüntülerde içki içenlerle samimi şekilde sohbet ediyor, oy istiyor ve ‘Vermezseniz de canınız sağ olsun’ diyor. Dağ’ın İzmir’de astırdığı seçim afişlerinin bir kısmında AK Parti logosu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafı yok. Afişlerde yalnızca Dağ’ın fotoğrafı ve “Biz İzmiriz Başarabiliriz” sloganı yer alıyor. Aslında bu stratejiyi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm kesimlerden oy almak isteyen CHP de kullanmıştı. Benzer bir şeyi şimdi Hamza Dağ İzmir’de deniyor.
Dağ’ın seçim kampanyasının önemli bir ayağını sosyal medya çalışmaları oluşturuyor. Dağ ziyaretlerinden kısa kesitleri arka fonda eğlenceli denebilecek müziklerle Instagram hesabından paylaşıyor. Ziyaretlerde kimi zaman kıraathanede okey masasına oturuyor, kimi zaman çocuklarla oyun oynuyor. Dağ seçim şarkısı olarak da Reyhan Karaca’nın ‘Sevdik Sevdalandık’ şarkısının bir uyarlamasını kullanıyor. Seçim şarkısının klibinde dans eden, Kordon sahilde oturan gençler dikkat çekiyor.
Dağ son olarak dün “Gençlik Aşkıyla İzmir” sloganlı gençlik buluşması programında çok sayıda öğrenciyle bir araya geldi. Dağ gençlerin sorularını cevapladı.
Bir gencin “(Alsancak’taki) Gül Sokak gençlerin çok vakit geçirdiği bir yer. Siz de geçenlerde seçim çalışması için oradaydınız. Bu bir reklam çalışması mıydı? Yoksa kazandığınız takdirde sizi tekrar orada görecek miyiz?” sorusuna Hamza Dağ şu cevabı verdi:
“Biz o gün restoranda Ceyda hanımla (Cumhur İttifakı Konak Belediye Başkan Adayı Ceyda Bölünmez Çankırı) yemek yedik. Gül Sokak’a ilk defa gitmiyoruz, daha önce de gittik. Kıbrıs Şehitleri’ne de daha önce gittik. Kordon’u da daha önce dolaştık. O gün dedik ki ‘Gel bir Gül Sokak’a gidelim.’ Yanımızda bir veya iki tane danışmanla Gül Sokak’ı dolaştık. Dolaşırken de gençlerin ilgi alakası bizi çok mutlu etti. O gün çok yorgun olmama rağmen heyecandan uyuyamadım. Bana inanılmaz enerji verdi. Yani biz ilk defa gitmedik, son defa da gitmeyeceğiz. Ben şunu düşünüyorum açıkçası, İzmir Kordon’suz olmaz. İzmir Karşıyaka’sız, Güzelbahçe’siz olmaz. Çeşme’siz olmaz. İzmir bunlarla güzel. İzmir balıksız da olmaz.”
Gençlerden biri İzmir’de özellikle öğrencilerin en büyük sorununun toplu ulaşım olduğu hatırlatarak Hamza Dağ’a bu konudaki vaatlerini sordu. Dağ “Bir kere öğrencilerin yoğun gidip geldiği bölgelerle ilgili ekspres hat düşünmemiz gerekiyor. Bunu da arkadaşlarla istişare ettik. Olabilecek de bir iş, olacak da… Ben devam ettiğini zannediyordum ancak beslemelerle beraber kalktığını öğrendim. İnşallah biz yapacağız” dedi.
Hamza Dağ bir gencin “İzmirli gençlerin vazgeçilmez bir şeyi varsa o da özgürlükleridir. Eğer başkan seçilirseniz özgürlüklere müdahale edecek misiniz” sorusuna ise “Arkadaşlar özgürlük herkesin vazgeçilmezidir. Bu kadar globalleşen dünyada özgürlük konusunda farklı bir durum içine girmek ve girebilmek ihtimal dahilinde değil. Zaten bu konuda ülkemizde Allah’a şükür büyük oranda rahatlama söz konusu. Bir belediye başkanının da bu konuda müdahale etme ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir yetkisi de yok. Ben İzmir’i bilen biriyim, yani İzmir’in evladıyım. Onun için yani benim bu anlamda kastettiğiniz şey pozisyonda farklı bir düşünce içinde olabilme ihtimalim söz konusu değil. Böyle bir şey yok. Yani gençler belli kalıplara hapsedilmemeli. Birileri siyasi rant için bir kalıba hapsetmek düşüncesinde olabilir. Biz buna fırsat vermeyeceğiz hep beraber. Ne diyor Hazreti Ömer; ‘Ben adalet terazisinden vazgeçtiğim an beni kılıcınızla düzeltin’. Ben de adalet terazisinden, kastettiğiniz özgürlük terazisinden vazgeçersem buradaki herkes beni düzeltsin arkadaşlar” yanıtı verdi.
Hamza Dağ İzmir’in CHP’nin kalesi diye tanımlanmasıyla ilgili “Arkadaşlar hep birlikte başaracağız. Hep beraber başaracağız. Hem 31 Mart akşamı samimiyet kazanacak. Hem de 31 Mart’tan sonra bu şehirde samimiyet kazanacak. Birilerinin bu şehri çantada keklik görmesine fırsat vermeyeceğiz artık. Ben ciddi bir iddia içindeyim bu konuda. Çıktığım iddia da belediye başkanlığını kazanma konusunda inşallah gerekli çalışmayı yapıyorum. Ama her şeyin ötesinde şu var; Cumhuriyet Halk Partisi bu şehri arka bahçesi olarak görüyor ne yazık ki. Biz hep birlikte bunun böyle olmadığını göstermek durumundayız. Ben mücadelemi bu konuda veriyorum. Gençlerin hepsinden de destek istiyorum. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir siyaset yapılamaz. Bu siyaset değil, siyaset dediğiniz rasyonel yapılır. Burası bir partinin kalesi değil. Burası Cumhuriyetin ve Anadolu’nun kalesi. Cumhuriyetin ilk kurşununun atıldığı ve Yunan’ın denize döküldüğü şehirdir. Dolayısıyla Cumhuriyetin kalesidir. Öyle bir siyasi partinin kalesi falan değildir” dedi.
Dağ gençlere bazı projelerini de açıkladı: “Size buradan şunun müjdesini vermiş olayım. İzmir’im kart, Genç İzmir’im Kart, Öğrenci İzmir’im Kart inşallah 1 Nisan’dan sonra sizlerin emrinde olacak. O kartları o kadar çok kullanacaksınız ki eskiyecek.”
Gençlerden birinin kütüphanelere ilişkin projeleri sorması üzerine konuşan Hamza Dağ “Gerçekten Millet Kütüphanesi çok önemli. Aynı zamanda bizim belediyelerin hepsinde var ve içinde çay, çorba, kek ücretsiz. İzmir’de var mı bir tane? Ne yazık ki yok. Menemen’de şimdi yapıyoruz. Çok emin olun, yani büyükşehir olduğumuzda biz inşallah ilçelerde de her yerde ciddi sayıda ‘Nev Mekan’ mekan tarzında öğrencilerin gelip ders çalışabileceği, aynı zamanda sosyal aktivite yapabileceği ve çayının, çorbasının, kekinin de ücretsiz olacağı birçok kütüphane kuracağız. Bunu yapacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanlık Konuk Evi olarak kullandığı tarihi Şato Restoran binasıyla ilgili Tunç Soyer’e göndermede bulunan Dağ “Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı biliyorsunuz ‘Şato’da oturuyor. Ben ‘Şato’da oturmayacağım. Bunu net şekilde söylüyorum. ‘Şato’yu öğrencilerin, bu şehrin hanımlarının ve ailelerin, gelip sosyal tesis olarak kullanacağı çok uygun fiyatlı bir yer haline getireceğiz. Bunun da sözünü buradan vermiş olalım. Uzun süredir aslında aklımdaydı ama büyükşehir belediye başkanımız rencide olur mu acaba diye endişe içindeydim. Büyükşehir belediye başkanı olarak ‘Şato’da değil, yine şu anda halkın içinde nasıl oturuyorsam o şekilde oturmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.
Hamza Dağ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı hayal ettiğini belirterek “Siyaset yapmak istiyordum, milletvekili olmak da hep içimde vardı. Milletvekilliğim dönemince yani bir gün bu şehirde büyükşehir belediye başkanı olursam ne yapmam lazım? Ne yapabilirim? Nereye kadar bir şey yapabilirim? Tabii bunun hayalini kurdum. Bugün onun hayalini kurduğum için adaylık süreci olduğunda ben varım. Çünkü ben bu şehrin her yerinde bir iz eser bırakırım. İnşallah hep birlikte bunun da nasip olduğunu göreceğiz ve birlikte bu şehri yöneteceğiz” dedi.
İzmir’in çevre kirliliğine de değinen Hamza Dağ bu konuda projeleri de olduğunu belirtti. Dağ “Hem Harmandalı hem çöp konusu ve bunun yanında körfezin temizlenmesi ana gündemlerimizden biri olacak. Daha çok doğalgazı şehrin tamamına hakim kılarak çözebileceğimiz bir iş. Körfez ile ilgili şunu söyleyeyim, Körfez her halükarda turkuaz renkte olacak” dedi.