Sinan Ateş suikastının görüntüleri ortaya çıktı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, MHP lideri Bahçeli'nin sözlerine yanıt verdi ve 'Marx'a da dil uzatmış bugün' dedi. Marx'ın sözünü kürsüden okuyan Hatimoğulları 'Siz insanlığa düşmanısınız' dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Sözlerine “Dersim başta olmak üzere insanlığa karşı gerçekleştirilmiş tüm katliamlarla yüzleşilmelidir. Bu çatı altında hakikatleri araştırma, yüzleşme komisyonları oluşturulmalıdır. Dersim halkından özür dilenmelidir” sözleriyle başlayan Hatimoğulları Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz ile Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek’e verilen cezalara tepki gösterdi. İktidarın Alevi inancı üzerinde tekçi anlayışa sahip olduğunu söyleyen Hatimoğulları buna ‘hayır’ diyenlere ceza verildiğini ifade etti. Hatimoğulları “Ceza politikaları Alevilere diz çöktürmedi, şimdiden sonra da diz çöktürmeyecektir. Bizler DEM Parti olarak Alevi canlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de Alevi canlarımızla yan yana, iç içe ortak mücadele içinde olacağımızı bir kez daha buradan belirtiyorum” diye konuştu.
5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gecenin Hıdrellez olduğunu hatırlatan Hatimoğulları yeni başlangıçların Hıdrellez’le birlikte bütün halklara barış, eşitlik ve özgürlük getirmesini temenni etti. “Hızır hepimizin bu zor koşullarda yar ve yardımcısı olsun” diyen Hatimoğulları geçen Nisan ayındaki Paskalya bayramını hatırlattı ve bu yüzden Mardin’e gittiklerini söyledi. Mardin’in farklı inançlara ev sahipliği yaptığını anımsatan Hatimoğulları “Mardin’de Kırklar Süryani Ortodoks Kilisesi’ni ziyaret ederek bayramlarını kutladık. Bir kez daha buradan Hıristiyan aleminin geçmiş paskalya bayramlarını kutluyorum. Bütün bayramların barışa kardeşliğe ve adalete vesile olmasını diliyorum” dedi.
2. Lig’de şampiyon olup 1. Lig’e yükselen Amedspor’u tebrik eden Hatimoğulları “Bir an şu son 10 günü düşünerek gözlerimizi kapatıp şu hayali kurabiliriz. Ezanın, çanın, hazanın ve buhur tütsüsünün birbirine karıştığı bir coğrafyada bizler huzur içinde her birimiz kendi rengiyle ötekinin ötekine karışmadığı, insanların birbirlerini inançlarından ve dillerinden dolayı yargılamadığı ve bunun sorun olmadığını bilerek bu hayali yaşamak güzel değil midir? İşte bu hayali gerçekleştirmek zor değil diyoruz DEM Parti olarak” diye konuştu.
İşçi ve emekçilerin ekonomik krizden derin bir biçimde etkilendiğini aktaran Hatimoğulları sözlerini şöyle noktaladı:
“Bunlar Harun diye yola çıktılar ama Karun oldular. İşçinin emekçinin emeklinin yoksulun boğazından çalarak sermayedarın yandaşın cebine koydukları her kuruş para onlara haram olsun zehir zıkkım olsun.”
Öte yandan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Meclis’teki grup toplantısında söylediklerine de cevap veren Hatimoğulları 1 Mayıs’taki tutuklamalara tepki gösterdi.
“1 Mayıs’ın altında plan ve projeler aramaktalar. Bizlerin Taksim’e çıkmamızın altında plan ve proje aramaktalar. Orayı kendileri terörize etmek istiyorlar. Polise karşı şiddet uygulanmış. Arkadaşlar nerede yaşıyorsunuz ya? Her türlü korumasını alan polise eylemcinin uygulayacağı şiddet ne ki? Sizin uygulamadığınız şiddet kalmadı o meydanda. Küçük ortak 1 Mayıs’ta eyleme katılanlara laf ediyor. Taksim direnişçilerini düşmanlıkla suçlamış. Marx’a da dil uzatmış bugün. Marx’ın sözüyle yanıt vermek isterim: İnsanca yaşamanın yolu insanlığa düşman olan her şeyle savaşmaktır.
Evet siz insanlığa düşmanısınız. Ve biz sizin bu sisteminize karşı savaşıyoruz, savaşmaya da devam edeceğiz.”
Bahçeli şöyle demişti:
“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü intikam gününe tahvil etmek için çırpınan şehir eşkıyasının meselesi ne emek ne de dayanışmadır. Tıpkı ağababaları Marx gibi, hayatlarında tek bir fabrikaya girmemiş, tek bir emekçinin elinden tutmamış bu güruhun aklı rehinli, iradesi ipotekli, vicdanı da tutsaktır. 1 Mayıs’ta yalnızca görevini yapan ve sağduyulu tavrı sebebiyle övgü alan Türk polisine düşmanca saldıranlar, nefretle muamele edenler biliniz ki haçlı kalıntısı ve düşman bakiyesidir. Hayatları miskinlik, tembellik, hainlik ve tufeyli utanmazlıkla geçen küçük bir azınlığın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde sahneye çıkıp Taksim’e yürüme ve burada gösteri yapma gayesi her şeyden evvel maksatlıdır, maşalıktır, madrabazlıktır. Emek ve Dayanışma Günü’nü ülkemin her yerinde kutlamak mümkündür. Peki bu Taksim ısrarı niyedir? Buradaki amaç nedir? Emek ve dayanışmayla Taksim’in ne alakası vardır? 1 Mayıs 1977’deki acıklı ve vahim hadiselerin tekrarı mı planlanmaktadır? Taksim inadının altında yatan hesap nedir? Emek kutsaldır, emekçilerimiz saygındır, hepsi de başımızın üstündedir. Ne var ki, emekle, emekçiyle, üretimle, alın teriyle, helal kazançla hiçbir bağ ve bağlantısı olmayan üç beş haydudun 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü terörize etme çabası en başta emek ve emekçi düşmanlığına hizmettir.”
Bahçeli ‘yumuşama’ toplantısına sert girdi: Özel’e Kavala ve Ateş tepkisi