Artİstanbul Feshane kapılarını açtı
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'la Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın buluşması "Tepede biten normalleşme yerele mi indi" sorusunu akıllara getirdi.
Ana muhalefetin yaklaşık 50 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi konumuna yükselmesi CHP’de olduğu kadar AK Parti açısından da beklenmedik bir durumdu. Seçim öncesi CHP kurmayları mevcut belediyelerin büyük bölümünü koruyacaklarını, ek olarak Balıkesir, Manisa, Bursa gibi kentleri kazanacaklarını düşünüyorlardı ama sandıktan ilk sırada çıkmak ‘seçim senaryoları’ içinde bile konuşulmuyordu.
Bu durum iktidar partisiyle bir ‘normalleşme’ dönemine yol açtı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel’in karşılıklı ılımlı mesajları ve ziyaretleriyle başlayan süreç görünen o ki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çıkışları sonrası üç ay gibi bir sürede sona erdi. İki siyasetçinin birbirlerine karşı sert mesajları hızlandı.
31 Mart’tan sonraki ilk değerlendirmelerinde erken seçim istemeyeceğini dile getiren Özel şimdilerde sandığın öne çekilmesini talep ediyor. Erdoğan da aynı şekilde muhalefeti suçlar açıklamalar yapmaya geri döndü.
Ancak tepede biten normalleşme zannediyoruz ki yerelde devam ediyor.
Geçen günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla bir araya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la buluştu.
Talep, Yavaş’tan gitti.
Kurum görüşme sonrası kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında yaptığı paylaşımda “Ankara’nın çevre ve şehircilikle ilgili gündemini ele aldık, talepleri dinledik. Tüm yerel yöneticilerle temas ve istişarelerimiz sürecek” dedi.
İmamoğlu da Kurum’la buluşmasından oldukça memnun ayrılmıştı. Gazetecilere verdiği demeçte şunları kaydetmişti:
“Kendileri çok pozitif bir yaklaşımda bulundular. Bundan sonraki süreçte de bu konuşmalarımızın sonuçlanmasını diliyorum. Hangi husus olursa olsun açık kapı diplomasisi şarttır. Hiç kimse makamın kendine ait olduğunu düşünmesin. Yan yana gelmekten imtina edilmez. Hiç kimse kendisini o makamda temsil etmiyor. Herkes milleti temsil ediyor.”