Adalet Yürüyüşü’ne saldırı davasında karar bozuldu
CHP Grup Başkanı Özgür Özel, genel başkanlığa adaylığını resmen açıkladı. Özel adaylık konuşmasında emenatçi bir aday olmadığını söyleyerek, parti içi demokrasi vurgusu yaptı. Özel'in açıkladığı tutum belgesinin tam metnine haberden ulaşabilirsiniz.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanı Özgür Özel, genel başkan adaylığını düzenlediği basın toplantısıyla resmen ilan etti. Özel, “Kadınların etkin olacağı siyaset tarzını etkin kılmak için, sağlık hizmetlerinden herkesin yararlanabileceği bir Türkiye için, başka Somalar, Ermenekler yaşanmaması için, CHP Genel Başkanlığı’na adaylığımı ilan ediyorum. Çağrımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınadır. CHP değişirse Türkiye değişir” dedi.
Özgür Özel ayrıca bir de tutum belgesi açıkladı. Belgenin tam metnine Özel’in kendi web sitesinden ulaşabilirsiniz. Linki burada.
Basın toplantısında Özgür Özel seçim sonuçlarından sonra yaşanan mağlubiyette genel merkezin sorumluluğu üstlenmediğini belirterek, “Toplumsal talep ve ihtiyaçların aksine partimizin yönetimi, yenilginin nedenlerini ciddiyetle araştırıp yeni bir yol haritası çizmedi. Alınan sonuca farklı bahaneler üretti ve yenilginin siyasi sorumluluğunu üstlenmedi” diye konuştu.
Özel hareketlerinin bir kadro hareketi olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“CHP’deki değişim, ülkenin değişimi için ön koşuldur. Bunu sağlayacak olan ortak akıl, yurtsever bilinç ve yoldaşlığa dayalı bir kadro hareketidir. Değişim talebimizin kaynağı, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini kurtarmak ve kurmaktır. Değişim talebimiz, kurum ve kurallarıyla çalışan demokratik bir sistemi partimizde ve ülkemizde egemen kılmaya yöneliktir. Değişim talebimiz, partimizi birlik ve kardeşlik içinde, tam bir uzlaşma ve yoldaşlık bilinciyle uzun dönemli bir iktidar dönemine taşımaya yöneliktir. Gençleri partinin merkezine alacak, partiyi gençliğin çekim merkezi haline getirecek bir değişime inanıyoruz. Kadınların etkin olacağı parti yapısı ve siyaset tarzını güvence altına alacak bir değişimi öneriyoruz. Parti tabanının etkin, üye iradesi ve hukukunun güvence altına alınacağı bir değişimi başlatıyoruz.”
CHP’de seçimden sonra en çok tartışılan konuların başında Kılıçdaroğlu’nun atadığı danışmanlar oldu. Özgür Özel bu konuya da değinerek, “Parti içi kurumların, karar ve yönetim organlarının işlevsiz kılınması, siyasal yetki ve sorumluluğu olmayan danışmanlık kurumunun partinin kurumsal yapısının yerine geçmesi, partimizi bir bütün olarak etkisiz ve işlevsiz hale getirerek zayıflatmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, şartlar ve gerekçeler ne olursa olsun kayıt dışı siyasete teslim olması kabul edilemez. Kurumsal yönetim ve iş yapma biçimi, güçlü kurumsallaşma başarının ön koşuludur. CHP tüm kurul ve organlarıyla diri, canlı ve güçlü olmak zorundadır” dedi.
Kurucu ilkeler vurgusu yapan Özgür Özel, “Kurucu değerlerimizi temsil eden Atatürk ilkeleri ve altıok programına bağlılığımız tarihsel birikimimize duyduğumuz saygının ifadesi olduğu gibi, özgüvenli siyasetin temeli, geleceğimize ışık tutan bir rehber ve doğru yolu gösteren pusulamızdır.Partimiz kiminle duracağına, kimin karşısında, kimin yanında duracağına değil; öncelikle nerede duracağına karar vermeli ve kendini doğru tarif etmelidir. AKP’nin bazen kimlik, bazen mezhep siyasetiyle geçmiş travmaları hatırlatarak, fay hatlarının üzerinde tepinerek uyguladığı propaganda, ancak özgüveni yüksek ve nerede duracağını tarif etmiş Cumhuriyet Halk Partisi’nin ortaya koyacağı cesur politikalarla yıkılabilir” diye konuştu.
Önseçimi geri getireceklerini ifade eden Özgür Özel şöyle konuştu:
“Partimizde karar alma ve aday belirleme süreçleri neredeyse tamamen merkezileşmiş, üye ve örgüt yapısının sağlıksız olduğu iddia edilerek önseçim terk edilmiştir. Parti kararları çok büyük ölçüde atanmış danışmanların yönlendirmesi ile belirlenmektedir. Bu durum partimizi tabandan beslenen, farklı görüşlerle zenginleşen, yeni siyasal aktörler üreten bir yapıdan yoksunlaştırmakta, örgütleri tamamen edilgen bir hale getirmektedir. Örgüt, yalnızca afiş asma, broşür dağıtma, etkinliklere kalabalık yaratma ve seçim günü sandıkta görev alma gibi görevlerin ifa edildiği bir yer haline gelerek her geçen gün kan kaybetmektedir. Bunları aşmak ve parti örgütlerinin devinimini arttırarak, yeni siyasal fikirler ve aktörler sağlayan bir kaynak haline getirmek zorunludur.”
İktidarın CHP’yi en çok eleştirdiği Kürt meselesi konusunda da Özgür Özel net konuştu. Özel, “Yeni yüzyılımızda çözmemiz gereken temel sorunlarımızdan biri, temelde bir demokrasi meselesi olarak gördüğümüz, birbirinden farklı veçheleri bulunan Kürt sorunudur. Bu sorunun bütüncül bir yaklaşım gerektiren çözümü en başta ülkemiz için hedeflediğimiz çağdaş demokratik değerlerde barınmaktadır. Sessizliği değil daha fazla konuşmayı, dikte etmeyi değil tartışmayı esas alan bir perspektifle hareket etme gerekliliği açıktır. Halk iradesini hiçe sayan, yurttaşların bir kısmının yerel yöneticileri belirleme hakkını elinden alan kayyum uygulamalarına karşı en net ve sert tavrı takınacağız” dedi.
CHP’nin soldan bakması gerektiğini vurgulayan Özgür Özel şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi, bundan böyle emeği ve hakça rekabet koşullarında üretmeyi seçen tüm üreticileri etkileyen yeni gelişmelere kayıtsız kalmamalıdır. Sağ ve sol kavramının 18’inci yüzyıla ait olduğunu ve 21’inci yüzyılın sorunlarını çözemeyeceğini iddia eden yaklaşımı kesin bir dille reddediyoruz. 21’inci yüzyılda emekçilerin, güvencesizlerin, yoksulların, dezavantajlı grupların artan ve ağırlaşan sorunlarına sol / sosyal demokrat kimlikte bir partinin cesur ve kararlı politikalarının çare üretebileceğini ve umut olabileceğini biliyoruz. Soma’da, Ermenek’te, Zonguldak’ta, Amasra’daki iş cinayetleri, motokuryelerin mahkum edildiği güvencesizlik, sendikal haklarını kullanmak isteyen işçilerin iş akitlerine son verilmesi 21’inci yüzyılda emeğe ve emek sömürüsüne soldan yaklaşmanın önemine dair sadece birkaç örnektir.”
Özgür Özel Saadet, Gelecek ve DEVA ve Demokrat partilerine 39 milletvekili verilmesini eleştirerek, “İttifak siyaseti, ittifak kuranların birbirine benzediği bir siyaset olmamalıdır. İttifaklar, parti vicdanında karşılık bulacak şekilde tasarlanmalıdır. Partimizin 39 milletvekilini başka partilere vermesi parti tarihinde unutulmayacak hasarlar bırakmıştır. Bu süreç parti içi denetime kapalı olarak yürütülmüştür. Seçilmiş kurullar dahi bilgilendirilmemiştir. Sorumluluk üstlenmeyen yönetim tarzı kabul edilemez” diye kaydetti.
Özgür Özel konuşmasında seçimlerden sonra parti içinde ortaya çıkan bir çok tartışmaya yönelik fikirlerini dile getirerek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bagajı olmayan aday vurgusuna atıf yaparak, “Dün genel başkanın benim adaylığımı ilan etmesini jest olarak görüyorum. Genel Başkan ‘Bagajı olmayan bir genç olursa ben görevi seve seve ona teslim ederim’ yaklaşımın bir devamı olduğunu ümit etmek istiyorum” diye konuştu.
CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Özel, Tanrıkulu’nun sözlerinin bağlamından koparılarak yaygınlaştırıldığını ve bir linç kampanyası başlatıldığını ifade etti.
Tanrıkulu’na yönelik linç kampanyasına katkı verilmesinin üzüntü verici olduğunu belirten Özel, “Asla bir Aktroll’ün paylaştığı 35 saniyelik videoya onlarla yarışarak tepki verilerek değil, işin gerçeği araştırılarak tepki verilir” diye konuştu.
Kendisine sorulan sorularda “Emanetçi genel başkan adayı mı olacaksınız” sorusuna Özgür Özel, “Bir emanet vardır, onu şu anda Sayın Kılıçdaroğlu taşımaktadır. Emanet Atatürk’ün emanetidir. Nasip olursa bir siyasetçinin taşıyabileceği en onur verici emanettir. Atatürk’ün emaneti dışında bir emaneti taşımak CHP’deki hiçbir siyasetçiye yakışmaz” diye yanıt verdi.
Özgür Özel’in adaylığını açıklamasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sosyal medya hesabından destek mesajı paylaştı. İmamoğlu, “CHP değişirse Türkiye değişir.
Türkiye’nin değişimi için yola çıkan Özgür Özel’e ve yol arkadaşlarına başarılar diliyorum” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, partisinin yeni genel başkan adaylarına başarılar diledi:
“Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırma inancıyla Genel Başkanlık yarışında “ben de varım” diyerek adaylığını açıklayan Sn. Özgür Özel ve Sn. Örsan Öymen’i kutluyor başarılar diliyorum.
Demokratik yarışların eşit koşullarda olabilmesinin önünü açan Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Biliyoruz ki demokrasi cümle içinde geçirildiğinde değil içselleştirildiğinde, hissedildiğinde ve tutumlarımıza yansıdığında anlamlı oluyor.
Demokrasinin yaşandığı ve yaşatıldığı, demokratik yarışların teşvik edildiği ortamların kaybedeni olmayacağı gibi kazananı CHP ve 85 milyon olacaktır.”
Özgür Özel’in CHP genel merkezinde yaptığı basın açıklamasına destek vermek için kız ve eşi de katıldı. Öte yandan Özgür Özel’in basın açıklamasına katılarak destek veren milletvekilleri şunlardı:
Turan Taşkın Özer, Atakan Ünver, Ayhan Barut, Bekir Başevirgen, Vehbi Bakırlıoğlu, Özgür Karabat, Candan Yüceer, Gökhan Zeybek, Gökçe Gökçen, Suat Özçağdaş, Burhanettin Bulut, Ulaş Karasu, Hasan Öztürk, Seyit Torun, Veli Ağbaba, Ediz Ün, Cumhur Uzun, Asu Kaya, Baran Yazgan, Süreyya Öndeş, Ali Gökçek, Fethi Açıkel, Yalım Halıcı, Hasan Baltacı, Murat Emir.