Erdoğan’dan Biden’a Gazze suçlaması: Sükunet çabamızı sekteye uğrattılar
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İstanbul'da İlim Yayma Vakfı'nın Genel Kurulunda konuştu, "Filistin davasına en üst seviyede sahip çıkan ülke Türkiye’dir. Her kim ‘Hiçbir şey yapmadılar’ diye eleştiriyorsa kul hakkına giriyor demektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Vakfı Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin Filistin davasına en üst düzeyden sahip çıkan bir ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, “Filistin davasına en üst seviyede sahip çıkan ülke Türkiye’dir. Her kim ‘Hiçbir şey yapmadılar’ diye eleştiriyorsa kul hakkına giriyor demektir. Tayyip Erdoğan 15 sene evvel ‘One minute’ dediyse bugün de aynı yerde durmaktadır” dedi.
Ülke olarak savaşın ilk gününden itibaren Filistin halkı için tüm imkanların seferber edildiğini söyleyen Erdoğan, yıllar önce genel başkan olarak yaptığı ABD ziyaretin de kendisine Hamas’ı sorduklarında “Hamas bir direniş örgütü” cevabını verdiğini söyledi. “Kimse bize Hamas için ‘terör örgütü’ ifadesini kullandıramaz” diyen Erdoğan, “Hamas’ın liderleriyle her şeyi konuşup, onların arkasında dimdik duran bir ülke, Türkiye” diye konuştu.
Erdoğan İsrail yönetiminin modern cani olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ramazan ayını başta Gazze olmak üzere gönül coğrafyamızın pek çok bölgesinde insani dramların yaşandığı bir dönemde karşılıyoruz. Gazze’de yaşananlar tahammül sınırını aşmıştır. Terör devleti İsrail, Filistinli kardeşlerimize yönelik bir soykırım politikası uygulamaktadır. İsrail’in doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları sonucunda 32 binden fazla Filistinli şehit oldu. 2 milyon insan evlerini terk etmek zorunda bırakıldı. Öyle manzara şahit olduk ki uluslararası hukuka asgari düzeyde saygı gösteren bir devletin bunları yapabilmesi mümkün değil. İsrail yönetimi adını, günümüzün Nazileri olarak Hitlerin, Stalin Mussolini’nin modern dönemin canilerinin yanına eklemişlerdir. Bu katliamcıların uluslararası hukuk önünde hesap vermeleri için gerekeni yapıyoruz, yapacağız. 7 Ekim’den bu yana 155 günde yüreklerimizi dağlayan, yüzümüzü kızartan pek çok hadiseyle karşılaştık. Uluslararası kurumların, insan hakları örgütlerin ve basın kuruluşlarının nasıl hiçbir şeye yaramadıklarını gördük. Mesele Filistinli çocukların, kadınların, masum sivillerin yaşam hakkı olunca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kağıt parçasına dönüştüğüne şahitlik ettik.”