İki PKK’lı SİHA operasyonuyla öldürüldü
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında 4 Kasım'da yaptığı konuşma nedeniyle yasal işlem başlatıldı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti sıralarıyla tokalaşıp 25 yıldır İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’la ilgili çağrısıyla başlayan ‘yumuşama’ son günlerde hız kazanan kayyım atamalarıyla gitgide sertleşmeye başladı.
İstanbul’un en kalabalık ilçesi Esenyurt’ta belediye başkanlığına DEM Parti’yle kent uzlaşısında aday gösterilip kazanan CHP’li Ahmet Özer’in ardından Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan da görevden alındı.
Gelişme muhalefet kanadının tepkisini çekti. Günlerdir sert mesajlarını sürdüren CHP Genel Başkanı Özgür Özel soluğu Mardin’de, ‘barış elçisi’ olarak tanımladığı Ahmet Türk’ün yanında aldı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’la bir miting aracı üstünde kameraların karşısına geçtiler.
Bakırhan’ın yaşananlarla ilgili açıklaması çok sertti: “Çok iyi bilsinler ki Seyyid Rıza ne yaptıysa, Şeyh Said ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır.”
Devam etmeden önce bu isimleri kısaca hatırlatalım:
– Şeyh Said: 1865 yılında Erzurum’un Hınıs ilçesinin Kolhisar köyünde doğdu, Nakşibendi tarikatının en etkin üyelerindendi. Mayıs 1925’te büyük bir isyan başlatmayı hedefliyordu. Ancak isyan şubat ayında Diyarbakır’da Piran köyünde jandarmayla çıkan çatışma sonucunda erken başladı. İsyanın Kürt bağımsızlık hareketi ya da laikliğe karşı bir ayaklanma olup olmadığı tartışmalı. İsyan sert biçimde bastırıldı.
İlerleyen dönemde tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı; tarikatlar, ayinler ve özel kıyafetlerin giyilmesi yasaklandı. Ayrıca Şapka Kanunu çıkarıldı.
– Seyyid Rıza: 1937’de Dersim’deki kanlı çatışmalardan sonra barış görüşmeleri için Erzincan’a çağrıldı, görüşmeye giderken yolda 5 Eylül 1937’de 72 kişiyle birlikte tutuklandı. 5-13 Eylül 1937’de Elazığ’da askeri mahkemede yargılanarak idam cezasına çarptırıldı. 15 Kasım 1937’de Buğday Meydanı’nda infaz edildi.
– Mazlum Doğan: 1955 Karakoçan doğumlu. İlk ve orta eğitimini burada tamamladı. Ankara Hacetepe Üniversitesi Ekonomi bölümünde okurken PKK’nın kuruluş çalışmalarına katıldı. PKK merkez komite üyesi iken 1979 Kasım ayında Urfa ile Mardin arasında bir takside yolculuk yaparken üç arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Kürtlerin ulusal bayramı olan Newroz günü 21 Mart 1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde kendi yaşamına son verdi.
– Sakine Cansız: PKK’nın kurucu üyeleri arasında yer aldı. 9 Ocak 2013’te Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Söylemez’le birlikte Fransa’nın başkenti Paris’teki Kürdistan Enformasyon Bürosu’na yapılan saldırıda öldürüldü.
Bakırhan’ın sözleri özellikle AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarında gündem oldu. CNN Türk, TV100, ATV gibi kanallar da “DEM Parti ayaklanma mı istiyor” başlığı altında yorumcularına bu konuyu tartıştırdı.
DEM Parti konuyla ilişkili açıklamasında bu sözlerin çarpıtıldığını savunurken İçişleri Bakanlığı 7 Kasım itibariyle soruşturma başlatıldığını duyurdu:
“Mardin, Batman ve Halfeti Belediye Başkanlıklarına, Başkan Vekilleri görevlendirilmesiyle ilgili olarak; DEM Parti Siirt Milletvekili Tuncer Bakırhan’ın 04.11.2024 tarihinde yapmış olduğu konuşma ve DEM Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Mihdi TUNÇ’un 04.11.2024 tarihinde yapmış olduğu açıklama nedeniyle haklarında yasal işlem başlatılmıştır.”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Bakırhan’ın birkaç gün önce “Bizim heybemizde barış var diyalog var müzakere var. Bunun için ödenmiş bedeller, acılar, kayıplar, sürgünler var. Bunların son bulmasını istiyoruz” dediğini hatırlatarak yaşananları eleştirdi:
“Demek ki gerçekten Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın dediği gibi heybelerinde kayyım var, soruşturma var. DEM Parti’yi susturma girişimi var. Eskiden geçen yıllardan hiç bir şey öğrenilmediği, aynı politikalarda ısrar edileceği ortada. İçişleri Bakanlığı, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın yaptığı konuşma dolayısıyla yasal işlem başlatmış.
Bu konuşmada ne söylendiği son derece açık. Fakat bu konuşma farklı bir biçimde çarpıtıldı. Birileri çıkıp, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın konuşmasını maksatlı bir biçimde çarpıtıyor. Üstelik suç işleyerek. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın sözleri, ima etmediği bir bağlama çevrilmeye çalışılıyor. Tabi ki eş genel başkanımız şunu söylüyor; Biz bu gaspa karşı bu demokratik protesto hakkımızı ve direniş hakkımızı koruyacağız, mücadele edeceğiz.”
Ankara’da yayıncı İlhan Erdost’u anma programı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel de Bakırhan hakkında şunları söyledi:
“Tuncer Bakırhan’ın görüşlerine katılmıyorum ve karşı çıkıyorum ama söz söyledi, buna sözle cevap verilir. Soruşturma başlatalım, dokunulmazlık tartışması çıkaralım olmaz. En sert şekilde o sözlere karşı çıkıyorum. O gün otobüsün üstünde o sözlerden haberim yoktu. Olsa bile orada polemik yaratmazdım.”