Millilerin ilk sınavına Arjantinli hakem
Rüyaların şehri Paris’e ne hayaller kurularak gidilmişti ama sonuç pek parlak olmadı. 101 sporcunun 18 branşta ter döktüğü Türkiye Olimpiyat Takımı, 24. kez temsil edildiği Yaz Olimpiyatları’nda 40 yıl sonra altın madalyasız kaldı.
Temmuzun sondan ikinci salı günü Team Türkiye, görkemli bir tören sonunda, ismine tasarlanan özel uçakla İstanbul Havalimanı’ndan Paris’e hareket ederken yüzler gülüyordu. Gözlerde inancın ışığı, sporcularda telaşla karışık sevinç vardı. Muhabirlerin uzattığı mikrofonlara konuşan yetkililer Tokyo 2020 Olimpiyatları’nı aşmaktan; sporcular ise önce final, sonra şampiyonluktan bahsediyordu. Kazın ayağının öyle olmadığını aslında onlar da biliyorlardı. Ama medyanın görevi bir süredir soru sormaktan ziyade verilmek istenen mesajı kayda alıp yaymak olduğundan, kimse “nasıl” ile ilgilenmedi.
Türkiye, her seferinde aynı masalların okunduğu, bütçeyi idare eden/takımı kuran sorumluların her alanda olduğu, ancak asla hesap ve Z raporu vermediği bu çarpık düzende, dünya çapındaki sporcuları bazen pür yetenek bazen de (bu seviyede herkesin ihtiyacı olan) şans ile geçip sekiz madalya elde etti. Şampiyonluk gelmeyince de her zamanki basit matematikle, altın madalyalı – sözümona ‘ismi cismi olmayan’ – ülkelerden verilen karşılaştırmalı örneklerle yerin dibine batırıldı. Havuzda boğulduk misali. Dünyanın en bayat gazetecilik jargonuyla…
Şimdi sakin kafayla düşünüp, Türkiye oyunların ardından hangi sporda ne kadar başarılı oldu bir bakalım.
Atletizm: Büyük bütçesine karşın sporcu sayısı Tokyo 2020’ye kıyasla 25’ten 16’ya düştü. Yine de hâlâ “en çok sporcuya sahip federasyon” gibi anlamsız böbürlenmesinin (yarışılan tam 48 branş var!) hiçbir karşılığı olmadığını boy aynasında gördük. Bir önceki olimpiyatın finalisti Ersu Şaşma’nın çok güzel yarışıp beşinci olması dışında, atletizmde iz bırakan bir sonuç olmadı. Ek olarak Berke Akçam ve Buse Savaşkan dışında kalan 13 atletin tamamı kişisel en iyilerinin çok gerisinde kalarak elendiler ve son dönemin en zayıf atletizm performansı ortaya çıktı. Not: 4.5/10
Atıcılık: Sürpriz bir madalya alarak Türkiye’yi en sevindiren branş oldu. Yedi sporcuyla olimpiyatlara bugüne kadarki en kalabalık katılımını yapan atıcılıkta Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç, 10 metre havalı tabanca karışık takımda gümüş madalya kazandı. Yarışma sonrası poligondaki duruşuyla fenomene dönüşen 51 yaşındaki Dikeç, beşinci olimpiyatında ilk kez madalya kazanırken, 23 yaşındaki partneri İlayda Tarhan, bireyselde de finale yükselip olimpiyat yedinciliği elde etti. Not: 8.5/10
Badminton: Türkiye şartlarında katılmanın başarı olduğu bu dalda Neslihan Yiğit-Arın üçüncü olimpiyat deneyimini de gruplarda tamamladı. Not: 6/10
Bisiklet: Kota geçerek değil ulusal federasyon kontenjanı sayesinde gidilen yol bisikleti yarışındaki tek katılımcı Burak Abay finişi göremedi. Not: 4/10
Boks: En çok beklentinin olduğu branş, kimseyi tam olarak tatmin etmedi. İstanbul’daki Dünya Şampiyonası’nda takım halinde şov yapan kadın takımından Buse Naz Çakıroğlu ve Hatice Akbaş gümüş, Esra Yıldız ise bronz madalya çıkarabildi. Tokyo’nun şampiyonu Busenaz Sürmeneli ise çeyrek finalde elendi. Erkeklerde üç isimden biri olan Tuğrulhan Erdemir doping nedeniyle son gün kadrodan çıktı. Samet Gümüş ve Kaan Aykutsun’dan üç maçta tek galibiyet geldi. Not: 7/10
Jimnastik: İlk kez takım halinde katılım gösterilen erkekler müsabakası, başlı başına tarihti. Kıl payı kaçan takım finalinin ardından Ferhat Arıcan paralel barda, Adem Asil de halkada iki olimpiyat beşinciliği yakaladı. Muhtemelen son kez yarışan bu nesil, görevini layıkıyla yaparak oyunlardan ayrıldı. Not: 8/10
Eskrim: 40 yıl aradan sonra ilk kez iki Türk eskrimci (ikisi de kılıç branşında) müsabakalarda yer aldı. Fransa’da yaşayan Enver Yıldırım, yarı evi sayılabilecek Paris’teki öyküsüne erken nokta koydu. 21 yaşındaki genç yetenek Nisanur Erbil ise ikinci tur gördü fakat daha sonra gümüş alacak olan Sara Balzer’e yenildi. Not: 7/10
Güreş: Türkiye’nin geleneksel madalya deposu, Paris öncesindeki Dünya ve Avrupa Şampiyonası form göstergelerinin yarısını bile oyunlara yansıtamadı. Şubat ayındaki Avrupa Şampiyonası’nda yedi altın madalyayla zirveyi ele geçiren güreşçiler, sıkletlerinin dünya şampiyonu Taha Akgül ve Buse Tosun Çavuşoğlu’nun iki bronz madalyasıyla yetindi. Aralarında Tokyo’da bronz kazanan Yasemin Adar Yiğit’in de bulunduğu 11 Türk güreşçi, 20 maçta yalnızca 8 galibiyet alabildi. Not: 5.5/10
Halter: Çok iyi bir gençler kariyeri olan 2001 doğumlu Muhammed Furkan Özbek, Türkiye’nin halterdeki tek temsilcisiydi. 73 kiloda iyi bir yarışma çıkardı ve Olimpiyat dördüncüsü oldu. Cezalar nedeniyle Paris’e tek sporcu gönderme hakkı bulunan federasyona bu sonuç artı yazar mı, emin değiliz. Not: 6/10
Judo: Hüseyin Özkan’ın 2000’deki şampiyonluğundan beri kürsü göremediğimiz judo, son dönemde hayli yatırım yapılan branşlardan biriydi. Takım müsabakasına da vize alan sekiz judocuyla tatamide temsil edildi ama yine madalya alamadı. 2015’ten beri Türkiye adına yarışan Fransız kökenli Kayra Özdemir, kadınlar ağır sıklette üst üste üçüncü kez olimpiyat beşincisi oldu. Madalya maçına çıkabilen bir diğer judoka Salih Yıldız da müsabakaları aynı sırada noktaladı: Not: 5.5/10
Kürek: Elis Özbay, oyunlarda yer alan ilk Türk kadın kürekçi olarak yeni bir çağ başlatmakla kalmadı, güçlü rakipleri arasında tek çiftede çeyrek final görerek Türkiye olimpiyat tarihinde Onat Kazaklı’dan sonra bunu başaran ikinci isim oldu. Not: 7/10
Masa Tenisi: Tek Türk sporcu Sibel Altınkaya, ilk turda Lüksemburg’un 61 yaşındaki ‘deneyimli Çinlisi’ Xia Lian Ni’ye yenilerek ilk gün havlu attı. Not: 5/10
Modern Pentatlon: İlerleme gösteren branşlardan biri oldu. Tokyo’da beşinci olan İlke Özyüksel Mihrioğlu, üçüncü olimpiyatında altıncılık elde etti. erkeklerde ilk kez sahneye çıkan Buğra Ünal 18 kişiden dokuzunun son aşamaya kalacağı yarı finalde elenmesine rağmen fena bir yarışma çıkarmadı. Not: 7.5/10
Okçuluk: Türkiye’nin en iyi yönetilen federasyonlarının başında gelen okçuluk, yine beklentileri boşa çıkarmadı. Erkekler takımda yaş ortalaması 22.5 olan takım, Mete Gazoz, Abdullah Yıldırmış ve Ulaş Tümer ile çok zorlu müsabakaların ardından bronz madalya koparmayı bildi. Kadınlarda 17 yaşındaki Elif Berra Gökkır, muhteşem bir hafta geçirerek çeyrek final gördü ve elemelerde olimpiyat rekoru kıran Jeon Hun-young’a kaybetti. Son şampiyon Mete’nin ezeli rakibi Kim Woo-jin’e kaybetmesinde de hayıflanılacak bir durum yoktu. Tek üzüntü, madalya alabilecek Gökkır/Gazoz çiftinin karışık takım ilk turundaki erken vedasıydı. Not: 8/10
Yüzme: 16 yaşındaki Kuzey Tunçelli, Türkiye’nin yüzme tarihindeki ilk olimpiyat finalini 1500 metre serbestte kayda geçirdi. Dünya gençler rekortmeni Kuzey, iyi de yarıştığı finali Türkiye rekoruyla beşinci sırada tamamladı. Ancak onun dışında kalan isimler, önceki olimpiyatlardaki düşük standardın devamı gibiydi. Not: 6.5/10
Tekvando: İkisi Tokyo’da kürsü görmüş beş sporcuyla temsil edilen Türkiye tekvando takımı Paris’te beklediğini bulamadı. Hakan Reçber ve Hatice Kübra İlgin repesajda kaybetti. Son dünya şampiyonu Merve Dinçel Kavurat bronz maçında yenilip beşinci sırada kaldı. Bir başka dünya şampiyonu Nafia Kuş Aydın, +67 kiloda bronz madalya ile tekvandodaki tek madalyayı getiren sporcu oldu. Not: 7/10
Voleybol: Üzerinde fazlaca kamuoyu baskısı olan kadın voleybolcular, sakat oyuncularla dolu bir takımla olimpiyat yarı finali oynayarak ciddi bir iş başardı. Bir yaz önce Milletler Ligi ve Avrupa Şampiyonası’nda kazanılan kupalar ve yenilmezlik serisinin etkisiyle herkesin madalya beklediği Filenin Sultanları, yarı finalde İtalya’ya ve bronz maçında Brezilya’ya kaybetti. Sonuç istendiği gibi olmasa da tarihe geçen bir başarı elde ettikleri yadsınmamalı. Not: 8/10
Yelken: Sekiz kişilik kalabalık sayılabilecek bir takımla temsil edilmelerine rağmen müsabakalarını Marsilya’da yaptıkları için haliyle biraz gönülden ırak kaldılar. Beşinci olimpiyatında yarışan Deniz Çınar, Lara Nalbantoğlu ile Karışık 470 sınıfında 16’ncı olabildi. Yarışlarının bir bölümü rüzgarsızlık nedeniyle iptal olan Derin Atakan da Formula Kite’ta aynı sonucu aldı. Bu derece çıkılan altı müsabaka içindeki en iyi sonuç oldu. Not: 5/10