Filede tur Cim-bom’un
Eczacıbaşı'nın Şampiyonlar Ligi'nde Floransa'da Scandicci'yi yendiği maçta sanatçı Serra Yılmaz 'renkli saçları' ve mesajlı atkısıyla tribündeydi. Serra Yılmaz'la hem maçı hem de spora olan ilgisini konuştuk.
CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçında Eczacıbaşı İtalyan rakibi Scandicci’yi Floransa’da oynanan maçta 3-2 yenerek eledi. Maç bittikten sonra büyük sevinç yaşanırken uzun boylu voleybolcuların içinde kendi tabiriyle kendisini ‘devler ülkesindeki Güliver’ gibi hisseden renkli saçlı biri dikkat çekti. O yaşamını İtalya’da sürdüren ünlü sinema oyuncusu ve yönetmen Serra Yılmaz’dı. Altın Portakal ve SİYAD Onur Ödülü sahibi sanatçı tribünde yerini almış, Atatürk’ün kızlarına verdiği desteği atkısıyla göstermişti.
Karşılaşmadan sonra sosyal medya hesabı üzerinden eğlenceli bir paylaşım yapan Serra Yılmaz boy kompleksi olmadığını gösterdi. 1.94 metre uzunluğundaki Boskovic’le yan yana gelen ünlü sanatçı “Bu kadar uzun boylu insanların arasında olmak Güliver’in yolculuğu gibi” dedi.
Asla bir voleybolcuyla fotoğraf çektirmeyeceksin 😂🙃😇🥹 https://t.co/RY7L6zQpYU
— Serra Yilmaz (@serrafine) February 29, 2024
10 Haber olarak bu paylaşımdan sonra onunla konuşma fırsatımız oldu. Voleybol maçına Eczacıbaşı’nın davetlisi olarak gelmişti. Zamanlama çok iyi tutmuştu: “Zorlu bir maçtı. Aslında uzun bir tiyatro turnesindeyim, evimde olduğum nadir bir güne denk gelmesine çok sevindim.”
Peki sıkı bir voleybol sever miydi? Cevabı şöyle oldu: “Eskrim dışında düzenli takip ettiğim spor yok. Bazen tesadüfen denk gelirsem voleybol, basketbol ve tenis maçlarını da seyrediyorum.”
Serra Yılmaz’ın eskrim sevgisi geçmişe dayanıyordu: “Çocukluğumda anneannemin köşkünün bahçesinde futbol oynardım, ayrıca basket potası da vardı, orada da çok oynardık. Ancak spora gerçek anlamda Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eskrim yaparak başladım. Beni ben yapan şeylerin arasında eskrimin yeri önemlidir.”
Bu konuşmanın üzerine ‘Spor ile sanat arasında ne gibi benzerlikler var?’ sorusunu yönelttim. Cevabı netti: “Sanat ve spor yerine oyunculuk ve spor demeyi tercih ediyorum, çünkü bazı sanat dallarının sporla pek ilgisi olmadığını düşünüyorum. Oysa oyunculuk da spor da fiziksel performans ve disiplin gerektiriyor. Bu açıdan benzer yanları çok fazla. Örneğin konservatuarlarda eskrim dersi olmasının nedeni ilerde oynayacağımız şövalye filmleri için değildir refleks ve zamanlamayı öğrenmek içindir.”
Serra Yılmaz’ın başarılarıyla Türkiye’nin göğsünü kabartan, bu yaz da Paris 2024 Olimpiyatları’nda madalya umudumuz olan Filenin Sultanları hakkında söyleyeceği bir şeyler vardı. Sözlerini voleybolculara sınırlamadı: “Her türlü sporda kadınların desteklenmesi gerek. Onların başarılarını çok önemsiyorum.”