Dün sadece söyledikleriyle değil söylemedikleriyle de tartışma yaratan PKK’nın fesih açıklamasını Derrida’cı yöntemle yapı bozumuna uğratıp anlamaya çalışmıştım.
Bu metodla yaptığım çalışma sonucunda metnin asıl amacı hakkında ne yazık ki pek de hoş olmayan bir sonuca varmıştım.
Bugün ikinci bir fikir alayım diye aynı metni dil felsefesi üzerine daha iyisini zor bulacağınız Ludwig Wittgenstein’ı devreye soktum.
***
PKK’nın Lozan anlaşmasını ve 1924 anayasasını tartışmaya açan yazılı metni ben de hep gerçek amaçlarını söylememek için laf kalabalığı yapıyorlarmış duygusu uyandırıyordu.
***
Bu gibi durumlar için Wittgenstein ‘eğer konuşamıyorsanız o zaman sessiz olun’ demişti.
***
Yani Wittgenstein eğer bir fikir ya da kelime bizlerin onu anlaşılır kılma, kavrama yeteneğimize meydan okuyorsa veya bunu yapmamızı imkansızlaştırıyorsa bu durumda konuşmak yerine sessiz kalmanın daha doğru olacağını söylemişti.
***
PKK’nın açıklaması bence söyledikleriyle değil söylemedikleriyle ön plana çıkıyor.
Bu nedenle Wittgenstein’ın dediği gibi baştan sessiz kalsalardı daha iyi olacaktı gibi geliyor bana.
13 Haziran 2025 - Melania Trump’a ‘Görünmez Leydi’ adı takıldı
12 Haziran 2025 - Trump’ın safkan faşizminin zavallı askeri gösterisi
11 Haziran 2025 - Aşk sizde olmayanı bunu istemeyene verme girişimidir
10 Haziran 2025 - Yahudi lobisi ABD Büyükelçisini hedefi haline getirmeye uğraşıyor
9 Haziran 2025 - Trump’ın sırılsıklam aşık olduğu kadın yine Washington’da ve başkanın etrafında