Yayın ekranında gözler Şampiyonlar Ligi’nde
Türk futbolunun en büyük rekabetlerinden, dünyada ismini duyurmuş derbi Galatasaray – Fenerbahçe karşılaşması 397. kez sahnelenecek. Karşılaşmaya şampiyon apoletiyle çıkacak Galatasaray, bu akşam 19.00’da ezeli rakibi Fenerbahçe’yi konuk edecek.
2022-23 sezonu şampiyonu Galatasaray ve ligin ikinci sırasında yer alan Fenerbahçe bu akşam saat 19.00’da Nef Stadyumu’nda kozlarını paylaşacak.
Daha 396 kez karşı karşıya gelen iki takımın mücadelelerinde Fenerbahçe 148, Galatasaray 126 kez kazandı, 122 maç berabere bitti. Bu maçlarda Fenerbahçe 540, Galatasaray ise 493 gol attı. İki takım lig tarihinde 131 kez kozlarını paylaştı. Fenerbahçe 52, Galatasaray 36 kez kazanırken 43 maç beraberlikle sonuçlandı. Bu maçlarda 162 gol atan sarı-lacivertli ekip karşısında sarı-kırmızılı takım 127 kez ağları sarstı.
Bu sezon ligin ilk devresinde Kadıköy’de oynanan karşılaşmayı Galatasaray 3-0 kazanmış ve bu mücadele ligin dönüm noktalarından biri olmuştu. Son 10 maçta ise 5 kez berabere kalan taraflardan Galatasaray 3, Fenerbahçe 2 kez galip geldi.
Fenerbahçe’nin son 9 senelik Nef Stadyumu karnesi dikkat çekici. En son 18 Ekim 2014 tarihinde Galatasaray’a 2-1 kaybeden sarı-lacivertliler o tarihten bu yana deplasmanda rakibine yenilmiyor. Maç sonunda şampiyonluk kupasını alarak kutlama yapacak Galatasaray, bu kötü seriye son vererek taraftarıyla sezon kapanışının görkemini artırmak istiyor.
Bu zorlu mücadelede karşı karşıya gelecek olan futbolcular ise sezon boyunca birbirleriyle karşılaştırıldı. İşte o isimlerden bazıları:
12 senedir Galatasaray kalesini koruyan Fernando Muslera, 28. Fenerbahçe derbisine çıkacak. Tecrübeli file bekçisi bu maçlarda 10 galibiyet görürken, 9 mağlubiyet ve 8 beraberlik yaşadı. Fenerbahçe’de İrfan Can Eğribayat ise ilk defa bir Galatasaray derbisinde kalesini koruma heyecanı yaşayacak. Kaptan Muslera’nın kariyeri boyunca en fazla karşılaştığı rakip Fenerbahçe iken İrfan Can ilk defa üzerinde Fenerbahçe forması varken Nef Stadyumu önüne çıkacak.
İki takımın stoper dizilimi sezon boyunca şampiyonluk yarışının ana belirleyicilerinden oldu. Galatasaray, üretkenliğin kısıtlı olduğu zamanlarda dahi Abdülkerim Bardakcı ve Victor Nelsson ikilisiyle rakip hücumlara duvar oldu. Fenerbahçe’de ise sezon başında sağ stoper olarak transfer edilen Gustavo Henrique’nin adı ikinci yarıda anılmadı. Adana’dan transfer edilen Samet Akaydin sıklıkla eleştirildi. Rennes deplasmanında sakatlanan Luan Peres 7 ay sahalara dönemedi ve Attila Szalai form düşüşü yaşadı. Galatasaray sezon boyunca yalnızca 27 gol yerken Fenerbahçe’de bu sayı 39 oldu.
Sacha Boey ve Ferdi Kadıoğlu, bu sezon gösterdikleri performanslarla dünya devlerinin radarına girdiler. Ferdi, toplamda 46 maçta 4 gol 5 asist yaparken yalnızca sağ bek değil birçok farklı mevkide ne kadar etkili olabileceğini kanıtladı. Aynı bölgede Bright Osayi Samuel de ara ara görev yaptı. Galatasaray’da 22 yaşındaki Fransız Sacha Boey ise atletizmi, istikrarı ve iştahıyla dikkat çekti. Takımında ikinci sezonunu geçiren oyuncu toplamda 32 maça çıktı, 1 gol atıp 4 asist yaptı.
İki takım için de en büyük bilinmez sol bek bölgesiydi. Fenerbahçe devre arasında Jayden Oosterwolde yatırımı yaparken Galatasaray deprem bölgesinde bulunan ekiplerden Hatayspor’un formasını giyen Sam Adekugbe’yi kadrosuna kattı. Sarı-kırmızılılar o bölgede sağ bek olarak transfer edilen Leo Dubois, Altay’dan alınan Kazımcan Karataş gibi isimleri de değerlendirdi. Fenerbahçe’de ise o bölge Lincoln Henrique, Ferdi Kadıoğlu, sağlıklı olduğu dönemde Luan Peres gibi isimleri ağırladı ancak bir türlü istikrar yakalanamadı.
Fenerbahçe’de sezon boyunca en çok tartışılan bölgelerden biri orta sahaydı. Geçen sezon İsmail Kartal yönetiminde Miguel Crespo – Miha Zajc ikilisi sezonu çok iyi kapatmışlardı. Ancak Jorge Jesus Flamengo’dan öğrencisi Willian Arao’yu ısrarla kadroda istedi ve Brezilyalıya forma verdi. Sezon başında sürekli olarak değişen rotasyon, fikstür sıkışıklığı olduğundan işe yarıyordu. Ancak işin içinden Avrupa kupaları çıkıp da lig fikstürü tek başına kalınca Fenerbahçe’deki istikrarsız rotasyon bilhassa orta sahada başa bela oldu, eleştiri oklarının hedefi haline geldi.
Galatasaray’da ise ses getiren sezon başı transferleri düzenli olarak forma giydi. Lucas Torreira dinamizmi ile taraftarın sevgilisi haline geldi. Sergio Oliveira tekniğiyle takımının vazgeçilmezi oldu.
Kerem Aktürkoğlu ve Milot Rashica isimleri sezon boyunca üretkenlik konusunda yaptıkları katkılarla takımlarına maç kazandırdılar. Ancak Fenerbahçe’de bu şekilde iki isim saymak zor. İrfan Can Kahveci, Diego Rossi gibi oyuncular kenarlarda görev aldılar ancak bekleneni veremediler. Lincoln Henrique’nin bir kanat oyuncusundan ziyade orta saha karakterli olması sorun yarattı.
Galatasaray’da yaz aylarının en ses getiren transferlerinden biri Dries Mertens’ti. Oyuncu, 32 maçta 7 gol 4 asistle mücadele etti. Fenerbahçe’de ise bir dünya yıldızının doğuş hikayesi vardı. Arda Güler her geçen hafta kendini kanıtladı. Sırtındaki 10 numaranın hakkını verdi. Jorge Jesus, onu yedek bıraktığı her hafta daha fazla eleştirildi. 18 yaşındaki yıldız 33 maçta 6 gol ve 6 asist yaptı.
İki takımın da forvet oyuncuları sezon boyunca kendini kanıtladı. İlk haftalarda Bafetimbi Gomis, sonradan girerek attığı gollerle takımına maçlar kazandırdı. İlk 10 haftalık sürecin ardından düzenli olarak oynamaya başlayan dünya yıldızı Mauro Icardi ise 23 maçta 21 gol ve 7 asistle şampiyonluğun mimarı, taraftarın aşkı oldu.
Fenerbahçe’de Enner Valencia, attığı 29 golle Alex de Souza’yı geride bıraktı ve bir sezonda en fazla gol atan yabancı Fenerbahçeli oyuncu oldu. Michy Batshuayi ise transfer edildiğin aldığı eleştirileri tersine çıkardı. Onun sakatlandığı süreçte Fenerbahçe, fırsatları teperek Galatasaray’ı yakalama şansını tepti.