Protesto haktır sonrasını sonra konuşuruz
Fenerbahçe'nin Başakşehir ile yapacağı Türkiye Kupası finalinde Joshua King ve Miguel Crespo evlendikleri için oynamayacak. Yaşananlar hem takım içinde hem de dışında iletişim sorunları olduğunu ortaya koyuyor.
Fenerbahçe, pazar günü İzmir’de Başakşehir maçını kazanırsa Türkiye Kupası’nı alacak ve 9 yıllık hasreti bitirmiş olacak. En son 2013-14 sezonunda şampiyon olan sarı lacivertliler o günden bu yana ne Süper Lig’de ne de Türkiye Kupası’nda hedefe ulaşabildi. 2018’de başkan seçilen ve o günden bu yana görev yapan Ali koç için bu kupanın ayrı bir önemi var. Çünkü ilk defa resmi bir kupa kazanmaya bu kadar yakın. Ya da biz öyle sanıyoruz. Yaşananlar, daha doğrusu kamuoyuna yansıyanlar o izlenimi vermiyor.
Joshua King ve Miguel Crespo, bu yaz evlenmeye karar verdi ve tarih olarak 10 Haziran’ı seçti. Tabii kimse Türkiye’nin Kahramanmaraş depremlerini yaşayacağını, sezonun uzayacağını öngöremezdi. Türkiye Kupası finali 11 Haziran’a alınınca bu iki futbolcunun düğünleri ile Fenerbahçe’nin Türkiye Kupası maçı çakıştı. Sarı lacivertli kaynaklardan ‘sızan’ bilgilere göre teknik heyet ve yönetim King ve Crespo’ya izin verdi. Peki biz bu olayı nasıl öğrendik? TRT Spor ekranlarında yorumcu Kemal Aslan’ın sarı lacivertli yönetimi eleştirerek “King ve Crespo evlendikleri için Türkiye Kupası finalinde yok. Hadi çıksınlar yalanlasınlar” demesinden!
Fenerbahçe yönetiminin bu konuda yaptıkları ya da yapmadıkları başarının neden gelmediği konusunda ipuçları içeriyor. Bir takımı birbirine yaklaştıran birlikte yaşadıkları. Fenerbahçeli futbolcular için 9 yıldır kutlama yapacak bir başarı olmadı. Sportif açıdan durum bu, peki sosyal hayatta nasıl? Düşünün iki futbolcu evleniyor ve düğünlerinde Fenerbahçe takımında forma giyen arkadaşları olmayacak. İnsan merak ediyor, yönetimden oyunculara “Düğününüzü bir hafta erteleyin. Bütün takım olarak gelelim. Masrafları biz karşılayalım” teklifi gitmiş midir?
Ali Koç’un eski başkan Aziz Yıldırım hakkında yaptığı eleştirilerden biri kulüpteki iletişimin yetersiz olmasıydı. Fenerbahçe Başkanı Koç, o dönem düzenli yapacağını duyurduğu 17 Ocak 2019 tarihindeki ‘Camiaya Sesleniş’ programında spor basınını eleştirirken şöyle diyordu: “Bizim iletişim yapış şeklimiz de farklı, bizim bir iletişim hiyerarşimiz var ve zamanı, yeri geldiğinde gerekli açıklamaları yapıyoruz. Hiçbir şey kesinleşmeden açıklamamaya özen gösteriyoruz, beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz. Düzeleceğimiz yanlar var mı? İlla ki var ama bizim de bir yoğurt yiyişimiz, bir fıtratımız var.”
Fenerbahçe, Crespo ve King yoğurdunu böyle yedi. Bu stratejiyle Ali Koç, kupayı önemsemiyor durumuna düştü. İki futbolcu seyircilerin önüne atıldı. Şampiyonluğu kaçırdığı için sinirli olan taraftar daha da bilendi. Tabiri caizse iletişim faciası yaşandı. Yıllardır yaşananları göz önüne alırsak Fenerbahçe’nin iletişim konusunda ne kadar yetersiz kaldığı ve bundan ne kadar çok çektiği belli oluyor. Misal, rakiplerin hangi oyuncusuna ‘c sınıfı’ tanımlaması yapılıyor? Kim karakterini sahaya koymadığı söylenerek hedef haline getiriliyor? Bu söylemler futbolculara ıslık, yuhalama olarak dönüyor. Sarı lacivertli futbolcular değersizleşiyor. Burada sorulması gereken soru şu: Fenerbahçe bunlara karşı nasıl bir önlem alıyor?
Hayat, futboldan ibaret değil. Herkes gibi futbolcular da evleniyor, çocukları oluyor, yakınları ölüyor. Teknik direktörler onlara izin veriyor, bazıları takımları için fedakarlık yapıyor bazıları ise her şeyi yakmayı göze alıyor. Ne olursa olsun bunu taraftara anlatmak lazım. Buna da iletişim deniyor. TRT’deki yorumcunun ‘Hadi yalanlasınlar’ demesini görünce belki de Fenerbahçe’nin iletişim konusunda yoğurt yiyişini değiştirmesi gerekiyor!
30 Ekim 2024 - El Clasico’da ‘centilmenler’ İstanbul derbisinde ‘ergenler’
16 Ekim 2024 - Futbol Federasyonu’nda bu kez de Lale Cander krizi… İşte krizin perde arkası
11 Ekim 2024 - Maraton asla maraton değil: Ekrem İmamoğlu etkisi
24 Eylül 2024 - Budapeşte’nin gösterdikleri: Türk satrancı hamle bekliyor