Rodrigo’nun Kadıköy konçertosu!

‘Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum / Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum”… Fenerbahçe, tıpkı Yahya Kemal’in ‘Açık Deniz’ şiirindeki gibi UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde gruplara kalabilmek için (bölünmüş) Balkan ülkelerinin şehirlerini temsil eden takımlarla mücadele ederek yoluna devam etme uğraşında. Sarı-Lacivertliler bir önceki turda Sovyetler’den koparak bağımsızlığını ilan eden Moldova’nın temsilcisi Zimbru’yla kozlarını paylaşmış ve içeride 5-0, dışarıda da 4-0’lık skorlarla bu sezonki Avrupa yürüyüşüne etkileyici adımlarla başlamıştı. İsmail Kartal’ın öğrencileri ‘Üçüncü Eleme Turu’nda ise Tito’nun o çok güçlü tutkalı sayesinde ayakta duran Yugoslavya’nın dağılmasıyla ortaya çıkan yeni devletlerden Slovenya’nın Maribor’uyla eşleşti.

Kadıköy’de yeniler parlıyor, Fenerbahçe Slovenya’ya avantajlı gidiyor

‘Kanarya’ 30’dan sonra sazı eline aldı

Dün, bu turun ilk randevusu Kadıköy’deydi. Her ne kadar Zimbru gibi çok çok hafif sıklet bir rakip olmasa da genel çerçevesi itibariyle ‘Morlar’ (ya da ‘Menekşeler’) da ‘Kanarya’nın dengi bir takım değildi. İki gün önce ‘Slovenya şampiyonu’ Olimpija Ljubljana’nın kendi sahasında Galatasaray karşısındaki performansı göz önüne alındığında ‘aynı ligin üçüncüsü’ unvanıyla İstanbul’a gelen Maribor’un çok kolay bir dönemeç olacağı düşüncesi, futbolla az buçuk ilgilenen herkesin genel kanısıydı. Lakin İngiliz hakem Robert Jones’un ilk düdüğüyle birlikte sahaya son derece dengeli yerleşen, top kendisindeyken hızlı bir tempoyla paslaşan, doğru ve etkili bir düzen içinde karşı kaleye gelen, ritmi yüksek bir takım profili gördük. Yaklaşık 15 dakika oyun üstünlüğüne elinde bulundurdu konuk takım. Sonrasında sazı alan taraf ev sahibiydi ve özellikle Edin Dzeko’yu topla buluşturma ve bu yolla golü bulma fikriyatının uygulamaları izledik. Boşnak yıldız dakika 3’de göğüyle indirme düşüncesinde başarılı değildi, 15 ve 35’teki pozisyonlarda da etkili ama sonuç almaktan uzaktı.

🟡🔵 UEFA Konferans Ligi üçüncü eleme turu birinci maçında Fenerbahçe, NK Maribor’u 3-1 mağlup etti. pic.twitter.com/TKSgbT4lCo

— S Sport (@ssporttr) August 10, 2023

İsmail Kartal, dün maça başlanırken önceki ‘resmi’ randevularda sahaya sürdüğü Sebastian Szymanski ve Ryan Kent tercihlerini yanında oturtarak farklı bir 11’i sahaya sürmüştü. Lakin bu 11’de kanatlar pek işlemedi, dizilişte forvet arkası görev yapan Dušan Tadic, eski etkinliğini sunamadı. Buna rağmen Sarı-Lacivertliler 30’dan sonra oyun hâkimiyetini ve pozisyon zenginliğini eline geçirdi ve mücadeleyi adeta ‘tek kale’ye çevirdi. Lakin ilk yarıda gol sesi çıkmadı.

Dört dörtlük gece 2: Şampiyonlar Ligi potasına girdik

Szymanski girdi ve oyunun ‘Leh’çesi değişti

İkinci 45’lik bölümüne Kadıköy temsilcisi Joshua King – Sebastian Szymanski değişikliğiyle başladı. Bu hamle çok geçmeden semeresini verdi; genç Polonyalı oyuna ağırlığını koydu. Takımın baskın karakteri maçın karşı kalede oynanmasını sağlarken 58’de ‘Leh yıldız’ın kullandığı köşe vuruşunda Rodrigo Becao kilidi açan isim oldu. Bu gol, taraftarından sahadaki futbolcusunu, bütün Fenerbahçe cephesine Maribor’un çözüleceği hissini verdi. Nitekim dört dakika sonra soldan inen Szymanski, ilk Zimbru maçında Tadic’in Dzeko’ya attırdığı goldeki şablonu tekrarladı ve İrfan Can’ı topla buluşturarak farkın ikiye çıkmasını sağladı. Artık oyun ve skor üstünlüğü açık ara sarı-lacivertlilerdeydi ve beklenti üçüncü golün geleceği yönündeydi.

Ilicic ‘Klas kalıcıdır’ı hatırlattı

Lakin 72’deki kontrada ‘Form geçici klas kalıcıdır’ mottosunun sahadaki bizatihi ifadesi olan ve ikinci yarıda oyuna katılan ve Atalanta’daki sezonlar boyu sergilediği unutulmaz performansıyla zihinlerimizdeki sağlam yerini halen koruyan Josip Ilicic ince pasıyla Mark Strajnar’ı gördü, 19 yaşındaki genç Sloven de Fenerbahçe ağları yoklayarak durumu 2-1’e taşıdı.

Konferans’ta Kartal da Salih de uçuyor

İkinci yarıda Tadic’in sola geçmesiyle daha işlevsel bir görüntü kazanan Sarı-Lacivertlilerin yediği bu gol, kısa bir şaşkınlığa neden olsa da Kartal’ın talebeleri hız ve tempo düşürmeden kendi doğru bildikleri oyunu sürdürdü. Sloven kanadı “Belki beraberliği yakalayabilirim” düşüncesiyle yer yer kontralarla şans arasa da ruh ve beden olarak “2-1 bana yeter” görüntüsündeydi.

‘Kent’sel dönüşüm!

İmdada sonradan sahne alan Ryan Kent yetişti, İngiliz kanat oyuncusunun sağdan küçük slalomlarla inerek yarattığı pozisyonda Aljaz Antolin’in hamle hatası penaltıya neden oldu. Beyaz noktanın başına geçen Tadic sert ve temiz bir vuruşla maçın skorunu ilan etti: 3-1.
Oyunun hakkı böylesi bir farktı, lakin söz konusu penaltı kazanılmasa 2-1’lik en azından kâğıt üzerinde tedirgin edici bir sonuçla Slovenya deplasmanına gidilecekti. Maribor’un evinde ne denli tehlikeli bir kimlik sunacağı bir muamma tabii ki ama en azından iki gollük bir farkı yakalamak için çabalayacakları gerçeği, Fenerbahçe’ye fazlasıyla açık alan bırakacaklarını ve Sarı-Lacivertli cephe açısından hızlı kanat bindirmeleriyle kilidin Kadıköy’den daha kolay açılacağı hissiyatıyla buluşturuyor bizleri.

Avrupa’da Mavi Şimşek çaktı

Hollanda yolcusu kalmasın!

Neyse, bu sorunun cevabı için çok beklemeyeceğiz, 17 Ağustos’taki rövanş meseleyi netleştirecek. Son dönemeçte ise rakip dün evinde Riga’yı 2-0’la geçen Twente olacak gibi görünüyor. Neyse Eredivisie temsilcisinin üstesinden gelmeyi de özellikle aynı ligde top koşturmuş eski Ajax’lı Tadic ve eski Feyenoord’lu Szymanski’nin hünerlerine ve bilgilerine bırakalım!